FIKIH ÂLİMİ Abdurrahmân Firkah

A -
A +
"Namaz kılan kimse, önünde zihnini meşgûl edecek bir şey bırakmamalı. Namazı duvara yakın kılmalı ki, gözün mesafesi daralsın."

Abdurrahmân Firkah hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 624 (m. 1227)'de Şam'da doğdu. İbnü's-Salâh ve İzzeddin ibn-i Abdüsselâm'dan fıkıh tahsil etti. Genç yaşta iken fetva makamına getirildi. Yahya Nevevî hazretleri onun ilmi üstünlüğünü söylerdi. Firkah hazretleri 690 (m. 1291)'de Şam'da vefat etti. Bir dersinde "Namazda huşû ve kalb huzûru" hakkında şunları anlattı:
Namazda, kalbi hazır etmenin ilâcı, hatıra gelen düşünceleri atmaktır. Bir şeyi def ve yok etmek için, önce sebebini yok etmek lazımdır. Bunun için de sebebi iyi tespit etmek lâzımdır. Hatıra gelen düşüncelerin geliş sebebi, ya insanın dışındaki bir sebepten dolayıdır. Veya namaz kılanın içindeki bir sebepten dolayıdır. Haricî sebepler şöyle söylenebilir: Kulağa gelen sesler ve gürültüler, göze çarpan şekiller. Bunlar namaz kılan kimseye süratle tesîr ederek, insanı meşgûl etmeye başlar. Sonra zihin onlar vasıtasıyla başka düşüncelere dalar. Böylece, düşünceler zincirleme olarak birbirini takip eder. Gözler ve kulaklar, çeşitli düşüncelere sebep olur. Fakat, derecesi ve himmeti yüksek olan kimselerin, duyu organlarına gelenler, onları namazlarından alıkoymaz. Onlara tesîr edemez. Onlar huşû ve kalp huzûru ile namazlarına devam ederler. Himmeti ve kuvveti zayıf olan kimsenin, düşüncesi namazda çeşitli meselelere takılarak darmadağın olur. İşte bunun ilâcı, bunun sebeplerini bilip, onlardan kurtulmaktır. Bu ilâçlardan bazısı şunlardır:
Namaz kılan kimse, önünde zihnini meşgûl edecek bir şey bırakmamalı. Namazı duvara yakın kılmalı ki, gözün mesafesi daralsın. Çünkü gözün görüş mesafesi genişledikçe, zihni de dağılır. Nakışlı ve boyalı yaygılar üzerinde namaz kılmamalı. Bunlar göz vasıtasıyla kalbi meşgûl eder. İbn-i Ömer (radıyallahü anh), namaz kılacağı yerde; kılıç, kitap, kalem gibi hiçbir şey bırakmazdı. Hepsini ortadan kaldırırdı. (Çünkü bunlar, namaz kılanın önünde, göz vasıtasıyla düşüncesini meşgûl etmektedirler.) Himmetleri kuvvetli olanlar, namazın kemâlini, sağlarında ve sollarında olanları tanımamakta görürler.
Büyüklerden bir zât buyurdu ki: "Namaz, âhiret işlerindendir. Namaza girince, dünyadan çıkmış olursun."