MHP kongresinin delegelerine açık mektup
Kardeşlerim! Lütfen açın bakın Yılmaz Öztuna'nın "Büyük Türkiye Tarihi" isimli muhteşem eserinin 4. cildinin 488. sahifesine. Göreceksiniz ki, 1595 yılında 3. Murad Han zamanında, devletimizin yüzölçümü 23 milyon 337 bin 600 km2 idi. Yani 417 yıl önce, bayraklarımız, bugünkü Türkiye'den 30 misli daha büyük bir coğrafya üzerinde dalgalanıyordu. Peki ne oldu da, nasıl oldu da o büyük coğrafyadan bugünkü 780.000 km2'ye düştük? Bu büyük kaybın çok mühim iki sebebi var: Evvela bütün Hristiyan dünyâsı, bizim varlığımıza kat'iyyen tahammül edemiyor. Hele, Anadolu toprakları üzerinde yaşamamız, onları âdeta çileden çıkarıyor. O kadar ki, NATO anlaşmasıyla, sözüm ona müttefikimiz olan devletler bile, o antlaşmanın 5. maddesi üzerine sümkürüp duruyorlar. Yani kendi devletlerinin şeref imzalarını kat'iyyen dikkate almıyorlar. Görmediğim Avrupa ülkesi kalmadı. Bazı Avrupa ülkelerine 10 defa gidip geldiğim oldu. Oralarda şahit oldum ki, bütün Avrupa ülkeleri PKK ihanetini destekliyorlar. Yani, PKK kamplarını ülkelerinde onlar açıyorlar. PKK militanlarını onlar eğitiyorlar. Silahlarını, cephanelerini onlar verip Kandil'e uğurluyorlar. Niçin? Niçin? Niçin?.. Kürt'ün kara kaşına, kara gözüne âşık oldukları için mi? Elbette hayır! Bize düşman oldukları için. PKK militanları bunun farkında değil. Kaybımızın ikinci önemli sebebi, tarih boyunca, işbaşında bulunan bâzı devlet adamlarımızın beceriksizliğidir. Sevgili peygamberimize sormuşlar: -Kıyamet ne zaman kopar ya Resulallah? Cevap vermiş: -Emanetler ehline verilmediği zaman! Türkiyemiz, şimdi yeniden küçük bir kıyametin eşiğinde bulunuyor. Türkiye üzerindeki Ermeni ve Yahudi dâvâlarını bilmeyenler, Milli dostumuz(!) ABD'nin (BOP), yâni Büyük Ortadoğu Projesini araştırmayanlar, vahim bir durumla karşı karşıya olduğumuzu kavrayamazlar. 1683 İkinci Viyana Kuşatmasından beri, bölüne bölüne bugünlere geldik. Artık yeter! Yeniden bölünmemeliyiz... Birinci Dünya Harbi yıllarında, Doğu ve Güneydoğu illerimizde bir Ermenistan devletinin kurulması için bütün Batı devletleri ve Rusya çaba gösterirken; acaba ne oldu da, bugün aynı topraklar üzerinde bir Kürt devletinin kurulması için didinip duruyorlar? Dün o topraklar Ermenilerin eski yurtları idiyse, bugün neden aynı topraklar Kürtlerin vatanı oldular? Biraz tarih okuyanlar kabul edeceklerdir ki bu ehl-i Salib ordusu, yarın Kürtlerin de yedi sülâlerinden emdikleri sütü, burunlarından getireceklerdir. Doğu ve Batı dünyasının büyük oyunlarına gelen birtakım cahiller, gafiller, hainler güruhu, Türkiye'de, artık Türk ismine bile tahammül edemiyorlar. Askerimize, polisimize, bayrağımıza, okullarımıza... azgın boğalar gibi saldırıyorlar. Ziya Gökalp merhum diyordu ki: "Turan'ın bir ili var/Ve yalnız bir dili var. Başka dil var diyenin/Başka bir emeli var." Bugün başka dil isteyenlerin, başka emelleri artık ayan-beyan ortada. Siz de bu ihanet karşısında susacak mısınız? Yarın MHP'nin 10. Olağan Kongresi yapılacak MHP'nin bu büyük ihanet karşısında silkinip doğrulması lâzım Devlet Bahçeli 15 yıldan beri, bir "Buda heykeli" gibi bu partinin başında duruyor. Devlet Bahçeli'yle bu parti, büyümüyor, yürümüyor, olduğu yerde sayıyor. Ey MHP'nin 10. Kongre delegeleri! Partiye yeni bir ruh kazandırmak sizin elinizde. Soyunuzun-sopunuzun huzuruna büyük bir veballe çıkmak istemiyorsanız "Ey Türk! Titre ve kendine dön!" ikazını hatırlamalı, partiye yeni bir dinamizm kazandırmalısınız. Artık "vay bize! Vaylar bize!" dememeliyiz. Sevgiyle ve ümitle...