“Kontrollü darbe" mi dediniz?!

A -
A +
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, referandum kampanyasına zayıf bir şekilde başladı ve öyle devam ediyor. Sandığa iki hafta kala sivri bir iddia ile dikkat çekmeye çalışıyor. Peki, sonuç ne olur?..
 
 
Kemal Kılıçdaroğlu CHP’de genel başkanlık koltuğuna oturmadan evvel, hassas konularda sivri iddialarla isminden bahsettirmişti. Bu ülkede siyasi tartışmalar pek fazla olduğu için, yeni gelişmeler yakın geçmişte yaşananları çabuk unutturur… Ama siyasetle az çok ilgilenenler, Sayın Kılıçdaroğlu’nun bir zamanlar Şaban Dişli, Melih Gökçek; Dengir Mir Mehmet Fırat ile giriştiği polemiklerle, ismini CHP içinde parlatmaya başladığını hatırlar elbet. O dönem ileri sürdüğü iddialarla medyada epeyce toz kaldırsa da, aynı iddiaların ispatı konusunda başarılı olamadı. Buna rağmen, parti içinde ihtiyaç oldukça ismi akla gelen bir figür oldu… 2009 yılında, önemli bir siyasi post olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için CHP adına yarıştı, ancak Kadir Topbaş’ın hayli gerisinde kaldı. Bu seçim sırasında yaptığı kimi gaflar da, uzun süre medyada tebessüm ettirici malzeme olarak kullanıldı. Fakat Kılıçdaroğlu’nun yıldızı parlamaya devam edecekti. 2010 Mayıs’ında Deniz Baykal’ın bir kaset darbesiyle devrilmesi üzerine, liderlik koltuğuna kolayca yerleşebilecekti!.. Bu makamda siyaseten elle tutulur, gözle görülür bir başarı sağlayamaz ve muadillerine nazaran fazlasıyla siyasi gafa imza atsa da, tahminlerin aksine beklenenden daha uzun bir süre pozisyonunu koruyabildi…
16 Nisan Referandumu konusunda da, Kılıçdaroğlu pek zayıf kaldı… Siyasi taktik icabı CHP tüzel kişiliği ile doğrudan bir ‘hayır’ kampanyası yürütülmese de, toplumun genelinde uyandırılmak istenen muhalif tavra dayanak teşkil edecek, güçlü söylem ve veriler ortaya konulamadı. Tam tersine Kılıçdaroğlu ve hatta Baykal gibi çok tecrübeli bir politikacının peş peşe yaptığı gaflar, karşı tarafın eline çok malzeme verdi!.. CHP kanadı bunları dil sürçmesi, dikkatsizlik vb. argümanlarla izah etmeye kalksa dahi, vatandaş nezdinde ister istemez eksi puanlara yol açıyor. Öyle ki, Kılıçdaroğlu ve ekibi, televizyonlarda döndürülen (Anayasa değişikliği halk tarafından da onaylandığı takdirde başbakanlığın yeni sistemde olmayacağı gerçeğine rağmen, durumu bunun tam tersi üzerinden yorumlamaya ve hüküm vermeye dönük yaptığı) o meşhur konuşmanın hasarını bir türlü gideremedi!.. Kılıçdaroğlu şimdi de 15 Temmuz Darbe Kalkışmasına dair, çok sivri bir iddia (Her ne kadar bu iddia başkaları tarafından daha önce ortaya atılmış olsa da) ileri sürdü. Aslında buna somut iddia demek de kolay değil. Daha ziyade bir yorum sayılabilir. Şöyle diyor CHP Genel Başkanı; “09.30'da darbe mi olur, diye kendilerine sordum. Onlar da önceden deşifre oldular ifadelerini kullandılar. Demek ki, onların önceden bu darbeden haberleri olduğu anlamına geliyor…” Referandum sandığına iki hafta kala böyle iddiayı yenileyen Sayın Kılıçdaroğu, elinde özel bir dosya olduğunu ve bunu ileride gerekirse açabileceğini söylüyor… Siyasi netice almak bakımından bu dosyanın sandık öncesinde açılması gerekir değil mi? Şu hâlde önünde çok da fazla bir zaman kalmamış oluyor. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan da Kılıçdaroğlu’nu bahse konu dosyayı açıklamaya davet etti ve “16 Nisan’dan sonra işine yaramaz...” diye ilave etti. Başbakan Binali Yıldırım da aynı şekilde iddiasını ispata davet etti.
Şimdi bakalım bu dosya açılacak mı, açılmayacak mı? Öncelikle gerçekten böyle bir dosya var mı, yok mu? Yoksa geçmişteki iddialar gibi arkası gelmeyecek mi? Sanki böyle bir durum var. Zira Kılıçdaroğlu bu iddiasını FETÖ’cülerin ifadesine dayandırıyor, diyor ki; “Ayrıca FETÖ’cülerin ifadeleri de kontrollü darbe olduğunu gösteriyor…” Velhasıl beklenen etkiyi uyandırmaktan uzak, zayıf bir polemik denemesinden ileriye gidemeyecek gibi görünüyor. Yalnızca darbelerin alışılmış gece yarısı başlangıç saatinden yola çıkarak, vatandaşların yoğun olarak sokakta olduğu bir vakitte harekete geçildiği için, bunu “kontrollü darbe” olarak değerlendirmek çok ucuz bir yaklaşımdır. Açıkçası buradan kimseye ekmek çıkmaz. Şayet devletin çok hızlı refleks göstermesi sebebiyle darbeciler panikleyip “erken doğum” yaptıysa, bunun izahı başka türlüdür. Keza böyle bir durumla ilgili itiraz ve şüpheleri varsa, CHP lideri daha oturaklı şeyler söyleyebilirdi. Fakat dediğimiz gibi, iddia çok cılız!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.