"Adın, bundan böyle Merkez Efendi olsun!"

A -
A +
Sünbül Sinân Efendi'nin çok talebesi vardı. Ancak o, Muslihuddin Musa adındaki bir talebeyi hepsinden çok seviyordu!..   Sünbül Sinân Efendi, büyük velîlerdendir. Aslen Merzifonludur. İstanbul'a gelip, Fâtih Sultan Mehmed Hân ve Sultan İkinci Bâyezîd Hân devrinin meşhûr âlim ve velîlerinden olan Efdalzâde Hamîdüddîn Efendi'den ders aldı. Daha sonra Çelebi Halîfe'nin feyiz ve teveccühlerine kavuşarak kemâle geldi... Bu mübarek zat, konuşması ve davranışları ile kızmayan, sakin, nazik biri olduğundan, "Dinin Süsü" anlamına gelen “Zeynüddîn" lakabını almıştır. Her hâlükârda sabrını, sakinliğini koruması üzerine de (başak, filiz) anlamlarına gelen “Sünbül" lakabıyla anılmıştır... Çok talebe yetiştirdi. Türbesi Kocamustafapaşa'dadır... Dergâhındaki telebeler, hocalarının emirlerini harfiyyen yerine getirmek için gece gündüz çalışıyorlardı. Ancak hocaları, Muslihuddin Musa adındaki bir talebeyi hepsinden çok seviyordu. Bunu anlayınca bir kıskançlık başladı. Sünbül Efendi bu durumu fark edince, ondaki istidadı, kabiliyeti görmeleri için hepsini imtihana tâbi tuttu. Bir gün onlara dedi ki:
-Ey canlarım! Bu âlemin nasıl yaratılmasını isterdiniz?
Her talebe kendi anlayışına göre cevap verdi... Biri "Efendim, Dünya biraz daha büyük olsaydı" dedi...
Bir diğeri "Hocam, iki tane Güneş olsaydı" dedi... Bir başka talebe de "Efendim, insanların boyu daha uzun olsaydı" gibi şeyler söylediler... 
Sıra Muslihuddin Musa Efendi’ye gelmişti. Sünbül Sinân Efendi:
-Sen söyle bakalım Musa Efendi! Kâinatın nasıl olmasını isterdin?
Musa Efendi başını kaldırmadan, edeple cevap verdi:
- Efendim, bu âlem öyle bir nizam içinde ki; bu mevcut düzene ne bir şey ilâve edilebilir ne de bir şey eksiltilebilir!..
Sünbül Efendi'nin yüzünde görülmemiş bir ışık belirdi ve buyurdu ki:
- Maşallah derviş Musa! Demek her şey merkezinde, yerli yerinde, diyorsun! Öyleyse senin adın bundan böyle "Merkez Muslihuddin" olsun!
Evet, bütün talebeler, hocalarının bu arkadaşlarını niçin çok sevdiğini anlamışlardı... O günden sonra derviş Musa, “Merkez Efendi” ismiyle gönüllerde taht kurdu. Hocası onu kendisine damat eyledi...
Devrinin meşhur âlimlerinden olan bu mübarek zat, Zeytinburnu'da, kendi adıyla anılan türbede medfûndur...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.