Kadınlara müjdeler...

A -
A +

-Ailenle tanışmaya hazırım…
...
-Annemi benden çok seviyorsun…
...
-Sen gündüz çok yoruldun, bulaşıkları ben hâlledeyim…
...
-Hayatım son günlerde biraz zayıfladın mı ne?...
...
-Tatlım Facebook şifremi buraya yazıyorum..
...
-Hiçbir kadın senin gibi değil, olamaz da... 
...
-Kredi kartı borcunu kapadım canım, kullanabilirsin.
...
-Sen dünyanın en iyi annesisin...
...
-Seninleyken sensiz geçen yıllarım için üzülüyorum…
...
-Canım saçını kestane 8’den kestane 9’a boyatmışsın... Çok güzel olmuş...

Öğrendim ki;“-Her şey yolunda gidiyorsa, ters giden bir şeyler vardır...” 

KRAMPON

ATIF Chahechouhe, “Daha önce Grosskreutz’un ismini doğru yazamayıp lisans alamayan Galatasaray’ın teklifini reddettiğim doğrudur...”
...
BİR grup Fenerbahçeli korsan, Emenike’nin; İstanbul’a dönüş uçağını kaçırdı...
...
MİSVAK çizerleri; “İnsanlıktan çıkmanın resmini çizer misiniz” diyen Pelin Batu’dan vesikalık fotoğraf talep etti…

Ayaküstü...

(...Yaşlı bir sürücü müsünüz?...)
-Arabanızdan çıkmanız en az 4 dakika sürüyor mu?
-Geri geri park ederken ancak bir “vuruş sesi” duyunca mı duruyorsunuz?
-Sağa dönüş sinyaliniz 2003’ten beri sürekli yanık mı?
-Arabanızın arka camında “Yaşasın Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası” çıkartması var mı?
-Ön cama burnunuzu dayayıp araba kullandığınız zaman yol daha mı net seçilebiliyor?
“-Oğlum bir gün zengin olayım, kendime otomatik frenli araba alacağım...”

Ana Kumanda

(...KANAL D / İlker Ayrık’la Bir Sıfır)
İLKER AYRIK: Eşiniz nasıl bir insandır, en sevdiğiniz huyu?...
YARIŞMACI: İyi bir insandır, insanlarla iyi anlaşır, iyi bir işi var ve evin tek çocuğu... Her şey ona kalacak...
∞∞∞
YARIŞMACI: ADAM: Bu çok zor hayatım, gücüm tükendi!...
YARIŞMACI KADIN: Bak ya bunu yaparsın, ya bana yarın araba alırsın...
∞∞∞
İLKER AYRIK: Eşinizle nasıl tanıştınız?...
YARIŞMACI KADIN: Eşim ve ailesi karşı komşunun kızına görücü gelmişlerdi... Beni daha atletik ve güzel görünce bize gelip beni istediler...

Hiçlik...

İnsanlar dünyanın güvenli ve düzenli bir yer olması için yıllarca çalıştılar...
Ama kimse bunun ne kadar sıkıcı olabileceğinin farkında değildi...
Bütün dünyanın parsellendiğini, hız limitleri konduğunu, bölümlere ayrıldığını;
Vergilendirildiğini ve düzenlendiğini, bütün insanların sınavlardan geçirildiğini;
Fişlendiğini, nerede oturduğunun, ne yaptığının kaydının tutulduğunu düşünün...
Hiç kimseye macera yaşayacak bir alan kalmadı, satın alınabilenler hariç...
Lunaparka gitmek gibi... Film izlemek gibi...
Ama bunlar yine de sahte heyecanlardı...
Gerçek afet veya risk ihtimali olmadığından, gerçek kurtuluş şansı da ortadan kalkmış oldu...
Gerçek mutluluk yok...
Gerçek heyecan yok...
Eğlence, keşif, buluş yok...
(...Chuck Palahniuk)

Bizim pano

Murat uzun zaman sonra Taksim’i gezmiş, onu anlatıyor
MURAT: Toma’lar hâlâ oradaydı... Resim çekildim...
SERDAR: Toma kim?...
...
GARSON: Efendim buraya yiyecek sokmak yasak...
EMİN: Tamam tamam... Bitiriyoruz hemen...
...
Talip bir haber için Spor Servisi’ni arıyor;
“-Alo Ercan, Murat’ı verebilir misin?...”
-Murat ben, buyur...
“-Ha Murat; pardon ya, Ercan’ı verebilir misin?...”

Nostalji...

Futbol Federasyonu’na gelen vatandaş Fatih Terim’e sormuş:
“-Ne zaman tatile çıkabilirim?...” 
-Siz federasyonda çalışmıyorsunuz ki, tatilinizin bizimle ne alakası var?...
“-Vaktimin çoğunu sizin için ayırıyorum ya...”  

Temel bir gün...

Dalgıç Temel, 6 metre derinde balıklarla oynaşıp içinde bulunduğu müthiş manzaranın tadını çıkartırken tam yanına oksijen tüpü, deniz gözlüğü ve dalgıç kıyafeti olmayan bir adam gelmiş...
Temel şaşırmış bir 10 metre daha inmiş, aynı adam yine ağır ağır yanına süzülmüş...
Hayretler içinde kalan Temel yanındaki özel tebeşir ve tahta setini çıkartıp üzerine “Donanımınız olmadan bu kadar derine nasıl dalabiliyorsunuz” diye yazıp ona doğru çevirmiş...
Adam tahtayı ve tebeşiri alelacele elinden almış “Gerzek” yazmış,
“-Boğuluyoruz işte görmüyor musun?...”

İtirafım var

(...isim: mustafa g. ...şehir: istanbul ...yaş: on sekiz)
Uzun süredir kilosuyla alay ettiğimiz, ama şişman olduğunu bir türlü kabullenmeyen bir teyzem var...
Geçen Ümraniye’de karşıdan karşıya geçerken, devletin polisi yaptığı anonsla resmen ilan etti ve bizi de kurtarmış oldu...
Yeşil ışık teyzem caddenin ortasındayken kırmızıya döndü ve megafondan şu ses duyuldu;
“-Abla acele et... Zaten şişmansın, bir de pişman olma...”
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Kadınlara müjdeler...

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.