Şikâyetim var... Bürokrasi çalışmıyor... İmza atılmıyor... 4 Kasım bekleniyor...
"Devlette süreklilik esastır" sözünü ağızlarına dolayanlara sesleniyorum. Ortada bir devlet bulunuyor. O devletin adı, Türkiye Cumhuriyeti. Bu ülkenin vatandaşı T.C'nin yüceliğine inanır. Vatanını, milletini, devletini seven, sevgisini çalışarak göstermeli. "Bu iş nasıl olacak?" diye sorarsanız... Devlet dairesinde görev yapan en üst memurdan, en alt seviyedeki memura... Özel sektörde patron olandan, odacılık yapanına kadar... Herkes çalışarak Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlılığını, sevgisini ispatlar. Kendimi kandırmışım! Yazdıklarımın doğruluğuna sizler de inanıyorsunuz. Bana katılıyorsunuz. Ama.. Ben sizleri kandırdım sevgili okuyucularım. Öncelikle kendi kendimi kandırmışım. Affedersiniz. İşin özü... Beni kendimle çelişkiye düşürenler utanmalı. Asıl özürü 'onlar' dilemeli. "Affedin" diye 'onlar' söylemeli. Şikayetimi iletiyorum Türkiye Cumhuriyeti'nin başı Cumhurbaşkanı'dır. Sayın Ahmet Necdet Sezer'e. Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten hükümetin başı Başbakandır. Sayın Bülent Ecevit'e. Ayrıca üç Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'ye, Mesut Yılmaz'a, Şükrü Sina Gürel'e. Sizlere sesleniyorum, devletimizin yöneticileri. Ankara'dan "tık" sesi gelmiyor. Bürokrasi durmuş. Bir kaç bürokrat dışında çalışan yok. Evraklar imzalanmıyor. "Neme lâzım"cılık almış başını. "Devlet işleyecekmiş", "İş yapılacakmış" kimsenin umurunda bile değil. 3 Kasım seçimini bekliyor bürokrasi. 4 Kasım sabahına göz dikmiş devlet bürokratı. Nasıl bir anlayıştır bu? Hükümetler kurulur, yıkılır, düşürülür. Hükümetler iktidardan çekilir. Türkiye Cumhuriyeti dimdik ayaktadır. Devletin işleri sürer. Devlette iş durmaz. Fakat, böylesine vurdumduymazlık ilk kez yaşanıyor. Devleti yöneten sizler... Ciddiyet sahibi iseniz, bürokrasiyi ciddiyete, ciddi davranmaya çağırmalısınız. Haksızlık DSP+MHP+ANAP hükümetinin son günleri olduğunu kabul ediyor bürokrasi.. Olabilir. 3 Kasım erken seçiminden AK Parti ile CHP'nin barajı geçen partiler olarak çıkacağını düşünüyor bürokrasi. Olabilir. Bu iki partiye DYP ile MHP'nin de katılabileceğini söylüyor bürokrasi. Olabilir. 3 Kasım'da erken seçimin olamayabileceğini de hesap ediyor bürokrasi. Olabilir. Her türlü senaryoyu yazıyor bürokrasi. Olabilir. Bürokrasi ne düşünürse düşünsün, yaptığı yanlıştır. Hiç kimsenin devleti kitlemeye hakkı yoktur. Makamı ve ünvanı ne olursa olsun hiçbir bürokrat yan gelip yatamaz. Devletin evrakını imzalamayanların Türkiye Cumhuriyeti'ne saygısı yoktur. Yöneticilerimiz görev başına.