"Şimdilik öyle bir niyetim yok"

A -
A +

Barış gözlerini pencereden dışarıya çevirdi: - Ondan sonra da bu iş bitti. Ders bırakmadan mezun olabiliriz üçümüz de. Okuldan sonra ne yapacaksın Aliye? İlerisi için düşüncelerin var mı? Genç kız omuzlarını kaldırdı: - Hiç belirli bir şeyim yok ki Barış. Stajımı tamamlayıp mesleğe başlayacağım. Bizim sizler gibi askerlik meselemiz yok biliyorsun. Ahu muzip bir şekilde karıştı lafa: - Ay, evet, değil mi yani. Bir de askere gideceksin sen... Barış gözlerini ona doğru çevirdi: - Askerlik bizim, bu vatan evlatlarının görevi. Seve seve gideceğiz tabii ki. Ama inan bana eğer ileride devlet adamı olursam ve yetkilerim olursa ilk yapacağım iş hanımlar için de askerlik zorunluluğu getirmek olacak. Ahu bir kahkaha attı: - Siz erkekler kıskanıyorsunuz bizi, bunu hep bilmişimdir zaten. Omuz silkerek devam etti konuşmasına: - Bizim öyle bir mecburiyetimiz yok, ben okul bitince hemen evleneceğim abi... Üçü birden kahkahayı patlattılar. Ahu hem gülüyor hem de devam ediyordu: - Hiç beklemeden evleneceğim. Bana kalsa hemen evleneceğim de kimle? İşte asıl mesele bu? Barış Aliye'ye döndü: - Sen de Ahu gibi mi düşünüyorsun Aliye? Genç kız gülümsedi: - Benim düşünmemle olacak bir şey değil bu Barış. Şimdilik öyle bir niyetim yok ama kısmet bu, neyin ne zaman olacağı belli olmaz. Karşıma hayatımı paylaşabileceğime inandığım biri çıkarsa herkes gibi ben de bir yuva kurmak isterim tabii ki.. Neden olmasın! Aliye hayatı hakkında Ahu dışında kimseyle çok detaylı konuşmamıştı o güne kadar. Barış onun geçirdiği badireleri çok net olarak bilmiyordu. Annesinin ölmüş, babasının da başkasıyla evlenmiş ve ondan uzakta yaşadığını duymuştu. Kendi özel hayatıyla ilgili çok fazla konuşmaktan hoşlanmıyordu Aliye. Sadece en yakın arkadaşı Ahu'yla paylaşıyordu her şeyini. Barış, Necla Hanımların yakın bir akraba olduklarını tahmin ediyor, daha doğrusu öyle yakıştırıyordu. Bu konularda hiç konuşmamışlardı şimdiye kadar. Ahu elini yüzünü yıkamak için salondan çıkınca iki genç yalnız kaldılar. Barış çekingen bir tavırla konuştu: - Aslında seninle konuşmak istediğim çok farklı şeyler var, imtihandan sonra inşallah! Barış sevinç içinde koşarak girdi bahçeden. İkişer ikişer çıktı merdivenleri ve duraklamadan zile bastı. Uşakları Mehmet Efendi onun heyecanlı halini görünce gülümsemekten kendini alamadı: - Hayrola küçük bey? - Geçtim Mehmet abi, okul bitti böylece, annem nerede? - Tebrik ederim Barış Bey. Anneniz salonda kitap okuyor efendim. Hızla daldı salona genç adam. Süheyla Hanım deli gibi içeri giren oğluna hayretle baktı: - Barış? Ne oluyor? - Geçtim anne! Geçtim. Okul bitti. Bitti çok şükür. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.