Vahşeti utandıran vahşet

A -
A +

Ömrümün en zor yazılarından birini yazıyorum. Daha doğrusu yazamıyorum. Bir beyaz sayfa başında, bir saatten fazla kolsuz-kanatsız kaldığımı bilmelisiniz. PKK artık şehirlerimize inmeye, çocuklarımızı, kızlarımızı, kadınlarımızı bile öldürmeye başladı. Onun büyük vahşetine son günlerde İzmir'de ve Gaziantep'te de şahit olduk. Bu rezil bu kanlı pusuları ifade edecek kelimeler, lügâtlarımızda yoktur. Artık bizim için, bir kobra yılanı kadar tehlikeli olan bu adamlar, milletimizden, devletimizden DÜŞMAN diye bahsediyorlar. Kongrelerinde ve yazışmalarında, milletimizin ve devletimizin ismi DÜŞMAN diye geçiyor. Şu ahmakça, şu alçakca kafalara dikkat buyurun: Sözüm ona savundukları Kürtler, Türkiyemizin her bölgesinde, her şehrinde rahatça oturmakta, iş-güç sahibi olmaktadırlar. Devletimizin memuriyet kadrolarının her kademesinde çalışmaktadırlar. Üniversitelerimizde okumaktadırlar. Millet Meclisimizde: Bakan, Başbakan, Meclis Başkanı, Cumhurbaşkanı makamlarına seçilerek yükselmektedirler. Ondan sonra da, milletimizden ve devletimizden DÜŞMAN diye bahsetmektedirler. Nankörlüğün ahmaklığın, ihanetin bu derecesi dünyanın hangi ülkesinde görülmektedir? Bu PKK canavarları, sadece bizim değil, Kürt topluluğunun da en büyük düşmanlarıdırlar. Bu iddiamı anlayabilmek için birazcık okumak, bilmek lazım. Mehmet Akif Ersoy, teşhisi yüz yıl önce dosdoğru koymadı mı? "Ne Kürt elifbayı sökmüş, ne Türk okur, Ne Arab/ Ne Çerkes'in, ne Laz'ın var bakın elinde kitap" En büyük düşmanımız cehalettir. Acaba kaç Kürt, kaç Türk, kaç Çerkes, Laz, Arab...vatandaşımız. Fransa'nın Sorbon üniversitesinde çok büyük bir titizlikle ele alınan, tartışılan, sonunda araştırıcısına tarih doktoru unvanı verilen TÜRKİYE'Yİ PARÇALAMAK İÇİN YÜZ PLÂN isimli çalışmadan haberdardır? Şimdi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları arasında çıkan TÜRKİYE'Yİ PARÇALAMA PLÂNLARI isimli bu çok önemli kitabı acaba kaç PKK militanı, yöneticisi, milletvekili alıp okumuştur? Sultan 3.Murat Han zamanında 1595 yılında, vatanımızın yüz ölçümü 23 milyon, 334 bin, 600 km2 idi. Şimdi neden 780 bin km2'ye çekildik? Yani bugünkü Türkiye'den 30 misli daha geniş toprakları neden nasıl kaybettik? Gitmediğim Avrupa ülkesi kalmadı. Oralarda gördüm ki, NATO'dan (sözüm ona) müttefikimiz, dostumuz olan bütün devletler hem PKK hareketini destekliyorlar, hem de Alevilerimize sahip çıkıyorlar. Niçin? Başta ABD olduğu halde, Avrupa devletleri Kürtlerimizin kara kaşlarına, kara gözlerine mi âşıktırlar? Batılı devletler, Alevi kardeşlerimizin güzelim türkülerine, zamahlarına mı vurgundurlar? Ne o, ne bu, ne şu! Doğu ve Batı Dünyası bizi bizimle birlikte yaşayan, farklı soydan gelen kimseleri Anadoludan söküp atmak için böyle bir siyaset içerisindedirler. Yani adamlar istiyorlar ki: İstanbul, yeniden Kostantinopolis olsun. Sakarya'ya Sangaryos, Konya'ya İkonyum, Ankara'ya Angora, Anadoluya Anatolia denilsin. Ermeni devlet adamları, bütün dünya milletleri önünde diyorlar ki: "Doğu ve Güneydoğu Anadolu, işgal edilmiş Ermeni toprağıdır" Peki bu ne demektir? Bu iddianın ne demek olduğunu hiçbir PKK canavarına anlatamadığımız ayan-beyan ortada.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.