...Vay anam vay! Vatan Gazetesi bir haber yaptı, ortalık karıştı... F. Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım güya antipati duyduğu 32 kişiyi teker teker evlerinden aldıracakmış... Başkan Aziz Yıldırım haberi yalanladı... Ancak bu yalanlama, kafalarda soru işaretlerinin oluşmasını engelleyemedi... Herkes "Kim bunlar?" diye birbirine soruyordu ki; 32 kişilik liste F.Bahçe camiasında elden ele dolaşmaya başladı... Ardından da bir internet sitesinde yayınlandı... Bu listeyi kim, nerede ve hangi şartlarda hazırlamış bilemem ama yapanı kutlarım. Çünkü tam 12'den vurmuş... Rahmetli olmasaydı sevgili ağabeyim Hüsnü Çil'in de kesin en başta yer alacağı listedeki isimleri görünce, birden gülmek geldi içimden... Bir tarafta F.Bahçe camiası, diğer tarafta medya... Camiaspor - Medyaspor maçının esami listesi sanki mübarek... Camiaspor'un 1 numarası Ali Şen takım kaptanı ve kaleci. Takımda herkes tecrübesinden dolayı Ali babaya çok güveniyor. Evet kiloları reflekslerini biraz zayıflatıyor ama karşı karşıya pozisyonlarda onu kimse geçemez. Defans buram buram tecrübe kokuyor. Çünkü acıyı yaşamışlar. Hepsi de Yıldırımzede... Gürbüz Refioğlu sağbek, Şadan Kalkavan solbek, Necdet Ersoy ise libero. Stoperdeki son Yıldırımzede ise henüz çok çaylak: Sadettin Saran... Takıma yeni transfer oldu. 'Neredeyim ben' diye şaşkın şaşkın bakınıp duruyor. Ancak dedik ya; 'başta kale olmak üzere diğer defans oyuncuları çok sağlam' diye, arada o da kaynayıp gidecek. Gürbüz Refioğlu'nun önünde Şevket Yılmaz, Şadan Kalkavan'ın önünde ise Onur Kayador yer almış. Gerçi Şadan abi "Önümde ille de Selim'i isterim" diye ağırlık yapıyor ama "Oğlum Şadan, Selim'in bu kadroya girebilmesi için çook çalışması lâzım çook. Onur'a güven, gerisini merak etme sen" diyen Ali Şen'in muhalefeti karşısında sesini kısmak zorunda kalıyor. Orta sahanın göbeğinde ise Kâzım Bayülken ile Davut Dişli gibi yıldızlar var. İkisi de zeki, ikisi de kıvrak. Topu istedikleri anda istedikleri yere yönlendirebiliyorlar. Camiaspor'un forvetini Ali Gürel ile Rint Akyüz oluşturmuş. Bu ikilinin en büyük özellikleri; kimseye çaktırmadan uzaktan attıkları isabetli bazukalar. Çok nadir olarak şutları auta gider. Üstelik çok da enerjiktirler haa... Teknik direktörlüğünü İlyas Tüfekçi'nin, menajerliğini Kemal Dinçer'in, malzemeciliğini de Lorant'ın şoförünün yaptığı Camiaspor, Cemal Sönmez, Barış Ertül ve Metin Şen gibi çok kaliteli yedeklere sahip. Medyaspor'un kaleciliğine ise bendenizi uygun görmüşler. Halbuki "Forvette oynasam daha faydalı olurum, hem Faik abi eski kaleciymiş, o geçsin kaleye" diyorum ama kimseye dinletemiyorum. Bana "Yok yok, kaleyi emin ellere vermek lâzım. Sen kapı gibi adamsın. Kale çizgisinden ayrılma ve hiçbir şey yapma. Top sana çarpar, kaleye girmez" diyorlar. Eh ne yapalım kabul... Ancak bizim defans da çok çürük yahu. Sağbekte İbrahim Seten biraz iyi ama solbekte bir tinerciyle bile başedemeyen Feridun oynuyor. Hemen önümde de Fatih Altaylı - Hıncal Uluç ikilisi var. Zaten hep yenilmemizi isteyen Fatih'le Hıncal abi, "Gelene geç" diyecekler eminim. Sağaçıkta istikrarsız bir görüntü çizen yılların Engin Verel'ine dahi güvenemiyorum. Allah'tan orta sahada Erman Toroğlu ile Ahmet Çakar ikilisi var. Acı-sert futbollarıyla adama kodu mu oturtuyorlar vallahi. Ercan Saatçi sol kanatta şiir gibi oynuyor, kanarya gibi şakıyor. İleride ise Faik Çetiner - İlker Yasin ikilisi var. Bu ikilinin arasında da bir sorun var gibi ama neyse ki teknik direktörümüz Onur Belge anında hallediyor. Şimdi size bir soru: Rüştü, Serhat, M.Doğan hakem üçlüsünün yöneteceği maçta bu iki takım Hüsnü Çil ağabeyimizin anısına karşı karşıya gelse, galip gelene kupayı kim verir? Kim verecek, tabii ki başkanların şâhı (!)...