Yasemin kendi kızı gibiydi...

A -
A +

Elindeki gazeteyi dizlerinin üzerine bırakan Zafer, gözlüklerini çıkartarak odaya şarkı mırıldanarak giren kızına gülümsedi: - Bugün neşemiz yerinde herhalde! Yasemin şımarık bir tavırla kıkırdadı: - Hem de çok, kendimi kuş gibi hafif hissediyorum canım benim. Kahvaltı ettin mi sen baba? - Kalkınca bir şeyler yedim. Çay sıcak, sen de çıkmadan önce güzelce doyur karnını. Birazdan Şefika Hanım gelir, bugün bize fırında rosto yapacak. Yasemin ağzını şapırdattı: - Oh desene akşama ziyafet var! Bayılıyorum Şefika Teyzenin yemeklerine. Zafer ağarmış saçlarını geriye doğru itti, yüzünde çizgiler oluşmuştu. Sevgiyle baktı kızına: - Bari doğru dürüst yesen, iki lokmayla kalkıyorsun sofradan... Yasemin kaşlarını kaldırdı: - Aaa, o kadar yeter baba, sonra kilo alırım. Zaten göbeğim çıktı, baksana! Zafer gözlerini kıstı, başını yana eğdi: - Allah Allah, bir de ben görebilsem bu göbeğini... Kızım çöp gibisin, hiç mi aynaya bakmıyorsun sen, uçacaksın yakında. Gerçekten de Yasemin zayıftı. Ama son derece biçimli bir vücudu vardı. Gözleri tıpkı annesi gibi iri ve yeşildi. Son derece alımlı ve güzel bir kız olmuştu. Yirmi yaşını iki hafta önce doldurmuştu. Liseyi bitirdikten sonra Hukuk Fakültesini kazanmıştı. İkinci sınıfa geçmişti. Aceleyle sofradan bir şeyler atıştırdı. Zafer seslendi: - Kızım oturup yesene doğru dürüst! - Geç kaldım baba, gitmem lazım. Bu sırada sokak kapısı açıldı. İçeriye orta yaşlı, şişman, yuvarlak yüzlü bir kadın girdi. - Hah! Şefika Teyzem de geldi işte... Yaşlı kadın sekiz senedir Zafer'le kızının işlerini yapıyordu. Evin her şeyi ondan soruluyordu. Sekiz yıl önce o korkunç olayı yaşadıktan sonra Zafer yüreğindeki nefreti kalbinin derinliklerine gömerek dört elle kızına sarılmıştı. Hadiye Hanım elinden geldiği kadar torununa bakmaya çalışsa da Zafer onların da artık fiziksel olarak güçlerinin kalmadığını düşünerek tutmuştu Şefika Hanımı. Şefika Hanım kendi kızı gibi görüyordu Yasemin'i. - Oturup masaya güzelce yapsana kahvaltını sen, ne bu böyle köşe başında simit yer gibi... Yasemin kahkahalarla gülerek yanağından öptü Şefika Hanımı: - Benim güzel Şefika'm, akşama rosto varmış ha? Yanında da patates salatası isterim bak! Şefika Hanım başını salladı "tövbe, tövbe" diyerek. Yan gözle Zafer'e baktı. O ise onların haline gülüyordu... DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.