Fransa’yı örnek alalım; eğitim millîleştirilmezse bedeli ağır ödenir

A -
A +
Tekrar yazıyorum.
Eğitim, okullara sadece din ve siyer dersi konularak millîleşmez.
Zaten internet iletişimi sayesinde her türlü yabancı kültür ve çarpık akımın saldırısına açık olan çocuklarla gençler, eğer millî konularda analitik kavrayışa sahip bireyler olarak mezun edilmezlerse ülke elden gider.
Bugün terör örgütlerini bile savunacak düzeye gelmiş üniversite gençlerine şaşırıp kalmamalıyız.
Türk eğitim müfredatını ve ders programlarını, her türlü fikri özgürce tartışan, yaşam kültürleri farklı olsa da millî konularda ABD ve AB’nin kuyruğuna takılmayan, ülkemizde oynanmak istenen oyunları, Batı’nın bu vatan üzerindeki kirli ve karanlık hesaplarını kavrayabilecek çapta öğrenecek devşirilmemiş bireylerini yetiştirmek için yeniden düzenlemek gerekir.
Sadece devlet okulları değil, özel okullar ve yabancı okullar; hepsi de bu kapsam içinde olmalı.
Fransa kendi devlet ve kilise okullarında böyle bir eğitim vermekle kalmayıp, ülkedeki Türk okullarını, Türkleri ve Müslümanları; hepsinden öte Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı neden hedefe koydu dersiniz?
Aşağıdaki dergi kapağına bakın.
 
Fransa’yı örnek alalım; eğitim millîleştirilmezse bedeli ağır ödenir
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u ve partisini destekleyen, devlete yakın haftalık Le Journal du Dimanche dergisinin, geçen pazar günü yayınlanan sayısındaki kapak dosyasının başlığı şöyle:
ERDOĞAN FRANSA’YA NASIL SIZIYOR?
Tam 5 sayfalık bu dosyanın asıl amacını, daha dergi kapağına bakar bakmaz anlıyorsunuz. Isıtıp ısıtıp Fransız kamuoyunun önüne sundukları gerekçeler. Türkiye yanlısı dernekler, Türk okulları, camiler ve imamları gibi görevliler. Bunlar Fransa’da İslami yapıyı desteklemek için kurulmuş güç ağları olarak tanımlanıyor ve Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da bu “güç ağları” vasıtasıyla Fransa’ya “sızdığı” paranoyası besleniyor.
Derginin içindeki spotlarda ise, örneğin Ankara’nın Fransa’da artık daha fazla nüfuz alanına sahip olduğu, tüm bu kuruluşların ve okulların hepsinin Erdoğan’ın imajını savundukları, cumhuriyet karşıtı bir vizyonu dayattıkları, “muhalifleri baskıladıkları” ileri sürülüyor.
 
AFRİKA, ORTA DOĞU VE AKDENİZ’DEKİ TÜRKİYE, FRANSA’YI ÇILDIRTIYOR!
 
Öyle ileri gidiliyor ki Almanya’daki Türklerin büyük çoğunluğunun oylarını aldığı gerekçesiyle Erdoğan “Almanya’daki Türklerin komutanı” olarak niteleniyor. Türk rejiminin bu kuruluşlar sayesinde etkisini artırdığı ve Erdoğan’ın da Avrupa’daki Türkleri “Tebaası” olarak gördüğü belirtiliyor dergide.
Bu paranoyakça argümanlar Fransız medyasında ısıtılıp ısıtılıp döndürülüyor. Aynı “bilgileri” emin olun önümüzdeki günlerde bir başka gazete ya da dergide, bir televizyon programında konuşulurken göreceksiniz.
Bunun sebebi, Fransa’nın ve kukla Cumhurbaşkanı Macron’un, Türkiye’nin Orta Doğu’da, Akdeniz’de ve Afrika’da aldığı pozisyonları hazmedemeyişi. Bu nedenle de ülkedeki Müslümanları ve göçmenleri rehin almaya çalışıyor. Öte yandan Türk okulları, İslami kuruluşlar ve camiler, cami görevlileri hakkında ahlaksızca yalanları yayarak, Fransız kamuoyunu paranoyaklaştırmayı, Türkiye ile Akdeniz ya da bir başka yerde olası bir sıcak çatışmanın kendi kamuoyu tarafından makul karşılanmasının zeminini oluşturmayı hedefliyor.
 
TÜRKİYE’DEKİ YABANCI OKULLAR; KOLONİZE EDİLMİŞ YERLİLERİN DEVŞİRİLDİĞİ YERLER
 
Fransız devleti bu istikamette ülkesindeki Türk okullarına her türlü baskıyı uyguluyor, Türkçe eğitimi bile yasaklıyor, Türk öğretmenlerin ders vermesini engelliyor.
Bizde ise neredeyse iki yüzyıldır Fransız okulları var. Bugün bildiğim kadarıyla 8 okul mevcut. Türkiye’deki Fransız okulları görünürde Türk EĞİTİM müfredatını uyguluyor ama pek çok konuda fotokopiler dağıtılarak her türlü konu işlenebiliyor bu okullarda. Batı kültürü ve yaşam biçimi her derste çocuklara ve gençlere yavaş yavaş zerk ediliyor. Pahalı ve çok yüksek puanla öğrenci kabul eden bu okullar ülkemizin zeki çocuklarını devşirerek Batı hayranı, ülkesinin değerlerine uzak, uluslararası konularda kendi ülkesinin değil Fransa’nın ve Batı’nın argümanlarını benimseyen bireyler olarak yetiştiriyorlar. Fransız okullarından mezun olanların yüzde 80-90’ı ülkesine yabancı kolonize edilmiş yerlilere dönüşüyorlar. İlk fırsatta da ülkelerini terk edip oralara kaçıyorlar.
 
YABANCI DİLLE EĞİTİM VEREN PİLOT DEVLET OKULLARI AÇILMALI
 
Bu kolonize yerliler AK Parti iktidarından önce Batı’ya teslim olmuş hükûmetler nedeniyle devlette görev alıp kalıyordu. Ancak şimdi durum daha farklılaştı.
Ben Fransa’nın Türk okullarına yaptığı gibi Türkiye’nin Fransız okullarını şeytanlaştırması önerisinde bulunmuyorum.
Ama yapılacak iki şey var:
1-Yukarıda da belirttiğim üzere Devlet-Özel okullar dâhil bu okullarda da yerli ve millî eğitim müfredatı uygulanmalı ve bu müfredatın temel altyapısı bir an evvel hazırlanmalı.
2-Ülkemizin yabancı dili ana dili gibi bilen, iyi eğitilmiş vatansever evlatlarını yetiştirmek üzere yabancı dille eğitim veren (Fransızca, İngilizce, Almanca) pilot devlet okulları açılmalı. 
Ve bu iş, bir tek kişinin üstüne yüklenmemeli...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.