Mersin’deki “tezgâh”ın ipi kimin eline uzanıyor?

A -
A +
Gelişmeler çok acayip. Bir ay öncesinden bakalım. Burhanettin Kocamaz MHP’den seçilmiş Belediye Başkanı’ydı ve bu seçim öncesi partisinden istifa ederek İYİ Parti’den aday oldu. İYİ Parti çevreleri seçilmesine kesin gözüyle bakıyorlardı. CHP ise hem İstemihan Talay, Fikri Sağlar gibi güçlü figürleri elemiş, hem de yerine daha no name bir adayı; Vahap Seçer’i göstermiş olmasına rağmen Mersin’i almak istiyordu. İki dönem milletvekilliği yapmış iş adamı Vahap Seçer’in kazanma şansı Burhanettin Kocamaz karşısında düşüktü. Peki, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener belli bir kitlesel tabana hitap etmesi nedeniyle tartışmasız bir isim olan Burhanettin Kocamaz’ı gerçekten istiyor muydu? Sorgulamak gerekirse; Akşener ve Kılıçdaroğlu ile birlikte yürüttükleri pazarlıklarda Mersin gibi çok ama çok önemli bir ilde nasıl olur da ortak aday çıkarmazlar da iki ayrı aday gösterirler. Eşyanın tabiatına aykırı bu. Böylesi bir basiretsizliğin mantıklı bir izahı yok. Dolayısıyla bir şey bekleniyor olmalıydı. Sonra önceki günkü olay yaşandı. İYİ Parti il yönetimi tuhaf biçimde Burhanettin Kocamaz’ın adaylığını zamanında YSK’ya teslim etmeyi unuttu. Hani partide aday belirleme konusunda bir tartışma olsa son ana kalması anlaşılır, ihmal de kabul edilebilir görünebilir ama zaten Burhanettin Kocamaz haftalar öncesinden belli. O hâlde bu ayak oyununun ipi kimin eline uzanıyor? İYİ Parti ve Akşener’in “Bu, partinin içine yönelik operasyondur, kumpastır” deyip il başkanını görevden aldıklarını mı söylüyorsunuz? Onlar kolay iş. Şöyle söylentiler işitiyorum: a) Burhanettin Kocamaz istenmiyordu ama mecburen aday gösterildi. b) Vahap Seçer lehine kendi adaylarından feragat ederlerse İYİ Parti’nin MHP’den gelen ülkücü tabanına bunu anlatmaları zordu. c) Ama öte yandan Vahap Seçer’in seçilmesi sıkıntılıydı. Arap kökenli olması Mersin’in kırsal kesimi ve Yörüklerden oy alamayacağı anlamına gelmekteydi. Bu durumda asıl soruyu soralım: Burhanettin Kocamaz’ın akıbeti Meral Hanım ve Kemal Bey tarafından mı belirlendi? MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay’ın deyimiyle "Zillet İttifakı'nın örtülü bir aday çekme operasyonu"ndan mı söz etmeliyiz? Eğer Erkan Akçay’ın dediği türden bir “kumpas” değilse yapılacaklar belli. DP ya da SP gibi bir partinin adayı çekilir, yerine Burhanettin Kocamaz yeniden aday olur. Kısaca MHP’nin “Örgütlü ve örtülü bir aday çekme operasyonu” tepkisinden anlaşılacağı üzere fail uzaklarda değil Meral Akşener’in burnunun dibinde.   10 Aralık Hareketi’nin CHP’deki intikam operasyonu   Dedik ya bugün olan biteni çözümlemek için birkaç yıl evveline bakmalı diye. Misal 10 Aralık Hareketi diye bilinen, başını Oğuz Kaan Salıcı, Erdoğan Toprak, İbrahim Kaboğlu, Burhan Şenatalar, Canan Kaftancıoğlu gibi isimlerin çektiği, daha çok küresel bağlantıları olan ve CHP’nin solunda bir anlayışı temsil eden hareketin ne yaptığına… Bu hareket CHP’nin son İstanbul genel kurulunda Alevilerin çok geniş kitlesel desteğini alan bir ismi; Cemal Canbolat’ı ekarte etmeyi başardı, yerine de Canan Kaftancıoğlu’nu getirtti. Kendisinin adını son aylarda çok sık duyduk yine. Misal aday belirleme safhasında istifa etti il başkanlığından. Sebep sonra anlaşıldı; Maltepe Belediye Başkan adaylığına Ali Kılıç’ın gösterilmesine tepkisini ortaya koymuştu. Ali Kılıç hakkındaki “yolsuzluk” iddiaları nedeniyle değildi bu tepki. Öyle olsaydı Battal İlgezdi’ye sesini çıkarırdı. İşte bu yüzden 2014 yerel seçimleri öncesine dönmek gerekir. Canan Kaftancıoğlu “Hareket”in önemli ismi Oğuz Kaan Salıcı tarafından Kemal Kılıçdaroğlu’na Maltepe adayı olarak önerildi. Ama olmadı, çünkü Kılıçdaroğlu nedense bir “Almanya kırılganlığı” nedeniyle Ali Kılıç’a bağımlıydı. Tıpkı bugünkü gibi. Canan Hanım ta o vakit bir çizik atmıştı Ali Kılıç’a. Salıcı durmadı, Canan Hanım’ı boşalan Kadıköy Belediye Başkanlığı’na önerdi. Kemal Bey onu da kabul etmedi. Kaftancıoğlu Başakşehir’de ikamet etmekteydi. O hâlde en iyisi Avcılar Belediye Başkanlığı olacaktı. Oğuz Kaan Salıcı onu bu kez de Avcılar’a önerdi. Lakin o da olmadı, Handan Toprak aday gösterildi. Bugüne gelelim. Canan Hanım Maltepe için başarılı olamadı ama Kadıköy’de kendi gibi PKK’nın hendek kalkışmasına “Diren Lice yanındayız” Tweet’leriyle destek veren Şerdil Dara Odabaşı’nı CHP adayı yapmayı başardı. Avcılar Belediye Başkanlığı için ilçe seçmenlerinden ciddi bir destek aldığı bildirilen Handan Toprak’tan da intikamını aldı. Yerine Turan Hançerli aday olarak gösterildi. Handan Toprak da DSP’den adaylığını açıkladı bunun üzerine. Lakin CHP adayı Turan Hançerli de belediye meclis üyeleri aday listesini hazırlamak üzere İlçe Başkanı Hasan Şeker ile ortak bir çalışma yürüttü. Halkın nabzını tutan adayları tespit edip liste hâlinde İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, Örgütten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ve Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’a sundu. Kaftancıoğlu listeyi alıp “Sizi gece yarısı çağıracağız” dedi ama arayan soran olmadı. Sonuçta bir baktılar ki “10 Aralık Hareketi” kendi listesini geçirmiş, ilçe yönetimi ile adayın belirlediği isimlerin yerinde yeller esmekte. Hasan Şeker bu listeyi kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirterek bir basın toplantısı düzenleyeceklerini açıkladı. Kısacası Avcılar’dan da peş peşe istifalar gelirse CHP’den şaşırmamak gerekiyor. Söylüyoruz hep, CHP’nin ayaklarının altında ideolojik zemini çoktan alındı. CHP artık Atatürkçülerin partisi değil.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.