“Cennetlik birisini görmek isteyen, bu zâta baksın!”

A -
A +

“Yâ Resûlallah! Bana bir amel göster de, onu yapınca Cennete gireyim.”

 

 

 

Affân bin Müslim hazretleri hadîs âlimlerindendir. 134 (m. 751) târihinde Basra’da doğup, 220 (m. 835) senesinde Bağdad’da vefât etti. Hadîs ilminde güvenilir bir Âlimdir. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler, Kütüb-i sitte’de mevcûttur. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bazıları:

 

Eshâb-ı kiramdan Câbir (radıyallahü anh) şöyle anlatır: Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber Zâtü’r-Rıkâ denilen yere gelmiştik. Orada gölgeli bir ağaç vardı. Onu Resûlullaha bıraktık. Bu sırada, müşriklerden bir adam geldi. Resûlullahın kılıcı ağaçta asılı idi. Hemen kılıcı alıp, kınından çekti. Resûlullaha “Benden korkuyor musun?” dedi. Resûlullah “Hayır” buyurdular. “Şimdi seni benden kim koruyabilir?” deyince, Resûlullah Efendimiz “Beni senden Allahü teâlâ korur” cevâbını verdi... Bunu gören Resûlullahın Eshâbı hemen bu müşrikin etrâfını çevirdiler. Korkusundan o da kılıcı kınına koyup, ağaca astı...

 

Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) şöyle rivâyet etti: Birisi Resûlullaha gelerek “Yâ Resûlallah! Bana bir amel göster de, onu yapınca Cennete gireyim” dedi. Resûlullah Efendimiz “Allahü teâlâya ibadet eder, ona hiçbir şeyi ortak koşmazsın. Farz olan namazı dosdoğru kılarsın. Farz olan zekâtı verirsin. Ramazan orucunu da tutarsın” buyurdu. Bunun üzerine köylü “Nefsim yed-i kudretinde olan Allahü teâlâya yemîn ederim ki, asla bundan fazlasını yapmam. Bunlardan bir şeyi de eksik bırakmam” dedi. O zât, dönüp giderken, Peygamber Efendimiz “Cennetlik birisini görmek isteyen, bu zâta baksın” buyurdular...

 

“Müslümanın, din kardeşine üç günden fazla dargın durması helâl değildir. Üç günden fazla bir kimseye dargın olduğu hâlde ölen kimse, Cehenneme gider.”

 

“Allahü teâlâ, kıyâmet gününde öyle insanlar haşreder ki, yüzleri nurlu olup, inciden yapılmış minberlere (koltuklara) oturacaklar. Bütün insanlar onlara imreneceklerdir. Onlar ne peygamberler, ne de şehidlerdir. Onlar, çeşitli uzak memleketlerden bir araya gelmiş, Allah için birbirini seven, bir arada Allahü teâlâyı zikreden kimselerdir.”

 

“İnsanı tehlikeye düşüren yedi şeyden sakının. Onlar; Allahü teâlâya şirk koşmak, sihirle uğraşmak, haksız yere Allahü teâlânın yasak ettiği cana kıymak, faiz yemek, haksız yere yetimin malını yemek, savaşta düşmandan kaçmak ve tertemiz namuslu mümin kadınlara iftira etmektir.”

 

 

 

Vehbi Tülek'in önceki yazıları...