Yapay zekânın yıkımını işleyen yönetmenler anlattı: Beyazperde artık algoritmaya mahkûm

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Yapay zekânın yıkımını işleyen yönetmenler anlattı: Beyazperde artık algoritmaya mahkûm
Sosyal Medya, İnfluencer, Cannes Film Festivali, Altın Palmiye, Haber
Kültür - Sanat Haberleri  / Türkiye Gazetesi

“Algoritma’ya Biat Et” adlı filmlerinde yapay zekâya ve sosyal medya ortamlarına eleştiri getiren yönetmenler Hakkı Kurtuluş ve Melik Saraçoğlu, beyazperdenin de bir değişim içerisinde olduğunu söylüyor. Artık önemli yapımların yapay zekâya göre yazıldığını kaydeden yönetmenler, Altın Palmiye’yi kazanan “Anora”nın bile anahtar kelimelere uyduğunu söylüyorlar.

MURAT ÖZTEKİN - Yapay zekâ algoritmaları günlük hayatı ve sanatı giderek daha çok şekillendiriyor. Öyle ki sinema yapımları bile artık makine algoritmaları dikkate alınarak hazırlanıyor. Böylece beğenilere hitap etmesi, daha çok seyredilmesi veya ödül kazanması bekleniyor. Uzun yıllardır birlikte filmlere imza atan yönetmenler Hakkı Kurtuluş ve Melik Saraçoğlu, “Algoritma’ya Biat Et” adlı filmlerinde bu konuyu, bir içerik üreticisi kızın başına gelenler üzerinden eleştirel şekilde işliyor. Çektiği videolarla sosyal medyada başarısız olan Lily adlı kız, akıllı gözlükler kullanarak içerik oluşturulan “Kathartist” için çalışmaya başlıyor. Ancak bu uygulamanın algoritmaya tapınan yeni kuşak bir tarikatın paravanı olduğunu anlayana dek iş işten geçiyor. Biz de bu enteresan filmi, yönetmeleri olan Kurtuluş ve Saraçoğlu ile konuştuk.

Yapay zekânın yıkımını işleyen yönetmenler anlattı: Beyazperde artık algoritmaya mahkûm - 1. Resim

▪️“Algoritma’ya Biat Et” adlı alışılmadık üsluptaki eserinizde yapay zekânın etkilerini bir influencer’ın hikâyesi üzerinden işliyorsunuz. Sizi bu filmi çekmeye iten şey neydi?

Hakkı Kurtuluş (HK): İkimiz de uzun yıllardır akademisyenlik yapıyoruz. Dolayısıyla her hafta Z jenerasyonuyla iç içeyiz. Onların dünyasına yakınlık hissetmemiz bu filmin çıkışında etkili oldu. Bunun yanı sıra ikimiz de YouTube gibi mecralardaki kaliteli işleri takip ediyoruz. Açık söyleyeyim; bazıları, birçok filmden daha kaliteli. Dolayısıyla bu duruma tepeden bakmak istemedik.

▪️Ama sosyal medyada çok kötü şeyler de yaşanıyor...

Melik Saraçoğlu (MS): Yaşanan değişimi pozitif ya da negatif göstermek istemedik. Sadece mevzuya dair bir şey yapmayı arzuladık. Elbette sosyal medyada berbat şeyler de yaşanıyor. Mesela ABD’de fenomen bir çift, bir bebeği evlat edinmişlerdi. Ancak onu ilgi çekmek için kullandıkları ortaya çıktı. Bebek ilgi çekmemeye başlayınca geri verdiler.

HK: ABD terör polisi, Silikon Vadisi’nde seküler bir TikTok tarikatına baskın yaptı. Yani şu an Silikon Vadisi’nde dinleşmeye teşne pek çok tekno tarikat var. Bunlar tuhaf gruplar ve insanlığın geleceği için son derece tehlikeli.

TEKNO-DİNLER DOĞUYOR

▪️Yani geleneksel dinlerin yerini tekno-dinler alıyor. Sizce dijitalleşme sosyal hayatı nasıl dönüştürecek?

HK: Sosyal hayat diye bir şey kaldı mı? Pandemide lisede okuyan öğrenciler şimdi korkunç bir iletişim sıkıntısı içerisindeler. Dünyanın pek çok yerinde doğum oranları yere çakılmış durumda.

MS: Sosyal medya çok kötü demek kolay. Bu durumun nereye gittiğinin farkında olmak gerekiyor. Dinozor gibi konuşmak istemiyorum ama sosyal medyanın bir kopukluk meydana getirdiği aşikâr. Gençlikte bir tutku eskiliği gözlemliyoruz.

Yapay zekânın yıkımını işleyen yönetmenler anlattı: Beyazperde artık algoritmaya mahkûm - 2. Resim

TRANSHÜMANİZM DOLAŞIMDA

▪️Sanki insanoğlu dönüşüyor gibi…

HK: Biraz önce andığımız tarikatların baskın ideolojisi transhümanizm. Tıpkı 1975’ten sonra neoliberal kesimin fikirlerinin dünyayı ele geçirmesi gibi şimdi de transhümanistlerin fikirleri dolaşıma girmeye başladı. Bu fikirler bizim kalan ömrümüzü heba edecek diye korkuyorum. Transhümanizm, insanı ‘cyborg’laştırıp biyolojik varlık olmaktan çıkarmak isteyenlerin ve sonsuza dek yaşamayı gaye edinenlerin ideolojisi. Peter Thiel gibi isimler amaçlarını açık açık söylüyorlar. Bu adamlar bizi biyolojik varlık olarak bırakmama niyetindeler. “Türkiye’de birçok mesele varken kalkıp da bunu filmini niye yapmışlar?” diye düşünenler olabilir ama esas mevzu burada yatıyor.

▪️Filminizde de sosyal medyaya içerik üreten ama yapay zekâ algoritmalarının kölesi olmuş Lily karakterini merkeze koyuyorsunuz. Size ilham veren belli bir içerik üreticisi oldu mu?

MS: Spesifik bir karakter ilham vermedi. Lily, sosyal medyada görülmeye çalışan bir karakter. Ancak influencer olmak kolay bir şey değil. Sosyal medyada tanınır olan bazı insanları görüyoruz. Ancak madalyonun görünmeyen kısmında hayatını bu işlere adamış ama hiçbir şekilde başarılı olamamış çok fazla insan var. Lily de böyle bir karakter.

▪️Bu eser içerisinde örtülü eleştiriler barındırıyor. Seyircide nasıl hisler uyandırmasını beklersiniz?

MS: Bazı filmleri seyrettikten sonra “güzeldi” dersiniz ama size bir şey kalmaz. Ben bu filmin biraz kafa karıştırmasını, seyirciyi sorgulamaya itmesini arzularım.

SİNEMADA HER ŞEY PROPAGANDAYA DÖNÜŞTÜ

▪️Eseri İngilizce çekmişsiniz. Sanıyorum yurt dışındaki festivallere de göndermek istiyorsunuz.

HK: Planlıyoruz ama film festivallerinin entelektüel sinemaya çok açık olduklarını düşünmüyorum. Açıkçası hemen her şey propagandaya dönüşmüş durumda. Festivalin coğrafyasına bağlı olarak hep işe gelen filmler seçiliyor.

▪️Algoritmalar beyazperdeyi de dönüştürüyor. Sinema, yapay zekânın en çok tartışıldığı sanat dallarından biri.

MS: Hayatımıza dikey dizi diye bir şey girdi. Dikey dizileri içerikleri neredeyse tamamen yapay zekâ ile yazılır hâle geldi. Çünkü hep aynı anahtar kelimeler üzerinden, bir hikâyenin farklı versiyonları çekiliyor. Geçtiğimiz sene Cannes’da Altın Palmiye’yi ve birçok Oscar’ı kazanan Anora da kaliteli bir film olmasına rağmen anahtar kelimelere uyuyor. Sinemacıların işi kuralına göre oynamaktan başka çaresi kalmamış gibi görünüyor. Sinemada tekdüzeleşmeye doğru gidiyoruz.

HK: Sanat sinemasının durumu da ticari sinemadan daha iyi değil.

Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...