Çarpık ekonomi ve demokrasi

A -
A +

Türkiye, Avrupa Birliği ile ilişkilerine çok dikkat etmeli. Ulusal Program'ı sür'atle uygulamalı. Bir vakit önce üyelik müzakerelerine başlıyabilmeli. Bunun için demokraside ciddi, ama bizdeki değil Batı'daki anlamıyle ciddi yol almak gerekiyor. Bu yolu alamazsak, âdetimiz vechile hây ve hûy ile 21. yüzyılda her şeyden değerli olan zamanı hovardaca harcarsak, Türkiye'nin nasıl bir ortamda yaşıyacağını düşünelim. AB üyeliği için de, çağdaş uygarlık düzeyinin ta kendisi olan Avrupa standartları için de, çok geç kalacağız. 200 yıldan bu yana dönem dönem gecikmelerle şöhret yaparak tarihe geçen bir milletiz. Gecikmiş toplumlara yapılan yakışıksız muamelelere maruz kalacağız. Türk'ün geçmişini hamâsetten ibaret sanan ve geçmişimiz üzerindeki kültürleri romana benzer tarihler ve tarihe benzer romanlar okumakla sınırlı bulunan AB muhaliflerimiz vardır. Ve tabiatiyle fütüroloji yetenekleri sıfıra epey yakındır. Bunlar, Avrupa Birliği'nden kopmaya başladığımız için bayram edecekler, sevinçlerini açıkça belirteceklerdir. Bu kafalara Ulusal Program falan vız gelir, tırıs gider. Sorun, AB üyeliğinden bile öte bir şeydir. AB standartı, normları, düzenidir. Bu düzeni, mustarip bir yüce millet için çok görenler, tasvîb etmeyenler vardır. Kafaları, aslında hiç de iyi bilmedikleri geçmiş zamanlarda bir dönemlere takılmış, takıldığı yerde kalmıştır. Bizim AB'ye ihtiyacımız yok, bu işleri pekâlâ Amerika ile hallederiz diyenlere gelince: Avrupa düzenine intibak yeteneğini gösterememiş bir Türkiye'ye ABD'nin yapacağı muameleyi düşününüz. Türk'ün yeteneği bugün Washington'da konuşuluyor. Bilenler, bilmeyenlere anlatsın. Amerika bizden ümidini kesince, bulunduğumuz coğrafyadaki başka devletlere öncelik tanıyacaktır ki, o ülkeler bizim eski eyaletlerimizdir. İster misiniz Türkiye, Nijerya ile Endonezya arasında bir yerlere çakılıp kalsın? Böyle kâbuslardan kurtulmanın çaresi, ekonomiyi ve demokrasiyi düzeltmektir. Çarpıtılmış bir ekonomik ve demokratik düzenden çağdaş normlara geçmektir. Yarım yüzyıl Rus tutsaklığında yaşıyan Avrupa ülkeleri bu işi başarmak üzeredirler. Biz niçin zorlanıyoruz?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.