"İlim öğretmek, sadaka vermek gibidir. Âlimden ilim öğrenmek, teheccüd namazı kılmak gibidir.”
Seyyid Şerefüddîn Ermevî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 691 (m. 1292) senesinde İran’da bulunan Urmiye şehrinde doğdu. Şam’da birçok âlimden ilim öğrendi ve hadîs-i şerif dinledi. Sonra Kahire’ye giderek talebe yetiştirdi. 757 (m. 1356) senesinde Kâhire'de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:
“Namaz vakti daraldığı zaman farzdan evvelki sünneti kılmak, farzın kazaya kalmasına sebep olursa, bu sünneti kılmak haram olur. Farz olmayan bir şeyi yapmak için, farzı terk etmek caiz değildir.”
“And vererek, meselâ; 'Allah aşkına' diyerek bir kimseden dünyâlık şey istemek caiz değildir. Hadîs-i şerîfte, bunların melun oldukları bildirildi.”
“Kur’ân-ı kerîmdeki duâları okurken değiştirmek, Kur’ân-ı kerîmi kasten değiştirmek olur. Âlimlerimiz söz birliği ile bildiriyor ki, Kur’ân-ı kerîmde bulunmayan bir harfi ekleyen veya bir harfini değiştiren imansız olur.”
“Akraba ile ilişiği kesmek büyük günahtır. Erkek olsun kadın olsun, zî-rahm-i mahrem (nikâh düşmeyen) akrabayı ziyâret etmek vâcibdir. Amca kızı gibi nikâh düşen yakın akrabayı ve yakın olmayan akrabayı ziyâret vâcib değildir. Fakat bunlara da hediye, selâm yollamak müstehâbdır.”
“Buhârî’nin Ebû Hüreyre’den (radıyallahü anh) haber verdiği hadîs-i şerîfte; “Allahü teâlâ; kulum farzları yapmakla bana yaklaştığı gibi başka şeyle yaklaşamaz. Kulum nafile ibâdetleri yapınca, onu çok severim. Öyle olur ki; benimle işitir, benimle görür, benimle her şeyi tutar, benimle yürür, benden her ne isterse veririm. Bana sığınınca, onu korurum, buyurdu” denilmektedir. Bu hadîs-i şerîf gösteriyor ki; farzlarla birlikte nafile ibâdetleri yapan, Allahü teâlânın sevgisini kazanır. Bunların duâları kabûl olur. Allahü teâlâ ile işitir, görür, yürür demekten, âlimler çeşitli şeyler anlamışlardır. Ebû Osman Hayri Nişâbûrî buyuruyor ki:
“Bu hadîs-i şerîf, onun görmek, işitmek, tutmak gibi her çeşit istediklerini, hemen ihsân ederim demektir.”
“İşlerinizde sıkıştığınız zaman, kabirde olanlardan yardım isteyiniz!” hadîs-i şerîfi de, Allahü teâlânın, sevdiği kullarına, ölü iken de bu kuvveti vermiş olduğunu göstermektedir.”
“İlim öğreniniz! İlim öğrenmek ibâdettir, ilim öğretene ve öğrenene cihâd sevâbı vardır. İlim öğretmek, sadaka vermek gibidir. Âlimden ilim öğrenmek, teheccüd namazı kılmak gibidir.”
Vehbi Tülek'in önceki yazıları...