Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Îmân Süreyya yıldızına çıksa, Fârisoğullarından biri elbette alıp getirir."
Muhammed bin Abdüssettâr İmâdî hazretleri Hadîs ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimidir. 559 (m. 1164)’de Harezm’deki Kerder beldesinde doğdu. 642 (m. 1244)’de Buhârâ’da vefât etti. “Ed-Dürret-ül-münîfiyye fî intisâr il-İmâm-il-Azam Ebî Hanîfe” isimli eserinde buyuruyor ki:
İmâm-ı Azam, İslâmiyeti; îmân, amel ve ahlâk esasları olarak bir bütün hâlinde insanlara yeniden duyurmuş, şüphesi ve bozuk bir düşüncesi olanlara cevaplar vermiş, Müslümanları çeşitli fitne ve propagandalarla zaafa düşürmek, parçalamak ve böylece İslâm dînini yıkabilmek ümidine kapılanları hüsrâna uğratmış, önce itikâdda birlik ve beraberliği sağlamış; ibâdetlerde, günlük işlerde Allahü teâlânın rızâsına uygun bir hareket tarzının esaslarını ve şeklini tesbit etmiştir. Böylece, ikinci hicrî asrın müceddidi (dînin yeniden yayıcısı) unvanını almıştır. Hadîs-i şerîfte; "Îmân Süreyya yıldızına çıksa, Fârisoğullarından biri elbette alıp getirir" buyuruldu. İslâm âlimleri, bu hadîs-i şerîfin İmâm-ı Azam hakkında olduğunu bildirmiştir.
Hadîs-i şerîflerde; "İnsanların en hayırlısı, benim asrımda bulunan Müslümanlardır (Yâni Eshâb-ı kirâmdır). Onlardan sonra en iyileri, onlardan sonra gelenlerdir (yâni Tâbiîndir). Onlardan sonra da onlardan sonra gelenlerdir... (yâni Tebe-i tâbiîndir)" buyruldu. İmâm-ı Azam da, bu hadîs-i şerîfle müjdelenen tâbiînden ve onların da en üstünlerinden biridir. Hadîs-i şerîflerde buyruldu ki:
"Âdem (aleyhisselâm) benimle övündüğü gibi ben de ümmetimden bir kimse ile övünürüm. İsmi Numân, künyesi Ebû Hanîfe'dir. O, ümmetimin ışığıdır."
"Peygamberler benimle övündükleri gibi ben de Ebû Hanîfe ile övünürüm. Onu seven beni sevmiş olur. Onu sevmeyen beni sevmemiş olur."
"Ümmetimden biri, şerîatimi canlandırır. Bidatleri öldürür. Adı Numân bin Sâbit'tir."
"Her asırda ümmetimden yükselenler olacaktır. Ebû Hanîfe zamanının en yükseğidir."
Hazret-i Ali de; "Size bu Kûfe şehrinde bulunan, Ebû Hanîfe adında birini haber vereyim. Onun kalbi ilim ve hikmet ile dolu olacaktır. Âhir zamanda, birçok kimse, onun kıymetini bilmeyerek helâk olacaktır. Nitekim Râfizîler de, Ebû Bekir ve Ömer için helâk olacaklardır" buyurdu.