Dün sabah kalktığımda kadın erkek ilişkileri hakkındaki düşüncelerim bu yaşa kadar olduğundan farklı değildi. Taa ki Hürriyet Gazetesini açıp Ayda Kayar'ın yazısını okuyuncaya kadar. Yazıda arıların ve karıncaların yaşayışlarından, özellikle de evlilikle ilgili alışkanlıklarından söz ediliyordu. Meslektaşım, Doç. Dr. Rüştü Şahin'in Hayvanlarda Sosyal Davranışlar isimli kitabından alıntılar yapmıştı. 'Arı ve karıncalarda erkek olmak zor' başlığıyla yayımlanan yazıdan pek çok şey öğrendim doğrusu. Mesela her iki türde de Düğün Dansı adı verilen bir tören varmış. Bir çeşit evlilik olarak algılanan bu tören yapılmadan önce hayvanlar arasında çiftleşme olmuyormuş. Bu, işin romantik tarafı. Asıl ilgimi çeken ise her iki türün de uyguladığı başka bir yöntem. Çiftleşmeden sonra erkekler ölüyormuş! Karıncalarda ölüm kendiliğinden gerçekleşirken arılarda durum biraz daha değişik. Kraliçe arı erkeğini bilerek ölüme terk ediyor. İlginç değil mi? Hem karıncalar hem de arılar devlet mantığıyla idare ediliyorlar. Ve her iki toplumda da lider, kraliçe. Dişi tarafından yönetilmek bu türlerde genetik olarak yerleşmiş bir alışkanlık. Ve aşk, her zamanki gibi tehlikeli ve vazgeçilmez. Düşünsenize, iki türde de erkekler başlarına geleceği bile bile evleniyorlar. Bu anlamda insanlardan farklı olmadıkları şeklinde pek çok lüzumsuz espri yapılabilir tabii ama ben işin ciddi yanıyla ilgileniyorum. Peki insanların bütün bu bilgilerden pay çıkartabilecekleri bir açı var mı acaba? Bence var. Birincisi anlaşılan o ki, ilişki denen hassas dengeyi tutturmak ölmekten bile daha zor. Belki bu işin yürümeyeceğini bildikleri için ölüyorlar. Ya da bir kere ilişkiye girdiği dişiye eskisi kadar saygı göstermeme ihtimaline karşı doğa bu şekilde baştan cezalandırıyor erkekleri. Çünkü yönetimdeki kraliçenin otoritesini sürdürebilmesi için saygı görmesi şart. Asla insanlar arasında kurulamayacak bir sistem. Ama mantığına baktığınızda işlediğini görüyorsunuz. Özellikle erkeklerin, sahip oldukları kadınları belli belirsiz küçümsemeleri riskini tamamen ortadan kaldırıyor. Biraz acımasız olduğumu düşünebilirsiniz. Ama etrafımda kalbi kırılan o kadar çok kadın var ki bazen kendimi tutamıyorum işte. Ayrıca arı ya da karınca olmadığımıza göre erkeklerin korkmaları için sebep yok.