"Şüphelerimiz doğru çıktı!.."

A -
A +

Öyle komik bir tavırla söylemişti ki bu sözleri hem doktor hanım hem de Serpil gülmeye başladılar. Doktor hanım başını yana eğdi: - Haklısınız, doktorluk olmak hoş bir şey değil, en azından öyle görünüyor uzaktan ama biz de olmasak halimiz nice olur. Bence bu kadar korkmayın doktordan... Omuzlarını kaldırdı Betül: - Yok yanlış anladınız! Vallahi korkumdan değil... Amaaan, bakmayın siz bana Allah aşkına, haydi kızım söyle derdini doktor hanıma... Konuşturma beni boş boş... Serpil hafifçe mırıldandı: - Bence de sus artık, konuştukça batıyorsun... Doktor hanıma döndü: - Ben efendim, baş dönmelerim ve mide bulantılarım var. Doktor gülümsedi: - Siz de bebek beklediğiniz şüphesiyle bana geldiniz. Tamam bunu öğrenmek çok kolay, eğer bütün bunların sebebi yaramaz bir bebekse mesele yok, ama eğer değilse o zaman araştıracağız ve belki sizi başka bir arkadaşıma havale edeceğim. Ama önce bebeğimiz gerçekten var mı yok mu ona bakalım... Gereken tahlilleri yaptılar yarım saat içinde. Doktorun odasında dışarı çıkmışlar sonuçları bekliyorlardı. Serpil sıkıntıyla soludu: - Dün akşam anneme gittim Betül. Hiç beğenmedim halini. Öyle tuhaf bir rengi vardı ki anlatamam. "Hasta mısın?" dedim "yok bir şeyim" dedi ama söylemez biliyorsun. Bugün çıkışta Zafer gelecek beraber yeniden gideceğiz. Doktora götürelim desem gelmez, çocuk gibi oluyorlar belli bir yaştan sonra. Betül kaşlarını kaldırarak başını salladı: - Sorma babam da aynı, soruyorsun konuşmuyor, derdini söylemiyor, çocuk mu bakıyorum, babama mı bakıyorum bilmiyorum. Tam bu sırada laboratuvarın bulunduğu odanın kapısı açıldı ve zayıf, orta boylu kısa saçlı bir hemşire elinde bir dosyayla doktor hanımın odasına girdi. Betül arkadaşının kolunu sarstı: - Kız bu senin sonuçların... Serpil tam nereden anladığını soracaktı ki doktorun kapısı açılıp doktorun yüzü belirdi kapıda: - Serpil Hanım buyurun... Doktorun odasına girdiler. Serpil heyecanlanmıştı. Korkak adımlarla ilerliyordu. İlk oturduğu koltuğa oturdu yine. Yüzünde endişeli, merak dolu bir bakış vardı. Doktor Hanım gülümsüyordu. Elindeki sonuçlara bir kere daha baktı sonra masanın üzerine bıraktı: - Evet Serpil Hanım, şüphelerimiz doğru çıktı. Yaramaz bir bebek bekliyoruz... > DEVAMI YARINÖyle komik bir tavırla söylemişti ki bu sözleri hem doktor hanım hem de Serpil gülmeye başladılar. Doktor hanım başını yana eğdi: - Haklısınız, doktorluk olmak hoş bir şey değil, en azından öyle görünüyor uzaktan ama biz de olmasak halimiz nice olur. Bence bu kadar korkmayın doktordan... Omuzlarını kaldırdı Betül: - Yok yanlış anladınız! Vallahi korkumdan değil... Amaaan, bakmayın siz bana Allah aşkına, haydi kızım söyle derdini doktor hanıma... Konuşturma beni boş boş... Serpil hafifçe mırıldandı: - Bence de sus artık, konuştukça batıyorsun... Doktor hanıma döndü: - Ben efendim, baş dönmelerim ve mide bulantılarım var. Doktor gülümsedi: - Siz de bebek beklediğiniz şüphesiyle bana geldiniz. Tamam bunu öğrenmek çok kolay, eğer bütün bunların sebebi yaramaz bir bebekse mesele yok, ama eğer değilse o zaman araştıracağız ve belki sizi başka bir arkadaşıma havale edeceğim. Ama önce bebeğimiz gerçekten var mı yok mu ona bakalım... Gereken tahlilleri yaptılar yarım saat içinde. Doktorun odasında dışarı çıkmışlar sonuçları bekliyorlardı. Serpil sıkıntıyla soludu: - Dün akşam anneme gittim Betül. Hiç beğenmedim halini. Öyle tuhaf bir rengi vardı ki anlatamam. "Hasta mısın?" dedim "yok bir şeyim" dedi ama söylemez biliyorsun. Bugün çıkışta Zafer gelecek beraber yeniden gideceğiz. Doktora götürelim desem gelmez, çocuk gibi oluyorlar belli bir yaştan sonra. Betül kaşlarını kaldırarak başını salladı: - Sorma babam da aynı, soruyorsun konuşmuyor, derdini söylemiyor, çocuk mu bakıyorum, babama mı bakıyorum bilmiyorum. Tam bu sırada laboratuvarın bulunduğu odanın kapısı açıldı ve zayıf, orta boylu kısa saçlı bir hemşire elinde bir dosyayla doktor hanımın odasına girdi. Betül arkadaşının kolunu sarstı: - Kız bu senin sonuçların... Serpil tam nereden anladığını soracaktı ki doktorun kapısı açılıp doktorun yüzü belirdi kapıda: - Serpil Hanım buyurun... Doktorun odasına girdiler. Serpil heyecanlanmıştı. Korkak adımlarla ilerliyordu. İlk oturduğu koltuğa oturdu yine. Yüzünde endişeli, merak dolu bir bakış vardı. Doktor Hanım gülümsüyordu. Elindeki sonuçlara bir kere daha baktı sonra masanın üzerine bıraktı: - Evet Serpil Hanım, şüphelerimiz doğru çıktı. Yaramaz bir bebek bekliyoruz... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.