Evde kal

 

Korona dedi ki; “Boşona maske takmayin, hepunuzi taniyyrum!” ve ta taa, karşınızda; hafta sonu full kısıtlama... Aşıyı beklerken koronanın ilacı bulundu. Adı: KDOE. (Kır dizini otur evinde). Nüfus sayımında sokağa çıkma yasağı görmüş nesil pek etkilenmiyor ama sonrası fena darlandı. O değil de hafta içi yasaklı saatleri anlamayıp hiç sokağa çıkmayanlar da var, yan apartmanda dokuz kişi bir haftadır mahsur kaldı...

Kııız, bana evlen evlen “Evde kalacaksın” diyenler, hepiniz kaldınız mı evde? Etme bulma dünyası işte. O değil de hanımlar pek rahat. Tarihte ikinci defa tüm ülkedeki kadınlar kocalarının nerede olduklarını biliyorlar. Ve fakat beyler rahatsız; Durum vahim, binlerce erkek virüsten değil evde dırdırdan nefes alamıyor.

Ben mi? İdare ediyorum; tabii tabii çok mutluyum, evde o kadar canım sıkılmıyor ki, kapıyı açıp “Ooooo kimler gelmemiş” deyip kapatıyorum. Korkudan sadece sokağa değil, tartıya da çıkamıyorum. ‘İşte gidiyorumm, çoook uzaklaraa” şarkısıyla balkona çıkıyorum. Uzun süre sonra yarın ilk defa çöp atmaya çıkacağım o kadar heyecanlıyım ki ne giyeceğimi bilemiyorum... Çin'den aylardır hiç ses çıkmıyor, mahallenin delisi gibi ortalığı karıştırıp kenara çekildiler, gıcık oluyorum... Ama hakkını da yemiyorum; yüzyılın kabadayısı korona. Dünyada ne kadar bar, pavyon, kumarhane varsa kapattı. Saygılar korona ağa.

Aman kısıtlamalara uyalım, ki daha fazlasına maruz kalmayalım. Hatırlayın; berberler kapandığında herkes kafayı üç numaraya vurmuştu, memleket Isparta Komando Tugayı gibi dolanıyordu. Nesli ‘bir süreliğine’ tükenen sarışınlara ve kaşlı bıyıklı hatunlara hiç değinmiyorum bile...