"Allahü teâlânın, Resûlüne olan ikrâmlarından, ihsânlarından biri de şudur ki, Onun hakkı için, Onun yüksek derecesi için yapılan duâları kabûl buyurur."
Ebu Avâne İsferâyinî hazretleri hadis hafızlarındandır. 230 (844)'de İran'ın kuzeydoğusunda İsferâyin'de doğdu. Memleketinde hadis ve fıkıh tahsil ettikten sonra Şam, Mısır, Mekke, Medine ve Yemen'de ilmini ilerletti. İsferâyin'e döndükten sonra burada hadis okutmaya başladı. 316'da (m. 929) İsferâyin'de vefat etti. Bir dersinde, Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ile tevessül etmek hakkında şu hadis-i şerifleri bildirdi:
Allahü teâlâ Resûlünü çok sevdiğini, Ona yüksek mertebe verdiğini bildiriyor. İşte bu sevginin, bu yüksek derecenin hakkı, yani hürmeti, kıymeti için, Allahü teâlâdan istenilmektedir. Allahü teâlânın, Resûlüne olan ikrâmlarından, ihsânlarından biri de şudur ki, Onun hakkı için, Onun yüksek derecesi için yapılan duâları kabûl buyurur. Hâkim-i Nişâpûrî'nin bildirdiği hadis-i şerifte, (Âdem hatâ edince, yâ Rabbî! Muhammed aleyhisselâm hakkı için beni af ve mağfiret et dedi. Allahü teâlâ da, Muhammed aleyhisselâmı daha yaratmış değilim. Sen Onu nasıl tanıdın buyurdu. O da, yâ Rabbî! Beni yaratıp ruh verdiğin zaman, başımı kaldırdım. Arş'ın kenârlarında, 'Lâ ilâhe illallah, Muhammedün resûlullah' yazılmış gördüm. Kullarının içinde en çok sevdiğinin ismini, kendi isminin yanına koymuş olduğundan anladım dedi. Allahü teâlâ da, 'Yâ Âdem! Doğru söyledin. Kullarım arasında en çok sevdiğim Odur. Onun hakkı için benden af dileyince, seni hemen affettim. Muhammed aleyhisselâm olmasaydı seni yaratmazdım buyurdu) buyurulmuştur.
Muhammed aleyhisselâmın hakkı demek, Allahü teâlânın Onu çok sevmesi, Ona çok kıymet vermesi demektir. Resûlullah efendimiz ile, hayatta olduğu zaman da tevessül edilmiştir. Resûlullahın yanına bir âmâ geldi. Gözlerinin açılması için duâ etmesini diledi. Resûlullah efendimiz ona (İstersen duâ edeyim, istersen sabret. Sabretmek, senin için daha iyi olur) buyurdu. Duâ etmeni istiyorum. Beni güdecek kimsem yoktur. Çok sıkılıyorum deyince, (İyi bir abdest al! Sonra bu duâyı oku!) buyurdu. Duânın tercümesi şudur:
(Yâ Rabbî! İnsanlara rahmet olarak gönderdiğin sevgili Peygamberin ile sana teveccüh ediyorum. Senden istiyorum! Yâ Muhammed! Dileğimin hâsıl olması için Rabbime senin ile teveccüh ediyorum. Allahım! Onu bana şefaatçi eyle!)