Sinemada bu hafta | Göçmen Süpermen! Efsane geri döndü

Hollywood’un Süpermen efsanesi James Gunn’ın yönetmenliğinde beyazperdede tekrar canlandı. Bu defa kahramanın “göçmen” yönü ön plana çıkarılıyor ve duygusal bir hikâye işleniyor.
MURAT ÖZTEKİN - Dijital platformların yükselişi, yapay zekâ gerilimi ve bütün bunların üzerine yaz sıcakları eklenince tenhalaşan sinemaların esaslı kurtarıcılara ihtiyacı var gibi görünüyor!
Dünyayı tehlikelerden kurtarmakta mahir olan Süpermen işte böyle bir zamanda salonlara misafir oluyor. Aslında 1930’larda çizgi romanlarda doğup 1940’lı yıllardan itibaren sinemada yer almaya başlayan Süperman, bir yığın film ve aradan geçen 80 seneden sonra DC Evreni içerisinde yeniden canlanıyor. Yönetmenliğini James Gunn’ın üstlendiği “Superman” adlı eserde ana kahramanı David Corenswet canlandırırken Rachel Brosnahan, Nicholas Hoult ve Nathan Fillion gibi isimler de oyuncu kadrosunda yer alıyor.
KÖKENLERİ ES GEÇİLİYOR
Filmde kahramanın kökeni ve Semitik mitolojiye dayanan yönleri es geçilerek “ortadan” bir hikâye anlatılıyor. Süpermen yani namıdiğer Clark Kent (David Corenswet) gazeteci olarak Daily Planet’te çalışmakta ve Lois (Rachel Brosnahan) de onun kim olduğunu bilmektedir. Bu hikâyede pelerinli kahraman, Boravia ülkesinin Jarhanpur’da saldırma planına karşı çıkar. Bu durumdan rahatsız olan savaş baronu Lex Luthor (Nicholas Hoult) ise Süpermen’in “uzaylı” kimliğini öne çıkararak hakkında karalama kampanyası başlatır. Dahası sürüngen canavarları şehre salarak onu zor durumda bırakmak ister. Yalnız kalan bu “üstün insanın” yardımına ise sıradan bir insan olan arkadaşı Lois koşar…
GÖRSEL ŞÖLEN
“Superman” filmi gücünü güneşten alan kahramanın yüksek kabiliyetlerini sergilediği ve tehlikeli düşmanın oyunlarıyla boğuştuğu aksiyon seviyesi yüksek sahneler barındırıyor. CGI efektlerinin yardımıyla DC hayranlarını tatmin edecek görsel şölenler meydana getiriliyor. Yer yer özellikle köpek Kripto’nun merkezinde olduğu tesirli mizah ortaya çıkarılıyor.
Bunun yanında duygusal yanları güçlü sahneler de oluşturuluyor. Clark Kent kılığında dolaşan karakterin özel hayatı işlenip aslında fezadan gelen bir “göçmen” olduğu vurgulanıyor. Süpermen’in kötü planlar yapmakla suçlanıp toplumdan dışlanması üzerinden dokunaklı sekanslar meydana getiriliyor.
SİYASİ GÖNDERMELER VAR
Böylece günümüzde Batı’da yükselen göçmen karşıtlığını tenkit eden alt metinler ortaya çıkarılıyor. Rusya’nın savaş merakı da Boravia üzerinden karikatürize bir karakterle eleştiriliyor.
Ancak bütün bunlar -bir DC filminden beklenildiği üzere- derinlikli ve incelikli bir şekilde yapılamıyor. Arka planda kalan bir yığın sathi karakter ve dengesiz tempo da eserin eksi hanesine yazılan diğer unsurlar oluyor.
Ezcümle “Superman” duygusal yanları ve siyasi göndermelerine rağmen ağırlıktan mahrum, eğlencelik süper kahraman filmlerinin “ortalama” örneklerinden biri oluyor.
HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ
- “Gerçek Ötesi”
- “Asla Bırakma”
- “Kaptan Sabertooth: Kayıp Hazinenin Peşinde”
- “Düğün Evi”
- “En Değerli Hediye”