Odun ayaklılar

Beslenme alışkanlığı pek iyi. İri vücutlara sahipler... Sergen hariç, çok koştular... Belli ki iyi hazırlamışlar bedenlerini... Futbol topuna hükmetme becerileri ise sıfır... Kondisyonları, topu yönlendirmelerine engel oldu. Tribünde hiç susmayan taraftar, ekran başında milyonlar, bu kadar ilginin karşılığı bu olmamalıydı. Sözüm iki tarafa... Ne çalışıyorlar antrenmanda? Bu kadar kötü futbolu çıkarmak için futbolcu olmaya ne gerek vardı ki?.. Milyon dolarlar havada uçuyor... Ortada bir sürü atlet var, açlıktan ölüyor... Verin formayı, basmadık yer bırakmasınlar. Bütün suç Fatih Terim'in... G.Saray'ı al kenara, kalanları vur birbirine... Ne zor iş spor yazarlığı... Kötüyü tarif ediyoruz, tehdit alıyoruz Alan razı, veren razı... Sanki beğenmeyen bir ben... Nasıl razı oluyorlar, anlamak mümkün değil. Bir takım var işte idealini yapan... Neden sizin sevdiğiniz aynısını oynamasın? Hadi diyelim, Trabzonspor'un mazereti var... Önceki sezondan üç futbolcu kadroda... Alışacaklar, anlaşacaklar... Beşiktaş'ın düzensiz hareketine ne isim koyalım? Bu futbol nasıl tarif edilir?.. Birbirinin oyununu bozdular... Üç pası bir araya getiremediler... Kafa topu çalıştı savunmalar... Haklarını teslim edelim; hiç sektirmediler... İyi olan, maça renk katmak isteyen birkaç isim vardı tabii ki... Trabzonspor'da Marco, Gökdeniz, Fatih, küçük çocuk Ali Şen, Petkoviç... Beşiktaş'ta Ronaldo, Ali Eren, Pancu... Ama olmadı. Odun ayaklılar çok olunca onlar da arada kayboldu. Sonradan giren efsane futbolcu (!) Nouma da birşey yapamadı... Kuddusi hoca, zararsız yerlerde takdir haklarını evsahibine kullandı.