Cumhuriyet tetikçisinin iftirası ve ihanet çemberi

A -
A +

Önceki gün de yazdım. Bir yerlerden talimat aldılar ve yeni bir hazırlığın içine girdiler.

CHP’nin Meclis Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu üyesi Aytun Çıray ile başladı, ardından Ertuğrul Özkök, Can Ataklı, Fehmi Koru devreye girdi. Amaç, hükümetin darbeyi daha önceden bildiği ve darbe yapılmasına izin verip FETÖ’cüleri tasfiye etmeyi plânladığı algısını yaymak. Ve bunu yaparken “241 insan boşuna mı hayatını kaybetti?” diye sureti haktan görünerek, hükümeti ve cumhurbaşkanlığı makamını içinde debelendikleri çirkeflik batağına çekmek.

Kazığın bu kadar kallavisini beklemiyorlardı çünkü. Tüm plânlarını önce FETÖ’cü darbeye, sonra da Clinton’ın seçilmesine göre yapmışlardı zira.

Bu hezeyanlara Cumhuriyet’in Ahmet Şık adlı zavallı tetikçisi katılmasaydı olmazdı. Dün, 15 Temmuz’dan aylar önce Cemaatçi askerlerin darbe hazırlığında olduğuna dair yazılarımı içeriğinden tamamen soyutlayarak ve çarpıtarak, ahlaksızlığın dibini bularak aynen şöyle başlık atmakta sakınca görmedi:

“Yandaş yazar Fuat Uğur: “Hükûmet darbeyi önceden biliyordu”

Yazılarımın hiçbirinde bu ifade yok. Zaten olması mümkün değil. Çünkü “Hükümet darbeyi önceden biliyordu” diyebilmem için, bu yazıları 15 Temmuz’dan sonra yazmış olmam gerekirdi.

EFENDİ İLE UŞAĞI

Ama bu kuyruklu yalanı ve alçakça iftirayı atmak, yazılardan bol bol kendi istediği doğrultuda çıkarım yapmak nasıl olsa onlar için serbest. FETÖ güdümünde pespaye yalanları peş peşe yayınladıkları, DHKP-C yardakçılığı yaptıkları ve koskoca Cumhuriyet gazetesini FETÖ’den aktarılan birkaç milyon dolara satabilecek karaktersizlikte oldukları için, bunu olağan karşılamak gerek.

Cumhuriyet’in FETÖ’cü patronu ile tetikçisi Ahmet Şık bunu ilk kez yapmıyor. Daha evvel de “Mehmet Baransu tutuklandı ise Yıldıray Oğur niye dışarıda” tarzı yazılarla savcılara muhbirlik yapmış ama Gezidaş oldukları Ahmet Altan ile Yasemin Çongar’ı beraat ettirmişti “vicdanı”nda.  Daha o vakit (3 Mart 2015 tarihinde) bu alçaklığı için aynen şu Tweet’i atmıştım:

“Cemaatin tutuklattığı gazeteci Ahmet Şık şimdi cemaatle birlikte Yıldıray Oğur'un tutuklanmasını istiyor. Ahlaki çöküş bu olsa gerek.”

"HÜKÛMET DARBEYİ BİLİYORDU” YALANI

Yazılarımın hiçbirinde “Hükûmet darbeyi biliyordu” ifadesi yok. Dediğim gibi, zaten olamazdı.

Darbe planları yapıldığına ve mesajları verildiğine dair üç yazım var.

2 Nisan 2016’da Cemaat’in “Hususiler”i darbe için Ankara’da toplandı

21 Nisan 2016’da  Cemaatçi askerlere son uyarı: Tavuk ‘tar’da sayılır!

24 Nisan 2016’da Gülen’in yeşil cübbesinin sırrı...

Bu yazıları isteyen internetten okur. Ana ekseninde “Hususi” adı verilen FETÖ’cü abilerin Ankara’da toplanarak cemaatçi askerlerle irtibata geçtiği ve darbe hazırlığına başladığı vardı. Bu yazılarda devletin onları izlediğini ve suç işlemelerini beklediğini belirterek “Yanılıp vatana ihanet etmeyin, gelin devletle iş birliği yapın” diye çağrıda bulundum.

Sonuçta bu doğruydu. Eski Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar bile daha geçenlerde komisyona açıklamadı mı “YAŞ öncesinde Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Güler’e jandarma içindeki FETÖ’cülerin listesini verdik ama atamalar yapıldığında gördük ki bizim verdiğimiz listedeki isimlerin hepsi terfi etmiş” diye?

Evet, gereken yapılmamıştı. Çok sıkışınca FETÖ’cüyü FETÖ’cü personel dairesine sormuşlardı. Kimse FETÖ’cü çıkmamıştı doğal olarak.

Devlet, eli kolu bağlı duruyor ve bu yüzden de somut delil için onların “suç işlemeleri”ni bekliyordu.

Ama bu demek değildi ki "darbenin yapılacağını ya da yapılacağı zamanı" biliyordu. 

KAYNAKLAR AÇIKTI

Bu yazılar Ahmet Şık ve Cumhuriyet’in dandik haber anlayışıyla kaleme alınmadı. Kaynağım onlarınki gibi kerameti kendinden menkul türden “güvenilir kaynaklar” da değildi. Ayan beyan belliydi. Cemaat’ten 2012 yılında kopmuş ve örgütün kodlarını çok iyi bilen ve onları en iyi izleyen kişi olan Ümit Akdemir’di ve bunu da sürekli yazıyordum.

Bu arada devletin FETÖ’cü darbecileri izlediğini Ümit’ten aldığım bilgiler doğrultusunda yazmakla birlikte yine de bir zaaf olabileceği kuşkusu ve kaygısıyla sürekli hükümeti uyarmaktaydım. 2 Nisan 2016 tarihli Cemaat’in “Hususiler”i darbe için Ankara’da toplandı başlıklı yazımdaki satırların sebebi de buydu zaten:

“Çok açık bir soru. Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sayın MİT Müsteşarı Hakan Fidan, hatta herkesin takdirle karşıladığı bildiriyi yayınlayan Genelkurmay Başkanı Sayın Hulusi Akar?

Emin misiniz? Rahat mısınız bu konuda?

Tüm yaşadıklarımızdan sonra herkesin diken üstünde olması gerek.”

Nitekim kaygılarımda haklı çıktım. Öylesine vahim hatalar, eksiklikler ortaya çıktı ki.

15 Temmuz gecesi yaşananları Türkiye ve dünyada on milyonlarca insan canlı olarak izledi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan çoluk çocuğu ve torunlarıyla katledilmekten kıl payı kurtuldu.

Ama sonuçta millet bu alçaklara gereken dersi verdi. Vermeye de devam edecek. Buna Ahmet Şık ve FETÖ’cü patronları da dâhil.

FUAT UĞUR'UN DİĞER YAZISI

Cumhuriyet çalışanları rahatsız

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.