Kızılcık Şerbeti oyuncusu Müjde Uzman ‘Tükendim’ diyerek isyan etti, paylaşımlarıyla sevenlerini korkuttu

Show TV’deki Kızılcık Şerbeti’nin Alev’i hastaneden paylaştığı serumlu fotoğraflarıyla korkuttu. Instagram hesabından uzun uzun paylaşımlar yapan isim, yaşadığı zorluklardan bahsetti. Günlerdir uyumadığını belirterek, birkaç hastalığı birden yaşadığını aktardı.  

“İNSANLAR ZOR, HAYATIMDA İLK DEFA TÜKENDİM”

Peş peşe açıklamalar yapan Uzman, tükenmişlik sendromuna yakalandığını belirterek şunları söyledi: 

“Madem hala uyumadım. Çok düşündüm şu görselle alakalı, ama paylaşacağım. (Dünden bunlar bu arada). Çünkü bu bir ajitasyon paylaşımı değil öncelikle. Bu bir, "Lütttfen artık uyanın, empati yapın, sorumluluk alın, hareketlerinizin sonuçları herkesi etkiliyor, tembelliği, kolaycılığı, hak yemeyi bırakın, düşünün, öğrenin, elinizi taşın altına koyun, yapın ARTIK!" adlı serbest çağrışım paylaşımı. İş zor değil, yoğunluk zor değil, İNSANLAR ZOR. Multitask olmak kendimi tanımlamayı en sevdiğim şeydi, şimdi ise ruhumun en büyük düşmanı. Kendi yapacaklarımı geçtim, etrafımdakilerin de her şeyini dinler, bilir, unutmaz, bir de hatırlatırdım. Asla ama asla üşenmezdim. Tek günde 3 gün gibi yaşar, yorulmaz, tam tersi hayat enerjime eklerdim. Hala 10 adım sonrasını bile şıp diye planlar, bu sayede vakit kaybetmez, yapmak istediklerimden olmaz, daha fazla aktivite, daha fazla tecrübe, daha fazla YAŞAM der sevinirim. Hiç kimse fark etmese hatta yanlış anlasa bile herkesin işini gücünü kolaylaştırır, konforunu artırır, anılarını güzelleştirmeye çalışırım. Bu bana yük gelmez asla. Tam tersi; eğer yapmazsam, çünkü ancak yapmamaya çalışmam' gerekir, daha çok yorulurum. AMA. Hayatımda ilk defa TÜKENDİM.”

“EN BÜYÜK SEBEP DE MESLEĞİM”

“İşin kötüsü kimse inanmıyor. Herkesin bir teorisi var olmam gereken kişiyle ve sıkıntılarımla alakalı, en büyük sebep de mesleğim! Hayatım çok kolay, ışıltılı pırıltılı (ne demekse), para ve lüks içinde falan olmalıymış kesin. Huhu. Var olmak için önce, akıllı, çalışkan, genele uymayan huyları ve hobileri olan bir kadınsan, üstelik hem kadın hem de oyuncu olduğundan, belli ki tüm hayatın boyunca herkesi tek tek aptal olmadığına inandırman gerekiyor. Evden çıkıp eve dönene kadar güzellik, kilo, iş konuları. HER. GÜN. Sahi kimin işi bu kadar konuşuluyor? Ben başka şeyler konuşamayacak mıyım hiç? Sağlık sorunlarına da inanmıyorlar, ayrıca mesela spor yapmak istemem de saçmaymış, çünkü kilo almıyorsun ki ne gerek varmış… Anlatmaya çalışıyorsun, ama diyorsun iskeleti, kasları kim taşıyacak? Yer çekimi sürekli aşağı çekerken, kendi kendinize mi ayakta durabildiğinizi sanıyorsunuz? Yazık değil mi bedenimize? Neyse.”

“CİDDİYE ALINMADIĞIMI KALDIRAMIYORUM”

“Okuyanlar için önce bunları sindirin, biraz da senaryo yazıyormuşum gibi düşünün. Şaka şaka… Gerçekten hislerim. Çok düşündüm yazıp yazmamak konusunda. Zaten ne kadarını ifade edebildim yazıyla bilmiyorum ama belki yanlış belki geçecek bu hislerim, belki kalacak bu yazdıklarım ortalıkta… Yine yanlış anlaşılacağım, yine üzüleceğim ama hissettiğim şeyi de inkar edemeyeceğim. Artık insanlara çok kırıldığımı ve ciddiye alınmadığımı falan kaldıramıyorum. Tecrübelerim, ailem, kafa yapım, işim, ailem adına kaldıramıyorum ama ifade edesim geldi.”

“BİRKAÇ HASTALIK BİRDEN YAŞIYORUM”

“Şimdi bazılarınız diyeceksiniz ki sen kimsin ki… Sadece kendi sayfamda bir şeyler söyleyen insanlara genel bir cevap verdim. Beni duyacaklar. Geri kalanlar hızlıca geçebilir. Çok ağrım var, hiç uyumuyorum. Astım çok kötü bir şey. Birkaç hastalık birden yaşadığım için hepsinin ilacı ve etkisi çok zor. Olsun sorun yok. Yarın öbür gün iyi hissederim, beni bir yerde görürsünüz. ‘Ne kadar enerjik’ dersiniz. Ama bugün de böyleyim.”

“BİR ŞEYLER ÇOK HIZLI KÖTÜYE GİDİYOR”

“Son bir şey söylemek istiyorum. Bunu tek yaşayan ben olmadığıma eminim. Bunun benim sektörümle işimle falan bir alakası yok. Sadece konuşmadan, empati yapmadan, konuşmadan sorunu çözemeyiz ve artık bunun git gide zorlaştığını hissediyorum. Bir şeylerin çok hızlı kötüye gittiğini görüyorum. Ben çok dikkatli inceleyen biriyim. Yanılmadığıma da neredeyse eminim.”