Bir asır öncesinin kayıp İstanbul’u! Osman Cemal Kaygılı’nın yazıları gazete sayfalarından çıktı

Osman Cemal Kaygılı, Osmanlının son ve Cumhuriyetin ilk yıllarının eksantrik yazarlarından biriydi... Vaktizamanında zor duruma düşüp işportacılık yapan Kaygılı, bu sayede çok iyi tanıdığı İstanbul’un “halktan simalarını” roman ve hikâyelerine taşıdı.
MURAT ÖZTEKİN - Türkçe’nin ilk argo sözlüklerinden biri olan “Argo Lügatı” adlı tefrika eserde imzası olan Kaygılı, 1931-1932 yıllarında ise Yeni Gün gazetesinde “İstanbul’un Köşe Bucağı” başlığıyla gezi yazıları yayımladı. Şehrin sokaklarını dolaşarak kaleme aldığı bu yazılarında İstanbul’un semtlerinin bir asır önceki hâlini, eski zaman adamlarını ve enteresan hadiseleri tıpkı Reşat Ekrem Koçu gibi okurlara sundu. Tabii, doğrular yanlışlara, efsanelere hakikate karıştı bu satırlarda...
İşte bu yazılar, yaklaşık yüz sene sonra gün yüzüne çıktı. Everest Yayınları etiketiyle okura sunulan “İstanbul’un Köşe Bucağı” adlı eser, Cengiz Kahraman tarafından yayıma hazırlandı.
BETONA ÖVGÜ
Yazar sayfiye yerlerindeki eğlenceler, bir bir açılmakta olan plajlarda olan bitenler, sirkler ve mekânlarla 1930’ların atmosferini, farklı bir noktadan tasvir ediyor. Genelde tozpembe tablolar çizilen eserde, Cumhuriyetin ilk yıllarında İstanbulların sert şekilde değiştirlmekte olan hayat tarzlarına dair çok şey öğreniliyor. Modernleşmeci cephede yer alan Osman Cemal, birçok şey gibi Cihangir’de ahşap evler yerine yapılan betonarme binalardan övgüyle söz ediyor! Ancak sanki bir tahmininde haklı çıkıyor: “Cihangir, Şişli’nin, Nişantaşı’nın pabucunu dama atacağa benziyor!”
Kaygılı’nın şimdilerde birer şehir büyüklüğünde olan İstanbul’un eski “köylerini” anlattığı kısımlar ilgi çekici oluyor. Mesela yazar, Gaziosmanpaşa’yı taze şırası ve sucuğuyla övüyor. Buradaki Keçesuyu’nun ise çok meşhur olduğunu yazıyor.
Kaygılı şehrin en kalabalık bekâr yataklarını da ele alıyor. Başka memleketlerden çalışmaya gelen bekârların, en çok Tophane’de yaşadığını, buranın şehrin en ucuz semtlerinden biri olduğunu söylüyor.