Delete tuşu nerede? | Spor yazarları, tarihi hezimeti yorumladı

A Milli Futbol Takımımız, dün akşam Konya'da, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu ikinci maçında İspanya ile karşılaştı. Milliler, sahadan 6-0'lık yenilgi ile ayrıldı. Spor yazarları, millilerin İspanya karşısında aldığı ağır mağlubiyeti köşelerine taşıdı.
A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu ikinci maçında İspanya'ya 6-0 mağlup oldu. Spor yazarları, A Milli Takım'ın İspanya karşısında aldığı ağır mağlubiyeti değerlendirdi...
Altından kalkmak zor! - Ömer Faruk Ünal (Türkiye Gazetesi)
Adamlar; son Avrupa şampiyonu, her turnuvanın favorisi! Dün teknik kadromuzu ya da oyuncularımızı eleştirmek haksızlık olur. Biz nasıl kazanırdık; İspanya çok kötü gününde olacak biz de günümüzde olacaktık! Belki!.
Oyunla, taktikle, alt edilecek bir rakip değiller. Bekleri, kanatları hepsi birer dünya yıldızı. Ve bir takımlar... Ele avuca sığmıyorlar! Biz içeride de Gürcistan’ı yenip play-off’taki rakibimizi bekleyeceğiz. Başka şansımız, çaremiz yok. Gerçekçi olmalıyız.
Delete tuşu nerede? - Sadık Söztutan (Türkiye Gazetesi)
Bu kadarını beklemediğimiz bir başlangıç oldu. İlk beş dakikada Uğurcan’ın iki kurtardığı, bir kurtaramadığı şut var. Müthiş paslı oynayan bir ustalar grubu… İki çizginin ucunda iki bela, iki kanka, Yamal ve Williams getirip getirip içeri kesiyor, ceza sahasında bir sürü İspanyol’dan biri vuruyor.
Pedri ve Merino’dan golleri yedikten sonra biraz açıldık. Arda ve Kenan şöyle bir görününce iki şut çekebildik. Ve devre biterken İspanya’nın kaçınılmaz üçüncü golü yine Arsenalli Merino’dan geldi.
İkinci yarı herkesin gördüğü ve herkesin korktuğu şey gecikmedi. Önce Torres sonra Merino, sonra Pedri utancımızı büyüttü.
Biz bu statta -o zaman- son dünya şampiyonu Fransa’yı devirmiştik ama bu defa yeterince büyük olan son Avrupa şampiyonu İspanya’yı gözümüzde biraz daha büyütmüştük.
Arda Güler ve arkadaşları ne yapabilirdi? - Hasan Sarıçiçek (Türkiye Gazetesi)
Türkiye’nin şansı, kontra ataklarda yatıyordu. İspanya’nın bağlantı oyununu bozmak için agresif bir ön alan presine ve top çalmalarda Arda’nın sihri Kenan’ın hızı, Kerem’in bitiriciliği ve Hakan’ın şutları ümidimizdi olmadı. Aksine Uğurcan’ın İspanya devine karşı takımı ayakta tutan inanılmaz kurtarışları A Millileri tarihi bir hezimetten kurtardı.
Sözün özü; İspanya gibi dünya devi olabilmek için bizim çocukları bir fırın ekmek yemesi yetmez; acı gerçekle yüzleşip, sistem ve zihniyet olarak altyapıdan A takımlara profesyonelliğin hakkını vermeliyiz.
Birisi bu faturayı ödemelidir! - Murat Özbostan (Sabah)
Dünyanın en iyi 2- 3 takımından biri olan İspanya karşısında bu kadar aciz kalacağımızı hele ilk yarıda teslim olacağımızı tahmin etmiyorduk. Bir de bu muhteşem taraftar önünde… Ayıp ettiniz!
Uğurcan'ın kurtarışları olmasa 10 gol yerdik. Orta sahadaki kopukluk, maçı İspanya'nın domine etmesine yol açtı. Montella'nın 4-2-3-1 dizilişi, Gürcistan maçında işlese de İspanya gibi kompakt ve disiplinli bir takıma karşı çöktü.
Asıl sorgulanması gereken şudur; Montella yoluna devam etmeli midir, yoksa bu tarihi eziyetin faturasını ödemeli midir? Bunun kararını da TFF verecek.
Kâbustan uyanmak ümidiyle - Fatih Doğan (Sabah)
Beni üzen İspanya karşısındaki çaresizliğimiz ama bir o kadar da sistemsizliğimiz. 'Rakip İspanya ve bu da ağır iş kazası' der geçerim. 'İspanya'nın arkasından Dünya Kupası'na da gideriz. Fazla yüklenmeyelim' derim. Ancak tehlike şu; Montella'nın ne bir sistem tercihi ne B planı var. Gürcistan maçında 10 kişi kalıyoruz, 2 gol yiyerek galibiyeti son anda kurtarıyoruz. B Planı yok. Rodri başta, rakip yürüyerek goller atıyor. Ne alan savunması, ne adam savunması yok. Montella sistemi tutarsa başarılı oluyor program dışı bir sürpriz olduğunda oyun sıkışıp kalıyor. Dün de ne B, ne C planı ne de yazıktır ki oyuncu bile değiştirecek sağlıklı müdahaleler, değişikler göremedik.
Çaresizlik! - Gürcan Bilgiç (Fotomaç)
Takım hakkında iyi bir şey söylenemez. Arda Güler'in sorumluluk alıp, atak organize etme çabaları da bireyseldi. Taktiğin değil, genetiğin getirdiği bir durum. İspanya'nın bizim her duran top kullanmamızın ardında kontradan üç'e iki ile gelmesi de ayrı bir dertti, hiç oraya girmeyelim. 75'e geldiğinizde sadece dört faul yapmıştık. Mental olarak da kaybetmemişiz daha maç oynanmadan. İnanmamışlar bir şey yapabileceğimize. Konya tribünlerinin müthiş desteğine rağmen başlama düdüğünde, maçın bitmesini isteyen oyunculara ve onları "feda" eden Montella'ya sahibiz. Bu hasarı onarmak kolay olmayacak. Çocukları korumalı, arkalarında durmalıyız.