"İfrat ve tefritten uzak dur, vasatı tercih et!"

A -
A +

Her işte ifrat ve tefritten yani aşırılıklardan uzak olmak ve vasat yani orta yolu tutmak gerekir.

 

 

 

Şeyh-ül-Hızâmiyye el-Vâsıtî hazretleri Hanbelî fıkıh âlimidir. 657 (m. 1259) senesinde Vâsıt şehrinde doğdu. İlim öğrenmek için birçok şehirleri dolaştı. Fıkıh, hadîs ve siyer âlimlerinden birçok zât ile karşılaştı. Onlardan çok ilim öğrendi. Önce Mısır’a, sonra Şam’a gitti. 711 (m. 1311) senesinde Şam’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:
İfrat ve tefritin ikisi de kötüdür. Hak, ortadadır. İfrat normalden fazla, tefrit de normalden az demektir. Her işte ifrat ve tefritten yani aşırılıklardan uzak olmak ve vasat yani orta yolu tutmak gerekir. Dinimiz, aşırılıklardan uzak, orta yolda olmayı emretmektedir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

 

(İfrat ve tefritten uzak durun.) (Aşırı giden helak olur.) (İşlerin en iyisi vasat olanıdır.) (Din kolaylıktır. Vasattan ayrılıp aşırı gideni din mağlup eder.) (İfrat ve tefritten uzak dur, vasatı tercih et; çünkü işlerin en hayırlısı orta olanıdır.) (Zenginlikte, fakirlikte orta yolu güzel tutmayan, kullukta da orta yolu güzel tutamaz.) (Doğru yolda olun, orta yolu tutun!) (Her hususta orta yolu tutmak, peygamberliğin yirmi beşte bir parçasıdır.) (Orta yolu tutun, istikametten ayrılmayın!) (İlim amelden efdaldir. Amelin efdali de, orta yolda olmaktır. Allahü teâlânın dini ifrat ve tefrit arasındadır. İkisinin ortası sıratı müstakim, yani doğru yoldur.) 

 

İslamiyet vasat bir dindir. Kur’ân-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Sizi vasat bir ümmet kıldık.) [Bekara 143]

 

İyilik, tam orta yol demektir. Vasattan ileri veya az olmak veya ortanın sağında, solunda olmak, iyilikten ayrılmak olur. Ortadan uzaklığı kadar, iyiliği azalır. Hak yol birdir. Sapık, bozuk yollar ise, çoktur. Orta yol deyince, iki şey anlaşılır: Bir şeyin tam ortasıdır. İkincisi, izafi, takdiri orta olmaktır. Yani belli bir şeyin ortasıdır. O şeyin ortası olduğu için, her şeyin ortası olmak lazım gelmez. Ahlak bilgisinde kullanılan, bu ikinci ortadır. Bunun için, iyi huy, herkese göre farklı olur. Hatta, zamana ve yere göre de değişir. Birinde güzel olan bir huy, başkasında iyi olmayabilir. Bir zamanda iyi denilen bir huy, başka zamanda iyi olmayabilir.

 

O hâlde iyi huy, tam ortada olmak değil, ortalamada olmaktır. Kötü huy da, bu ortalamanın iki tarafına ayrılmaktır. İyi huyların hepsi vasati [ortalama] miktarlardır. Her birinin ifrat ve tefriti birer kötü huy olur.

 

 

 

 

 

Vehbi Tülek'in önceki yazıları...