"Sizlerden biri Uhud Dağı kadar altın sadaka verse, Eshâbımdan birinin bir müd arpa sadakasının veya yarısının sevâbına kavuşamaz.”
Abdürrahîm Temîmî hazretleri hadîs âlimlerinin büyüklerindendir. Hadîs ilminde hafız olup, yüzbinden ziyâde hadîs-i şerîfi ezbere bilen hadîs âlimi idi. 382 (m. 992)’de Buhârâ’da doğdu. 461 (m. 1068)’de Şam yakınlarında Havran’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır:
Ebû Ümâme’den (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîf şöyledir: Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), âsâsına dayanarak bizim yanımıza geldi. Biz; “Ey Allahın Resûlü, bizim için duâ buyurunuz!” deyince, Resûlullah efendimiz şöyle dua etti: “Yâ Rabbî bizi affet, bize merhamet eyle! Bizden râzı ol. İbâdetlerimizi ve duâlarımızı kabul eyle. Bizi Cennetine koy. Bizleri Cehennemden koru. Bütün işlerimizi ıslâh eyle!”
Ebû Sa’îd-i Hudrî “radıyallahü teâlâ anh” rivâyet etmiştir. Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Eshâbımı kötülemeyiniz! Sizlerden biri Uhud Dağı kadar altın sadaka verse, Eshâbımdan birinin bir müd arpa sadakasının veya yarısının sevâbına kavuşamaz.”
Abdüllah bin Magfel “radıyallahü anh” rivâyet eder; Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Eshâbım hakkında Allahü teâlâdan korkunuz! Onları kötü sözlerinize hedef ittihâz etmeyiniz. Her kim ki onlara buğuz eyler, bana buğuz ettiği için buğuz eder. Her kim ki onlara ezâ eder, bana ezâ [eziyyet) eder. Her kim ki bana ezâ eder, Allahü teâlâya ezâ [eziyyet] eder. Her kim ki Allahü teâlâya ezâ ederse, ona azap yapması yakındır.”
Ebû Hüreyre “radıyallahü anh” rivâyet eder; Resûlullah efendimiz buyurdular ki: “Ümmetimin içinde beni en çok sevenler, benden sonra gelen, ehlini ve malını beni görmeye fedâ eden kimselerdir.”
Resûlullah efendimiz onların şiddetli muhabbetlerini temennî eder. Onların birisi ki, ehlini ve malını beni görmek için ve bana vâsıl olmak için fedâ edeydi, o kimseler bu sıfatla sıfatlanmışlardır. “Mirac gecesi Cehennemi bana gösterdiler. Etleri parça parça edilip, ağızlarına konduğu birtakım insanları gördüm. Kendilerine, bu kokmuş etleri yiyin diyorlardı. Bunların kimler olduğunu suâl ettim. Cehennem meleklerinin reîsi Mâlik; 'bunlar gıybet edenlerdir, gıybet edenler, şeytanın dostlarıdır' dedi.”
“Kıyâmet günü, bir kimsenin amel defteri açılır. 'Yâ Rabbî! Dünyada iken, şu ibâdetleri yapmıştım. Amel defterimde bunlar yazılı değil' der. 'Onlar, defterlerinden silindi, gıybet ettiklerinin defterlerine yazıldı' denir.”