Hadiye Hanım kulaklarına inanamıyordu. Mümtaz Bey ise elinde Serpil'in mektubu, gözlüklerini takmış, tekrar tekrar okuyordu yazılanları. Zafer bitkin bir halde koltuğa oturmuş, başı iki elinin arasında ağlıyordu. Hadiye Hanım oğluna üzüntüyle baktı: - Ne oldu yavrum, kavga falan mı ettiniz? Durup dururken neden böyle bir şey yapsın Serpil? - Bilmiyorum anne, hiçbir şey bilmiyorum, kavga falan etmedik. Son günlerde bir tuhaftı zaten, son derece huzursuz ve sinirliydi. Birkaç kere konuşmayı denedim ama hep tersledi beni. Hadiye Hanım şaşkın bir şekilde kocasına baktı: - Bu sabah da tuhaftı, kızımı size emanet ediyorum gibi laflar söyledi durduk yerde. Ben de baban da tedirgin olduk ama hiç böyle bir şeye ihtimal vermedik. Nereye gider bu kız? Zafer gözlerini kısarak ayağa kalktı: - Mutlaka başka biri vardı anne. Yoksa böyle bir şey yapmazdı. Beni aldatıyordu! Mümtaz bey atıldı: - Bu saçma sapan bir düşünce, Serpil öyle bir kız değil... Betül! Evet evet, belki o bir şeyler biliyordur. Genç adam bir ümit bulmuş gibi atıldı telefona. Betül'ün neşeli sesi duyuldu: - Alo? Buyurun? - Betül! Ben Zafer, Serpil senin yanında mı? Karşı tarafta birkaç saniyelik bir duraklama oldu. Sonra Betül'ün meraklı sesi duyuldu: - Serpil mi? Hayır, ben bir haftadır görmedim Serpil'i, Neler oluyor Zafer? Zafer ümidini kaybetmiş ve yeniden çökmüştü: - Gitti Betül, Serpil bizi terk etti. Mektup bırakmış, beni affedin, bunaldım, sizi terk ediyorum falan diye yazmış. Anlayacağın gitti. Artık yok. Mutlaka hayatında yeni biri var! Betül bir çığlık attı. Ardından aceleyle haykırdı: - Sen evde misin? Neredesin? Yasemin nerede? - Annemlerdeyim ben. Yasemin'i de sabah buraya bırakmış. Benim haberim yoktu... Yarım saat sonra Betül, Zafer, Hadiye Hanım ve Mümtaz Bey salonda oturmuşlar, sahip oldukları sınırlı bilgiler çerçevesinde ne olup bittiği hakkında konuşuyorlardı. Zafer ise sessizdi. Gözlerini yerdeki halının desenlerine dikmiş, şakakları atıyor, yumruklarını sıkıyordu durmadan. Hadiye Hanım ağlıyordu. Betül ise hâlâ şaşkınlık içindeydi: - Serpil'in hayatında senden başka kimsenin olabileceğine inanmam Zafer! Mutlaka başka bir sebep var, belki depresyon geçiriyordu. Olur böyle şeyler insanlarda. Ama nereye gider bu kız? Kimi kimsesi yok ki. Kocasına, çocuğuna bu kadar bağlı, yuvasına bu kadar düşkün bir insanın bunu yapabileceğine inanamıyorum. Ne yapalım şimdi? Polise haber versek! Zafer omuzlarını kaldırdı. Serpil terk etmişti onları. Yapılabilecek bir şey yoktu artık! DEVAMI YARIN