Halime Gürbüz

Malum imtihan dünyası, hiçbirimizin hayatı kolay değil. Atalarımızın dediği gibi, herkesin kazanı kapalı kaynar.

Bu sene kış geç gelecek gibi, sonbahardayız ama hava hâlâ güneşli.

Birisinin yanında bir başkasını övüyorsak, “Senden iyi olmasın!” deriz! Sahi aslında böyle söyleyerek, ne demek isteriz?

İngiltere’de büyük bir şirketin önünde kambur bir adam köşeye kurulu büfede bir şeyler satmaktadır.

Lafı yedikten sonra eve dönüş yolunda akla gelen cevaplar değil, gerektiğinde çabuk, yerinde ve taşı gediğine oturtan cevaplar bulup verebilmektir hazırcevaplık…

Aaah eskiden, biz eskiden… Yaşarken zikrederdik şimdi zikrederken bile o hazzı yaşayamıyoruz cümleten…

Filistin davasının sembol isimlerinden Şeyh Ahmed Yasin, ‘Allah'ım! Ümmetin suskunluğunu sana şikâyet ediyorum' diye başlayan mektubuyla biliniyordu.

Hani akşam vakti sokaktasın; yağmurun sadece mevsimle değil, yalnızlığınla da soğuduğu bir akşam vakti...

Hiçbir bayrak masum insanların öldürülmesinin utancını örtecek kadar büyük değildir. Howard Zihn

Yağmurlar başladı ya, artık ben her gün eve elimde, çantamda, cebimde bir kedi yavrusu ile dönüyorum.

Çin'in komünist lideri Mao başa geçtiğinde büyük bir tarım toplumu oluşturmak istiyordu.

Arkalı önlü bir Kahtalı Mıçı kasetini olmasa bile, sıradan bir Anadolu türküsünü kaş göz yarmadan okumayı öğrenmeye karar verdim…

Kimi sevdiğine ve neyi sevdiğine dikkat et çünkü bu senin ahlakını, inancını, kaliteni gösterir...

Enflasyondu, petrol fiyat artışıydı derken yastıkaltı rezervlerini bir kenara bırakırsak, herkes kârlı yatırım peşinde.

Kurbağa gökyüzünü, kuyunun ağzı kadar sanırmış. Bakış açısını genişletmek gerek. Bir bilenin, bir düşünürün, bir büyüğün veya bir damdan düşenin sözüne kulak vermek gerek.

Geçen hafta Meksika Kongresi'nde kendini UFOLOG olarak tanıtan Jaime Maussan, uzaylılara ait olduğunu iddia ettiği iki fosili canlı yayında kamuoyu ve parlamenterlerle paylaştı.

Tom Sawyer’ın daktiloda yazılan ilk roman olduğunu, bir karıncanın yuvasına günde 2.400 böcek taşıdığını veya kelebeklerin ayaklarıyla tat aldıklarını biliyor muydunuz?

Boynundaki ipte mahzunca sallanan yakın gözlüğünü taktı, kahvesinden bir yudum aldı… bulmacada boru sesine “ti” yazdı… kahvesinden usulca bir yudum daha aldı…

“Ah yalan dünya pıtraklı memleket, kimine kavun yedirir kimine kelek" derdi ninem. Ninem diyor ki’leri çok sevdiğinizi biliyorum hatta ‘bunları bir kitap hâline getirin’ taleplerinizi de sıkça alıyorum.

Dik oturamıyor musunuz? Hatta oturamıyor musunuz? Koltuğa değer değmez kaykılıp yatar pozisyona mı geçiyorsunuz…