Semey'i biliyor muyuz?

A -
A +
İki gündür Kazakistan'dayım... Kazakistan Vatandaşlık Fonu Başkanlığının davetiyle önceki gün yola çıktık. Kazakistan Hava Yollarından Air Astana uçağıyla önce Hazar Denizi kıyısındaki Atyrau şehrine indik. Bu arada uçakta yanıma oturan iki genç mühendis ile tanıştım. Adı Gökhan olan mühendis genç, bu şehirde 2 yıl çalıştığını söylüyor. Bu kez ziyaret için gidiyormuş... Öteki genç de mühendis. Gençlerimiz bizim aklımıza dahi gelmeyen bölgelere gidip iş imkânları elde etmişler, başarılar kazanmışlar. Gerçekten böyle gençlerle iftihar ediyorum...
 
Bu şehir çok ilginç bir coğrafyada kurulmuş. Sahra ikliminin egemen olduğu şehir yatay mimari şeklinde geniş bozkıra yayılmış. En ilginç olanı da şehrin her yakasında Volga Nehri'nin bir kolu masmavi bir gerdanlık gibi duruyor. Bu güzel şehirde iki buçuk saat durduktan sonra tekrar havalandık. Bu kez istikamet Kazakistan'ın başkenti Nur Sultan idi.
 
Nur Sultan şehrine indiğimizde vakit akşam saatlerini gösteriyordu. Nur Sultan yemyeşil bir şehir olmuş. Bu kadar ağaç ne vakit dikildi de büyüdü diye düşünüyorum. Bunda Nur Sultan Nazarbayev'in katkısı büyük hiç kuşkusuz. Çok yorgunuz. Bugün Kazakistan'ın en batısından en doğusuna durmadan uçak seyahati yaptık. Yarın da ülkenin en doğusundaki şehir olan Semey'e gideceğiz.
 
Sabah erkenden kalkıyoruz zira bugün Altay Dağları yakınlarındaki Semey'e gidiyoruz. Ancak kahvaltıdan sonra bir ziyaret gerçekleştireceğiz. Kazak Vatandaşlık Fonu Başkanı Abzal Saparbekuly bizleri bekliyor. Abzal Bey'i Türkiye Kamuoyu yakından tanıyor. Türk Kazak ilişkilerinin güçlenmesinde büyük emeği ve katkısı olan önemli ve değerli bir isim. Kazakistan Türkiye Büyükelçisi olarak ülkesine önemli katkılar sağladı. Yeni görevinde de başarılı çalışmalar yapacağına inanıyorum.
Bizleri makama götüren genç ekip çok gayretli... Kapıdan giriyorum. Her zaman bizlere dostane yaklaşan sefirimiz, bizleri görünce mutlu oluyor. İşte budur. Makamlar geçici gerçek dostluklar kalıcıdır. Sohbet ediyoruz. Türkiye'yi çok özlediğini söylüyor.
 
Vedalaşıp havaalanına geçiyoruz. Semey yolculuğu başlıyor. Açıkçası çok heyecanlıyım. Semey, Kazak tarihi için çok önemli bir şehir. Kazak tarihinin, edebiyatının ve siyasetinin en önemli isimleri hep bu şehirden çıkmış. Bu topraklarda başka bir şey daha var. Alaş Orda Devleti'nin başkenti olmuş. Ruslara kök söktürmüş aydınlar, bu şehirde bir araya gelmiş ve buradan büyük davalara girişmişler. Yani Semey, Kazak tarihinin en aksiyoner şehri olmuş daima.
 
Semey'e varır varmaz önce üç yıldır üzerinde roman çalışması yaptığım Abay Kunanbay adına inşa edilmiş Abay Müzesine gidiyorum. Kazak edebiyatının, musikisinin ve düşüncesinin bu büyük isminin bütün hayat hikâyesini bilsem de şimdi özel eşyalarıyla, mektuplarıyla, giysileriyle, kitaplarıyla ve hatıralarıyla yüz yüze gelmek çok ilginç...
 
Akşama doğru şehrin önemli kurumlarından Semey Üniversitesinin davetiyle bu güzide kuruma geçiyoruz. Pamukkale Üniversitesi ile kardeş olan Semey Üniversitesi'nde Türkiye'de eğitim görmüş genç akademisyenlerle karşılaşıyorum. Aygül Hoca, yakın arkadaşım Prof. Dr. Bilge Özkan'ın doktora öğrencisi imiş. Sonra kiminle karşılaşsam Pamukkale Üniversitesinin adını veriyor. Meğer bu üniversitemiz Türkolojinin merkezi olmuş da haberimiz yokmuş. Helal olsun Pof. Dr. Nergis Biray, helal olsun Prof. Dr. Bilge Özkan...
 
Demek ki bu ülkede birileri şakşakçılık yapmadan işini çok iyi yapmış... Türkistan coğrafyasının gençleri Pamukkale Üniversitesinde Türkiye sevgisini ve Türk kimliğini öğrenmişler ve şimdi devletin önemli kurumlarında görev yapıyorlar.
 
Sonra mı?.. Tabii ki soluğu İrtiş kıyısında alıyorum. İrtiş çok ilginç bir nehir. Çin topraklarından doğup Kazak topraklarına giriyor ve Semey'e ulaşıyor. Geçtiği bütün coğrafyaları abat edip yeşile boyuyor. Debisi derin ve gümrah bir nehir. Nehirler ve şehirler dendiğinde ilk aklıma gelen Kazan-İdil ve Semey-İrtiş ikilisi olur. Çünkü İdil de tıpkı İrtiş gibi hem çok geniş hem de uzun bir nehir...
 
Bu şehirde açıkçası çok ciddi bir turizm potansiyeli var. Türk yatırımcıların bu bölgeyi mutlaka dikkate almalarında fayda var. Şehrin doğal güzelliklerinin yanı sıra iki saat uzaklıktaki Altay Dağları bölgeye çok anlamlı bir özellik katıyor.
Hasılı bu güzel ve tarihî şehir sizleri bekliyor. Çok uzaklarda olsa da Semey, Alaş Orda bakiyesidir...
 
Ali Han Bökeyhan ve dava arkadaşlarının haklı mücadelelerinin yaşandığı bu coğrafya sadece bu yönüyle dahi ziyaret edilmeyi sizce de hak etmiyor mu?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.