Gerçekten de on dakika sonra Zafer kısa boylu, şişmanca bir kadının kendisine doğru yaklaştığını gördü. Hemen ayağa kalktı. Huriye Hanım başının örtüsünü düzelterek yaklaştı onun yanına: - Siz mi görmek istediniz beni beyefendi? - Huriye Hanım değil mi? Evet, ben İstanbul'dan geliyorum hanımefendi, sizinle konuşmak istiyorum. Ben Murat'ın arkadaşı Yasemin'in babasıyım. Adım Zafer, Zafer Başaran! Huriye Hanım gözlerini kısarak baktı karşısındaki adama. Her şeyi anlayacak kadar zeki bir kadındı. Sandalyeyi çekip oturdu ve onun gözlerinin içine baktı: - Sen o musun yoksa? Arkasına yaslandı. Adamın cevabını beklemeden başını iki yana salladı: - Sen Serpil'in kocasısın değil mi? Zafer Başaran! Yasemin sizin kızınız ha? Serpil'imin kızı ha? Hey büyük Allah'ım... Filmlerde olur sanıyordum böyle şeyleri... Öğrendin değil mi? Serpil'in burada olduğunu öğrendin değil mi? Zafer her şeyin böyle alenen ortaya dökülmesinin şaşkınlığını yaşıyordu. Kekeledi: - Ben... Ben onu görmek istemiyorum... Huriye Hanım öne doğru eğildi: - Görmek istemiyorsun ha? Öyleyse neden buradasın? Zafer kendisini aciz hissediyordu. Başını iki yana salladı: - Onun için gelmedim, ben oğlunuzun kızımla arkadaşlığını bitirmesini istiyorum. Huriye Hanım kinayeli bir şekilde gülümsedi: - Demek öyle, oğlum kocaman bir adam. Bana mı şikâyet ediyorsun onu, derdini onunla hallet bey! Ben oğluma arkadaşlarının kim olacağını işaret edemem. Ama sen burnunun büyüklüğünü kır da sor ne soracaksan? Serpil'in seni neden terk ettiğini biliyor musun sen? Merakından ölüyorsun aslında değil mi? Sen sormadan ben anlatayım!.. O kız senin için terk etti seni. O kız hasta. Buraya geldiğinde de hastaydı. Ölecek Zafer Bey! Beyninde kocaman bir ur var. Tedavisi yok. İki yıldır kör oldu. Yürüyemiyor, konuşamıyor. Hasta olduğunu öğrendiği zaman senin buna katlanamayacağını bildiği için terk etti seni. Bu kaderine ortak etmedi seni. Ondan nefret etmeni sağladı çünkü seni tanıyordu. Nefretin seni hırslandıracağını biliyordu. Ama kalsaydı onunla birlikte sen de ölecektin. Bir seferde yıkıp attı, sekiz sene boyunca her gün ölmene razı olmadı. Geldi çaresiz bir kedi yavrusu gibi sığındı buraya. Yaşayıp gittik birlikte. Şimdi nefretinin kurbanı olup iki gencin mutluluğuna engel olmaya kalkıyorsun! Zafer boğuk bir sesle inledi: - Ben kızıma nasıl söylerim annesinin bu kadın olduğunu!.. DEVAMI YARIN