Dalgalanan ekonomi

A -
A +

Bir finans krizi ki, Tayvan'dan Brezilya'ya kadar epey gelişmekte olan ülkeyi vurdu. Kriz, reform yetersizliğinden kaynaklandı. Çankaya'da geçen acayip münakaşa vesilesiyle patladı. Aslında her hâl-ü kârda patlayacaktı. Zira Türkiye'de çağdaşlaşma reformları, 200 yıldan bu yana daima eksik kalmıştır. Gereken radikal ve hızlı reformlar daima şu veya bu güçlerce engellenmiş, gerçekleştirmek niyeti oluşmadığı için ertelenmiştir. Bu defa döviz kurunu değeri altında tutmak ve faizlere sınır getirememek gibi iki kapital hatada ısrar edildi. Sorumluluk yalnız hükümetin değil, aynı zamanda IMF'nindir. Nitekim IMF, Washington'da azarlandı. Kabinede revizyon zorunluluğu bu sütunlarda aylardan beri yazılıp çizildi. Ekonominin tek bir başbakan yardımcısının sorumluluğuna verilmesi sağlanamadı. Dakikasında alınması gereken kararlar günlere yayıldı. Kabinede özelleştirmeye inançsız, hattâ hasım kişiler var. Rastgele seçilmiş, politik ve meslekî tecrübeden, hattâ yetenekten yoksun bakanlar var. Hakkında dedikodu çıkanlar da mevcut. Ama, alternatifsizliklerine fazla güvenen 3 genel başkan, cuma akşamı bile bakanlarını oynatmaktan çekindiler. Başarısızların başarısızlıklarını üzerlerine aldılar. Belki Çankaya fiyaskosuna benzer bir gelişmeden korktular. Ama kabine revizyonu olmadan, hükûmetin nefes alması mümkün görünmüyor. Bu revizyonu, ansızın yapacaklarını sanıyorum. Ekonomiyi fiilen yürüten yüksek bürokratların da başarısızlıkları ortadadır. Kişi başına gelir 3000'lerden 2000'lere, GSMH 200 milyar küsurdan 100 milyar küsura düştü. ABD, bizden fazla telâşlandı. Başkan Bush, Başbakan Ecevit'in yanında olduğunu bildirmekte hızlı davrandı. Bu muazzam devlet, bu büyük millet, her türlü iyi ve kötü günü yaşadı. Başına gelmeyen kalmadı. Elbette ve en küçük şüphe yok, bu krizi de atlatacaktır. Kısa müddette atlatması da mümkündür. Ancak öylesine kökten değişiklikler gerekiyor ki, bunları işitmek bile, muhafazakâr yapıdaki politikacılarımızın, yöneticilerimizin dudaklarını uçuklatır. Yazılabilecek olan birkaçını yarınki makalemde sayın okuyucularıma sunacağım.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.