Sırıtanlar ve sırtlanlar…

Anlamaya çalışıyorum ama bir yandan da hayretle izliyorum. Bu kadar mı içiniz yanıyordu? Koca koca adamlar ve kadınlar. Kimi tiyatro-dizi oyuncusu, kimi de medya ve siyaset mensubu…

Hastalıklı hâllere girip gülmeler, kahkaha atıp video paylaşmalar, selfie çektirip sırıtmalar…

En çok da Sumru Yavrucuk ile Şevket Çoruh için şaşkınım.

Hele Sumru’nun o yakın plan kendini çektiği video. Ben artık kendisiyle görüşemiyorum. Söylerdim yoksa kendisini ne kadar itici hâle getirdiğini. Ortak arkadaşlarımız var, belki iletmişlerdir.

Çok yazık.

Kıyamet kopuyor. Sevinç gözyaşları döküyor, biralarla kutlamalar yapıyorlar Saraçhane Meydanı'nda.

Sinema ve dizi oyuncuları mesajlar yayınlıyorlar peş peşe. İnstagram yıkılıyor âdeta. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sinema salonlarının yaptığı haksızlığa anında müdahale edip derhâl yasa çıkartarak korumaya aldığı sinema oyuncuları ve yapımcıları daha ilk günden “Sevgili başkanım başarılar dilerim”  diye başlayan cıvık cıvık mesajlar gönderiyorlar İmamoğlu’na.

Onlardan biri bile bu ülkede 17 yıl seçim kazanmış Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a kuru bir kutlama mesajı göndermiş değil.

Mahallelerinden çekinirler. Onların mahallesinde “demokrasi ve hoşgörü” vardır çünkü. Anında linç ederler adamı. Bu yüzden bir insani özellik belirtisi gösteremezler.

Ha bir de nemalanma yarışı başlayacak belediyeden tabii. Sırıtanlar kadar sırtlanların da beklentisi var hâliyle.

Taşkın sevinçleri bundan.