Şeyhülislâm Çatalcalı Ali Efendi

A -
A +

"İkindi namazı kılındıktan sonra, güneşin çıplak gözle bakılabilecek şekilde kızıllaşması vaktine kadar, geçmiş namazların kaza edilmesi mekrûh değildir"

Çatalcalı Ali Efendi kırküçüncü Osmanlı şeyhülislâmıdır. 1041 (m. 1631) senesinde Çatalca'da doğdu. 1103 (m. 1692) senesinde Edirne'de vefât etti. Muteber fetvâ kitaplarından biri olan "Fetâvâ-i Ali Efendi" adlı eserindeki fetvâlardan bazıları şöyledir:

"Özür sahibinin abdesti, bir namaz vaktinin çıkması ile mi, yoksa namaz vaktinin girmesi ile mi bozulur?"
Cevap: "Namaz vaktinin çıkması ile bozulur" (Bidâye)

"Özür sahibi olan kimse güneş doğduktan sonra abdest alsa, bu abdest ile öğle vakti çıkıncaya kadar öğle namazı, nafile ve kaza namazları kılması caiz olur mu?"
Cevap: "Olur" (Bidâye)

"Bir kadın doğum yaptıktan sonra kırk günden önce lohusa kanı kesilip nifastan temizlense, gusledip namaz kılması lâzım olur mu? Yoksa kırk günü tamamlaması mı lâzımdır?"
Cevap: "Gusledip namaz kılmak lâzım olur." (Hülâsa, el-Bahr-ür-râik'da Nihâye'den naklen)

"Yarasından dolayı özür sahibi olan bir kimse, yarasını açıp silip hiçbir şey akmaz iken abdest alsa, yine akmadan mestlerini giyse, mestleri üzerine mesh etmesi caiz olur mu?"
Cevap: "Olur?" (El-Bahr-ür-râik)

"Özür sahibi olan bir kimse, başka bir şeyden dolayı abdesti bozulunca, abdest almak isterse, bu sırada özrüne sebep olan akıntı kesilse, akıntı kesik iken abdest alsa, daha sonra özrüne sebep olan yerden kan aksa abdesti bozulmuş olur mu?"
Cevap: "Olur." (Şerh-i Münyet-il-musallî lil-Halebî)

"Bu şekilde olan bir kimsenin, kanı yukarıda yazıldığı gibi aktıktan sonra, tekrar abdest almadan namaz kılsa, namazın iadesi lâzım olur mu?"
Cevap: "Olur."

"İkindi namazı kılındıktan sonra, güneşin çıplak gözle bakılabilecek şekilde kızıllaşması vaktine kadar olan zamanda, geçmiş namazların kaza edilmesine kerahet (mekrûhluk) var mıdır?"
Cevap: "Yoktur." (Mültekâ el-ebhur)

"Özür sahibi olmayan kimselerin, özür sahibi olan bir kimseye uyup namaz kılmaları caiz olur mu?"
Cevap: "Olmaz." (Kâdîhân)

"Misâfir olan bir kimse, hâl ve vakti müsait iken sünnet-i müekkedeyi kılmak mı evlâdır, yoksa terk mi?"
Cevap: "Kılmak evlâdır." (Bezzâziyye)

"Zengin bir kadın ölünce, techiz ve tekfin masrafları kendi malından mı karşılanması lâzım olur, yoksa kocasının mı vermesi lâzımdır?"
Cevap: "Kocasının vermesi lâzımdır." (Kâdîhân)