Barzani mat oldu!..

A -
A +
Evet, Mesud Barzani, Orta Doğu’daki karışık durumu sonuna kadar kullanarak, bulanık sudan bir bağımsızlık balığı avlamaya kalkıştı. Özetle söylersek, “Şah” demek istiyordu velakin “mat” oldu!..
 
IKBY Başkanı Mesud Barzani’nin istifası sürpriz olmadı… Aslında hayli gecikmiş bir istifa. Ama Barzani şartları sonuna kadar zorladı. İki yıldır kaybedeceği belli olan seçime gitmemek için ayak sürüyordu. Sonunda en büyük kozunu oynadı. Amma yanlış hesap Bağdat’tan döndü… Böyle olacağını Barzani bilmiyor muydu veya tahmin etmiyor muydu? Elbette biliyordu. Fakat o kendince bölgedeki şartları değerlendirerek bir hamle yapıp “ŞAH” demek istedi. Gelgelelim bölgesel ve küresel dengeler o hamleyi boşa çıkardı ve Barzani “MAT” oldu!.. Kuzey Irak’ta seçimleri önce askıya alan daha sonra da ertelemek zorunda kalan Mesud Barzani, dün istifasını vererek “Peşmergeliğe” döndü. Kendisi öyle söylüyor. Çok şey beklediği Peşmerge’nin ihanete uğradığını dile getirerek yüreğini soğutmaya çalışıyor… Yetkilerini Parlamento Başkanlığı hükûmet ve adalet yüksek konseyine devreden Barzani, referandumun sonuçlarını hayata geçirmek için Peşmerge ile birlikte ölümüne savaşmaya devam edeceğini de dile getirmiş. Bu şartlar altında söyleyeceği başka bir şey de yok. Ancak Kuzey Irak’ta şartların ne kadar değiştiğini en iyi kendisi biliyor. Ne yani Kerkük Merkezi Irak Kuvvetleri tarafından ele geçirilmeseydi, Kuzey Irak bağımsız mı olacaktı? Bunlar hayal ve hamaset…
Barzani Kerkük’te KYB güçlerinin geri çekilmesini ihanet olarak niteliyor ve “16 Ekim gecesi Peşmergenin sırtına hançer saplandı” diyor. Bir de Haşdi Şabi’nin Irak ordusuyla birlikte, hem de Amerikan silahlarını kullanarak saldırmasını (ABD’nin terörist dediği kimseler Abrams tanklarına binip Kerkük’e saldırdı diyor…) şaşkınlıkla karşılamış gibi görünüyor. E, böyledir bu işler!.. 2003’te Amerika Irak’ı işgal ederken Conilere yardım ve yataklık yapanlar kimlerdi acaba? Ve o zaman Saddam Hüseyin onlara ne diyordu? Barzani kadim rakibi ve düşmanı Talabani yandaşlarına, Goran hareketi mensuplarına hain demekle ancak kendisini tatmin edebilir. Olanlar olmuş ve Kuzey Irak’ta dengeler kökünden değişmiştir. Amerika’nın daha önce defalarca kendilerini yüzüstü bıraktıklarını bile bile yine Amerika’ya (ve İsrail’e) güvenerek hayati bir yanlışı tekrarlayan Barzani ve yandaşları, bu hatanın bedelini elbette ödeyecektir. Bu arada şunu da unutmamalı ki; başkalarının maşası olmaya teşne kişilerin eninde sonunda maruz kalacakları durum da hep böyle trajiktir…
 
DEMİR İPEK YOLU, BAKÜ-TİFLİS-KARS...
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün ve bugünkü Bakü ziyareti, bölgesel ve küresel ticaret dengeleri açısından çok önemli sonuçlar getirecek olan dev bir projenin etrafında yoğun temas ve görüşmelere konu oluyor. Tarihî İpek Yolu'nu canlandıracak ve dünyanın ticaret eksenini bariz şekilde doğuya kaydıracak Bakü-Tiflis-Kars demir yolu hattı hizmete açılıyor. Yıllık 6,5 milyon ton yük kapasiteli bu demir yolu projesinin en önemli özelliği Pekin ile Londra’yı birbirine bağlamasıdır. Şimdilik yük ağırlıklı ve senede ilk etapta bir milyon yolcu taşıyacak olan İpek Demiryolu, yarınlarda çok daha başka fonksiyonlara da sahip olacaktır. Gelecek yıl bu tarihte Üçüncü Hava Limanı'nın da faaliyete geçeceğini ve tam kapasite çalıştığında, bunun yıllık 200 milyon yolcu kapasitesinde olacağını hesaba kattığımızda, küresel ticaret ve üretim dengesinin nasıl doğuya kaymakta olduğunu bariz şekilde görebiliriz…
Teknolojide ilerlemiş Batı, Orta Doğu ve Kafkaslardaki petrol ve doğalgaz enerji kaynaklarına muhtaç. Buradan Batı’ya akacak petrol ve doğalgaz büyük çapta Türkiye’den geçen ve geçecek olan boru hatlarıyla olacak… Öyle ki, gelecekte bu geçiş güzergâhı olma konumu, Türkiye’yi aynı zamanda bir tedarikçi ülke durumuna yükseltecek… Velhasıl Allah’ın izniyle Türkiye’nin geleceği parlak! Yeter ki sahip olduğumuz avantajların değerini bilelim ve onu gerektiği gibi koruyalım. Küresel güçlerin bunca terör örgütünü niçin Türkiye’nin başına musallat ettiğini, bu jeopolitik durumumuzun ehemmiyetine bakarak kolayca anlayabiliriz.
Unutmayalım, büyük güçler hem çok alternatifli planlar yaparlar hem de bunları çok erkenden tasarlarlar… Daha Sovyetler Birliği dağılma sürecinde iken Rusya, Kafkaslarda kontrolü sonun kadar kendisinde tutacak Karabağ meselesini tezgâhladı ve Ermenistan hesabına burayı işgal etti. Siz hâlâ açlıktan kırılan Ermenistan’ın daha zengin ve daha büyük nüfusa sahip Azerbaycan’a karşı nasıl bu işgali sürdürdüğünü düşünüyor muzunuz? İşin püf noktası burası… Rusya istemedikçe Karabağ meselesi çözülmez!.. Ve bu mesele ta göbeğinden Moskova’ya bağlıdır. Ama Azerbaycan’ın ekonomik ve askerî bakımdan güçlenmesi Rusya’nın da yeniden durum değerlendirmesi yapmasını mecburi kılacaktır. Bakü-Tiflis-Kars demir yolu projesi bu açıdan Azerbaycan ve Gürcistan’a da büyük ekonomik yararlar getirecek. Tıpkı bizim Kars, Iğdır, Ardahan ve Ağrı vilayetlerimize getireceği gibi. Bu devasa projeler pek çok görünen ve görünmeyen engellere rağmen bir bir hayata geçiyor hamdolsun. Gün gelecek o engeller de minimize olacak...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.