"Şeytan, kan gibi damarlarda dolaşır"

A -
A +
Resûlullah efendimiz buyurdu ki: "Zevci uzakta olan kadınların yanlarına gitmeyiniz! Çünkü şeytan, kan gibi damarlarınızda dolaşır."
 
Abdullah bin Urve el-Hirevî hazretleri hadîs âlimlerindendir. Bağdâd, Kûfe ve Basra âlimlerinden ilim tahsil etti. 311 (m. 923) senesinde vefât etti. Hadîs ilminde hafız olan (yüzbin hadîs-i şerîfi ezberleyen) bir âlimdir. Naklettiği bazı Hadîs-i şerifler:
“Tâbiînin büyüklerinden Behz bin Hakim, babasından ve dedesinden haber veriyor. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem efendimiz buyurdu ki: (Avret yerlerini ört! Zevcenden ve câriyenden başkasına gösterme! Yalnız iken de, Allahü teâlâdan hayâ ediniz!)"
“Ömer-ül-Fârûk radıyallahü anh haber veriyor. Resûlullah efendimiz buyurdu ki: (Bir erkek, yabancı bir kadın ile halvet ederse, üçüncüleri şeytan olur.)"
“Câbir bin Abdüllah radıyallahü anh haber veriyor. Resûlullah efendimiz buyurdu ki: (Zevci uzakta olan kadınların yanlarına gitmeyiniz! Çünkü şeytan, kan gibi damarlarınızda dolaşır.) 'Sizin de dolaşır mı?' dediklerinde, (Benim de dolaşır. Fakat Allahü teâlâ, ona karşı, bana yardım etti. Onu Müslüman yaptı. Bana teslim oldu) buyurdu."
“Ebû Ümâme radıyallahü anh haber veriyor: Resûlullah efendimiz buyurdu ki: (Bir kızın güzelliğini gören kimse, gözünü ondan hemen ayırırsa, Allahü teâlâ, ona yeni bir ibâdet sevabı ihsân eder ki, bu ibâdetin lezzetini hemen duyar.)"
“Hasen-i Basrî, mürsel olarak haber veriyor. Resûlullah efendimiz buyurdu ki: (Avret yerlerini açana ve başkasının avret mahalline bakana, Allah lânet eylesin!)" 
“Abdullah ibni Ömer radıyallahu anhüma haber veriyor. Resûlullah efendimiz buyurdu ki: (Kendini bir kavme benzeten, onlardan olur!)" 
“Amr Şu'ayb, babasından ve dedesinden haber veriyor. Resûlullah efendimiz buyurdu ki: (Allahü teâlâ, kuluna verdiği nîmetleri görmesini sever.)"
“Câbir bin Abdüllah radıyallahü anh diyor ki: Resûlullah efendimiz bize geldi. Evde, saçları dağınık biri vardı. Bunu görünce: (Bu, saçlarını düzeltecek bir şey bulamamış mı?) buyurdu. Elbisesi kirli birini de görünce, (Elbisesini yıkayacak bir şeyi yok mu?) buyurdu."
"Tâbiînden Ebü’l-Ahves, babasından haber veriyor. Resûlullah efendimizin yanına gittim. Elbisem eskimiş idi. (Malın yok mu?) buyurdu. Malım var dedim. (Ne cinsten malın var?) buyurdu. Her cinsten var dedim. (Allahü teâlâ, mal verince, nîmetlerin eserini üzerinde görmelidir!) buyurdu."