FETÖ’nün kodlama sisteminin kaynağı MERNİS mi?

A -
A +
Aslında müthiş bir iddia! Eğer üzerinde durulursa FETÖ’nün örgüt elemanlarını nasıl kodladığını ortaya çıkarmak bakımından ByLock’tan çok daha kesin bir delil niteliği kazanabilir.
Bu bilginin özünü, teknik detaylarına girmeden, herkesin anlayabileceği şekilde, son derece sadeleştirerek aktaracağım. Zaten ben anlıyorsam herkes anlar.
Eğer devlet ilgi duyar da bu bilginin kaynağına ulaşmak isterse telefonu bende mevcut. Adı Ayhan Şahin. Elektronik Yüksek Mühendisi kendisi. KODLAMA sistemiyle ilgili kısma geçmeden önce Ayhan Şahin’in bir FETÖ mağduru olduğunu anlatarak başlayayım.
Ayhan Şahin 2012 yılında Kayseri’de 193 kişiyi istihdam eden üç iş yerinin sahibiyken Hava Kuvvetleri Komutanlığı Hava İkmal Bakım Merkezi’nden aldığı bir ihale sonucu işe başladığında, garnizona giriş çıkış kartlarında bir zaaf olduğunu tespit ediyor ve ilgili birimlere brifing veriyor.
Komuta kademesindeki subaylar “Bu çok teknik bilgi, anlamıyoruz, TÜBİTAK’a havale edelim” diye başlarından savıyor ama “tehlike”yi o zamanın ‘Cemaat’i, bugünün FETÖ’sü derhal fark edip Ayhan Şahin’in hayatını karartıyorlar.
 
“ÖPMEYE YELTENME” İFTİRASI VE 12 YIL HAPİS CEZASI
 
Nasıl mı yapıyorlar?
Bildiğimiz ve onlardan beklenen en pislik yöntemlerinden birini kullanarak.
Önce iş yerine bir stajyer öğrenci sokuyorlar. Sonra o genç kız bunların savcılarından birine “Beni öpmeye yeltendi” diyerek şikâyette bulunuyor. Dava açılıyor ve Ayhan Şahin “Öpmeye yeltenmekten”  malum hâkimlerin yargılamasıyla tam 12 yıl hapis cezasına çarptırılıyor. O genç kız daha sonra itiraf ediyor ve iftira attığını anlatıyor, adli ve kriminal raporlar suçsuz olduğunu ispatlıyor ama olan olmuş, Ayhan Şahin’in iflas etmesi sağlanmış, itibar suikastıyla hayatına kastedilmiştir bir kere. Dahası yargıdaki bu dosyayla uğraşmayı ne yazık ki sürdürmektedir.
 
FETÖ’CÜ BENZİN POMPACILARINA BAKACAĞINA AYHAN ŞAHİN’LERE BAK
 
Ayhan Şahin daha o zaman, yani 2012 yılında UYAP’ta “Bana Cemaat adlı örgüt pusu kurdu” diye şikâyeti olan kişi şu anda. Arkasında da FETÖ imamı Ahmet Türkmen, Şakir Batmaz, Kemal Batmaz, Zafer Erbay, Davut Adlı gibi isimlerin olduğunu söylüyor ki bu isimler zaten FETÖ’den yargılanan ve firari olan pek çok isimden bazıları…
Elektronik Yüksek Mühendisi Ayhan Şahin’in mağduriyetini uzun uzun anlatmamın sebebini tahmin edebilirsiniz. Hâlihazırda devletin en üst kademelerinden birinde görevli olan Bülent Arınç, akla ziyan bir cüretkârlıkla pompacılık yapan bombacılara güzelleme düzerken, o “benzin pompacılarının” zamanında mağdur ettiği insanlar da unutulmasın istiyorum. Üstelik o insanlar suçsuz ve hâlen mağdurlar.
Evet, gelelim Ayhan Şahin’in ilettiği asıl konuya.
Yani “FETÖ’nün kodlama sistemi MERNİS’ten mi kaynaklı?” sorusunun cevabına.
 
O GAZETE HABERİ KODLAMA SİSTEMİNİN İPUCUNU VERMEKTE
 
Önce bir gazete haberine bakalım.
Bu yıl Ekim ayının 21’inde çıkmış bir haber bu. FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki yapılanmasına yönelik olarak yürütülen soruşturmayı derinleştiren İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, örgütün bugüne kadar ORTAYA ÇIKMAYAN BİR YÖNTEMİ olduğunu deşifre etti. Bir FETÖ itirafçısı, Deniz Harp Okulu ve Deniz Astsubay Meslek Yüksek Okulu’nun 2013 yılındaki mülakat komisyonunda yer aldığını belirterek, personel alımlarında örgüt elemanlarının kodlama sisteminin nasıl yapıldığını anlattı.
İtirafçının verdiği bilgilere göre, mülakata alınan örgüt elemanlarına aday ve kimlik numaralarıyla örgütsel bir kodlama yapıldı ve bu kodlama sayesinde onlara yüksek notlar verilerek işe alındı...
İtirafçının verdiği bilgiye göre aday numaralarının 2’nci ve 3’üncü hanelerindeki rakamların toplamı 9, 10, 11 ve 12 olan şahıslar ÖRGÜT mensubuydu.
 
T.C. KİMLİK VE ADAY NUMARASINI KARIŞTIRARAK KODLAMA
 
İşte bu bilgiden yola çıkan savcılık da 2013 yılında sınavı kazanan kişilerin aday ve kimlik numaraları üzerinde Kriptoloji uzmanlarına inceleme yaptırarak bir bilirkişi raporu hazırlattı.
Peki, nasıl yapılabilir bu, kolay bir yöntem mi?
Örneğin sınava giren bir kişinin T.C. kimlik numarası 98765432109, öğrenci aday numarası ise 0189 olsun.
Sınava 5000 kişi katılsın ve 266 kişi alınsın.
Burada KİMLİK ve ADAY numarası üzerinden bir algoritma(Problemi çözmek için tasarlanan yol) oluşturabilmek ve elle kodlamak yıllarca sürer.
İşte bu konuda bana son derece karmaşık gelen teknik bilgileri yazarak ilginç bir tez ortaya koyan Ayhan Şahin’in Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere tüm ilgili bakanlıklara, savcılıklara ve emniyete gönderdiği İDDİASI şu:
 
SİNEKLERİ ÖLDÜRMEK YERİNE BATAKLIĞI KURUTALIM
 
“Evet, T.C. kimlik numaraları ve sınava giren kişilerin aday numaralarını harmanlayarak bir kodlamayı elle yapmak yıllar sürebilir ama eğer MERNİS dediğimiz e-Devlet veri tabanı kullanılırsa birkaç bitlik varyasyonla tüm kurumların mensupları listelenebilir ve örgüt mensupları da şifrelenebilir.
Yukarıda, habere konu olan olaydaki TSK içindeki son kodlama işleminin temel mantığı da T.C. kimlik numarası. Örgüt her dönem için ayrı bir algoritma üretmiş olabilir. Ama bu algoritma çözüldüğünde e-Devlet belki de ByLock’tan daha kesin bir delil hâline gelebilecektir. Bu nedenle MERNİS projesindeki 2004, 2007, 2010, 2011’deki back up verilerini bir grupta, 2012, 2014, 2016 ve 2017 verilerini de bir başka grupla karşılaştırmalı tablolar hâlinde değerlendirmek gerekir.”
Yani buradaki AMAÇ şu:
FETÖ üyelerinin ilk kayıtlarıyla son kayıtları arasında bir fark var mı?
Bu yüzden sağlıklı bir inceleme için 2012 öncesinde herhangi bir tadilat ve tahrifat yapılmamış bilgilere ulaşmak doğru çözümlerden biri…
Ayhan Şahin, tam 5 yıl önce UYAP dosyasına bu kodlama sistemini ayrıntılarıyla sunduğunu ifade ederek şöyle diyor:
“Sinekleri öldürmekle bataklık kurutulmaz. Bataklığın kaynağı T.C. numaralarının kaydedildiği MERNİS projesidir. FETÖ’nün kriminal bir örgüt olduğunu unutmayalım.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.