İnsanların, aklı en noksan olanı

A -
A +
"İnsanların en üstünü, ceza vermeye gücü yettiği hâlde affedenlerdir, insanların aklı en noksan olanı ise, kendinden aşağıda ve güçsüz olanlara zulmedenlerdir."
 
Abdurrahmân bin Yûsuf hazretleri Hadîs, fıkıh ve tasavvuf âlimidir. 611 (m. 1214)’de Lübnan’da Ba’lebek’te doğdu. İlk tahsilinden sonra Şam’a giderek zamanın büyük âlimlerinden ilim tahsil etti ve çok talebe yetiştirdi. 688 (m. 1289)’de Şam’da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:
“İnsanların en üstünü, ceza vermeye gücü yettiği hâlde affedenlerdir, insanların aklı en noksan olanı ise, kendinden aşağıda ve güçsüz olanlara zulmedenlerdir.”
"Süleymân aleyhisselâma her nimet verildi. O şükretti. Eyyûb aleyhisselâma hastalık verildi. O sabretti. Yûsuf aleyhisselâm, ceza vermeye muktedir olduğu hâlde suçlu kardeşlerini affetti. Resûlullah efendimize “sallallahü aleyhi ve sellem” eziyet ve işkence yapıldı. O, bunlara sabretti ve yapanları affetti...”
“Allahü teâlâ İbrâhim sûresi yedinci âyet-i kerîmesinde meâlen; “Nimetlerime şükrederseniz, onu arttırırım” buyuruyor. Hikmet sahipleri dedi ki: “Şükürle nimet devam eder. Nimete küfredilir, kadrü kıymeti bilinmezse gider. Nimeti koruyan şükürdür. Şükür, nimetleri çoğaltır ve insanı cezadan korur. Nimetlere şükretmeyen, hayvanlardan sayılır.”
Hazreti Ali “radıyallahü anh” buyurdu ki: “Nimetlere şükreden, onun elden çıkacağından korkmasın. Nimete şükredenlere, onu arttıracağını Allahü teâlâ bildirdi. Nimete küfredenlerin elinden o nimet alınır. Nimetin kıymetini bilmemek, onun elden çıkmasına sebeptir. Şükür ise, onu devamlı kılar ve arttırır.”
“Hayır ve iyiliğin direği olup, karşılıklı sevgiyi meydana getirir. Rahatlık ve huzur onunla kalblere yerleşir, İslâm dîni, Müslümanları bu güzel haslete sevk ederek cömert olmalarını bildirdi. Zîrâ, dünya ve âhıret iyilikleri, cömertlikte toplanmıştır. Muhakkak onda Allahü teâlânın râzı olması vardır. Bütün insanların da beğendiği ve râzı olduğu bir iştir. Resûlullah efendimiz bir hadîs-i şerîfte; “Cömert kimse, Allahü teâlâya ve insanlara yakın olup (Allahü teâlâ ve insanlar onu sever), Cehennemden uzaktır” buyuruyor. Diğer bir hadîs-i şerîfte de; “Cömert kişinin günahını araştırmayınız. Muhakkak Allahü teâlâ, sıkıntıya düştüğü zaman ona yardım eder” buyuruldu.
Hazret-i Âişe “radıyallahü anha” vâlidemiz ise; “Cennet cömertlerin, Cehennem de cimrilerin yeridir” buyurdu. Denildi ki: “Kişinin cömertliği, kendisini düşmanlarına bile sevdirir. Cimriliği ise, yakınlarını bile düşman yapar.” Bütün büyüklerin âdeti hep cömertlik oldu.