Covid-19’un üç silahşoru!..

A -
A +
 
Donald Trump (Sarı Kovboy), Jair Bolsonaro (Nam-ı diğer Tropik Trump) ve Narendra Modi yahut Hint Fakiri, pardon faşisti!.. Salgın döneminde dünyayı tehlikeli bir noktaya sürükleyen üç silahşorlar...
 
 
Üç Silahşorlar deyince, aklınıza hemen Alexandre Dumas’ın tarihî romanının kahramanları Athos, Porthos ve Aramis gelmiştir mutlaka… Fakat bizim konumuz, Kral 13. Louis’yi Kardinal Richelieu’ye karşı korumaya çalışan o "Üç Silahşor" değil; bugünün dünyasını kasıp kavuran koronavirüse karşı mücadele etmeyen veya etmek istemeyen ya da eder gibi görünen amma dünyayı çok tehlikeli bir istikamete sürüklemek isteyen "üç yeni tip silahşor"… An itibarıyla dünyada 12 milyondan fazla insan Covid-19’a yakalanmış ve bunlardan en az 550 bin kişi de hayatını kaybetmiş durumda. Birinci silahşor olan Sarı Kovboy’un memleketi Amerika’da, virüse yakalanan insan sayısı, üç milyonu aştı. Bu demektir ki, dünyadaki her dört koronavirüs hastasından biri Amerikalı. Keza 550 bin ölünün 133 bin küsuru da bu ülkeden… Ta en başında, bahse konu salgını hafife alan ve Demokrat Partilileri konuyu abartmakla suçlayan, medyayı bu mecrada yalan haber yapmakla itham eden Trump, ortadaki gerçeklere rağmen, hâlâ bildiğini okumaya devam ediyor. Yani salgınla mücadele için doğru yol ve yöntemi, kendisine yapılan bütün telkinlere rağmen kabul etmiyor, etmek istemiyor. Dünya Sağlık Teşkilatı Başkanı Dr. Tedros Ghebreyesus, salgın hastalıkta henüz zirvenin görülmediğini söylüyor. ABD Ulusal Sağlık Teşkilatı Direktörü Dr. Fauci "bunlar daha iyi günlerimiz" diye feryat ediyor. "Günde yüz bin vaka olursa şaşmayın!" diye ikaz ediyor. (Nitekim günlük elli bin vaka sınırı aşılmış durumda…)
Gelgelelim 'Yeni Koronavirüs’ü hâlâ ciddiye almayan Trump, salgını bahane ederek, ekonomi ve göç politikalarında ülkeyi içe kapatmak için her fırsatı kullanıyor. Son olarak ABD’de okuyan yabancı öğrencileri hedef aldı. Üniversitelerin çoğunun uzaktan eğitim programına geçtiğini öne sürerek, bu sebeple ABD’de bulunan öğrencilerin memleketlerine dönme mecburiyetini getirdi. Trump’ın bu politikası, başından beri göç ve göçmenler konusundaki ön yargılı ve rijit tavrının yansıması. Başka bir şey değil… Lakin kendisi ikinci defa seçilmek için her yola başvuruyor. İş başına gelir gelmez, Çin’e karşı sert yaptı. Ama Çin de derhâl resti gördü! Rusya’ya karşı ise bir türlü istediği gibi davranamadı. Her adımda Rusya’nın seçimlere müdahale ettiği iddiaları karşısında bocaladı. Şu günlerde ABD medyasının büyük bir bölümü, Afganistan’daki Amerikan askerlerinin infaz edilmesi için, Rusya’nın Taliban unsurlarına yüklü miktarda para verdiği iddialarıyla çalkalanıyor. Lakin Sarı Kovboy, bu iddialar karşısında üç maymunu oynuyor. Görmedim, duymadım, bilmiyorum…
Trump hayranlığından dolayı “Tropik Trump” lakabını alan Brezilya Başkanı Jair Bolsonaro da, Sarı Kovboy gibi koronavirüsü hiç ciddiye almamıştı. Onu "küçük bir grip" diye niteliyordu… Ve bırakınız tedbir almayı, tedbirlere karşı nümayiş yapanların arasında şov yapıyordu… Sonunda kendisi de virüse yakalandı. Ancak hâlâ akıllanmış gibi görünmüyor. Kuyruğu dik tutmaya çalışsa da, Brezilya’da durum iç açıcı değil. 1 milyon 623 bin vaka ile ABD’den sonra ikinci sıraya yerleşen ülkedeki ölü sayısı da, teyit edilen rakamlara göre 65 bin küsur… Brezilya ekonomisi zaten berbat durumda. Toplum yokluklardan dolayı patlama noktasında. Otoriter ve dikta eğilimleriyle öne çıkan, Amazon Ormanlarındaki korkunç çevre felaketlerine ilgisiz kalan, hatta ve hatta çevre tahribatını teşvik eder gibi pozisyonlar takınan bu Tropik Kovboy; başta Güney Amerika olmak üzere, dünya için hiç de olumlu olmayan saçma sapan düşüncelere sahip… Bakalım sonunda nereye toslayacak!
Üçüncü silahşor da Hint Alt kıtasından… Kuzey ve Güney Amerika’daki iki silahşorla benzeşen ve ayrışan tarafları var. Bu Hint Fakiri, pardon faşisti; 20. asrın başlarında ortaya atılan agresif Hint milliyetçiliği, Hindutva (Hintlilik) cereyanını günümüzde tekrar hortlatmak istiyor. Seçimleri kazanınca ilk iş olarak yetmiş küsur yıldır Hindistan-Pakistan arasında defalarca savaşa sebep olan Keşmir meselesini alevlendirdi. Keşmir’in özerk statüsünde değişikliğe giderek, oranın Müslüman ağırlıklı nüfus yapısını değiştirmek için tam manasıyla faşist uygulamalara girişti. Bunun devamında da ülke genelindeki Müslüman nüfusu dışlamak, ikinci sınıf hâline getirmek ve yeni bir bölünmeye yol açmak için, 64 yıllık vatandaşlık kanununu değiştirdi. Buna göre Pakistan, Bangladeş ve Afganistan’dan kaçak olarak Hindistan’a gelmiş olan Budist, Sih, Hindu ve Hristiyanlara vatandaşlık hakkı verirken, Müslümanları bundan mahrum bırakıyor… Faşist Modi, hakikaten Hindistan’ı düpedüz felakete sürüklüyor. Ama dünyanın sesi çıkmıyor. Trump ve Bolsonaro’dan farklı olarak, virüse karşı sert tedbirler almaya çalışıyor. Lakin 746 bin vaka ile Hindistan üçüncü sırada. Ekonomi de hızla kötüye gidiyor. Yerel seçimlerde alınan sonuçlar Silahşor Modi’nin zorda olduğunu gösteriyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.