Kur’ân-ı kerimde buyuruldu ki: “Allah yolunda öldürülenleri ölü sanmayınız! Onlar, Rablerinin yanında diridirler. Rızıklandırılmaktadırlar.”
Ebû Abdullah Dîbâcî hazretleri kelâm, hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimidir. 462 (m. 1069) yılında Beyrut’ta doğdu. 527 (m. 1133) yılında Bağdad’da vefât etti. Buyurdu ki:
Peygamberler (aleyhimüsselam) kabirlerinde diridirler. Diri olmaları, sözde değildir. Tam diridirler. Kur’ân-ı kerimde, İmrân sûresinin 169. âyetinde meâlen; “Allah yolunda öldürülenleri ölü sanmayınız! Onlar, Rablerinin yanında diridirler. Rızıklandırılmaktadırlar” buyuruldu. Bu âyet-i kerîme, şehitlerin diri olduklarını bildiriyor. Şehitler, başka Müslümanlar gibidirler. Onlardan bir üstünlükleri yoktur. Peygamberler, şehitlerden elbet daha ileride ve daha üstündür. İslâm âlimlerine göre her peygamber, şehit olarak ölmüştür. Bunu bilmeyen yoktur. Buhârî’de ve Müslim’de bildirilen hadîs-i şerîfte;
“Mi’râc gecesinde, Mûsâ aleyhisselâmın kabri yanından geçirildim. Mezarında, ayakta namaz kılıyordu” buyuruldu. Beyhekî’nin ve başkalarının bildirdikleri bir hadîs-i şerîfte;
“Peygamberler, mezarlarında diridirler. Namaz kılarlar” buyuruldu. Başka bir hadîs-i şerîfte;
“Allahü teâlâ toprağın peygamberleri çürütmesini haram etmiştir” buyuruldu. Bunun doğru olduğunu, âlimler söz birliği ile bildirmektedirler. Buhârî’de ve Müslim’de;
“Allahü teâlâ Mi’râc gecesinde bütün peygamberleri (aleyhimüsselam), Peygamberimize (sallallahü aleyhi ve sellem) gönderdi. Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) onlara imam olup, iki rek’at namaz kıldılar” yazılıdır. Namaz kılmak, rükû ve secde yapmakla olur. Bu haber, diri olarak, ceset ile, beden ile kıldıklarını gösteriyor. Mûsâ aleyhisselâmın, kabrinde namaz kılması da, bunu göstermektedir.
“Mişkât” kitabının son cildinde Mi’râc babının birinci faslı sonunda Müslim’den alarak, Ebû Hüreyre’nin (radıyallahü anh) rivâyet ettiği;
“Kâbe’nin yanında, Kureyş kâfirleri, bana Beyt-ül-mukaddesin nasıl olduğunu sordular. Oralara dikkat etmemiştim. Çok sıkıldım. Allahü teâlâ, bana gösterdi. Kendimi peygamberler arasında gördüm. Mûsâ aleyhisselâm, ayakta namaz kılıyordu, zaîf idi. Saçları dağınık ve sarkık değildi. Şen’e kabilesinden bir yiğit gibi idi...
Bu hadîs-i şerîfler, peygamberlerin, Rableri yanında diri olduklarını gösteriyor. Onların cesetleri, bedenleri, ruhları gibi latif olmuştur. Kesîf, katî değildir. Madde ve ruh âleminde görünebilirler.