Gerçek...

A -
A +

Bir köylü kadın, bir danayı doğar doğmaz kucağına alıp sevmiş, sonra da bunu âdet edinmiş, her gün danayı kucağına alıp taşırmış; sonunda buna o kadar alışmış ki dana büyüyüp koskoca öküz olduğu zaman, onu yine kucağında taşıyabilmiş.
Bu hikâyeyi kim uydurduysa, alışkanlığın ne büyük bir güç olduğunu çok iyi anlatmış olacak.
Gerçekten alışkanlık pek yaman bir hocadır ve hiç şakası yoktur.
Yavaş yavaş, sinsi sinsi içimize ilk adımını atar; başlangıçta kuzu gibi sevimli, alçak gönüllüdür ama, zamanla, oraya yerleşip kökleşti mi, öyle azılı, öyle amansız bir yüz takınır ki kendisine, gözlerimizi bile kaldırmaya izin vermez...
Bence en büyük kötülüklerimiz, küçük yaşımızda belirmeye başlar ve asıl eğitimimiz bizi emzirip büyütenlerin elindedir.
Çocuk bir tavuğun boynunu sıkar, kediyi, köpeği oyuncak edip yara bere içinde bırakır; anası da ona bakıp eğlenir.
Kimi baba da, oğlunun savunmasız bir köylüyü, bir uşağı öldüresiye dövdüğünü, bir arkadaşını kurnazca ve kahpece aldattığını gördüğü zaman, bunu yiğitlik belirtisi sayarak sevinir.
Oysa bunlar zalimliğin, zorbalığın, dönekliğin asıl tohumları, kökleridir; çocukta filizlenirler, sonra alışkanlığın kucağında, alabildiğine büyüyüp gelişirler.
Bu kötü temayülleri yaşın küçüklüğüne ve işin önemsizliğine bakarak hoş görmek tehlikeli bir eğitim yoludur.
Çocukta doğa egemendir ve doğa asıl yeni tomurcuk salarken katıksız ve gürbüzdür
Kendimiz sandığımızdan çok daha zenginiz; ama bizi oradan buradan alarak, dilenerek yaşamaya alıştırmışlar...
Kendimizden çok başkalarından yararlanmaya zorlamışlar bizi.
    (...Montaigne)

Öğrendim ki; “-Hatalar başarılardan daha iyi öğretmenmiş...” 

Ayaküstü...

    (... Bizim Murphy der ki)
∂ Yazıların bitmesine bir saat kala yazılarınız biterse, o bir saat son noktayı koymakla geçecektir...
...
∂ Aklınıza bir şey geldiği zaman kâğıda dökmemişseniz, unutmayayım diye boşuna kafanızı zorlamayın, kesin unutacaksınız... 
...
∂ Hiç problem çıkmayacağını düşündüğünüz bir günün yazılarında, birkaç gün önce çıkmış bir yazınız olacaktır...
...
∂ Psikolojinize göre o gün yazılması kolay olan bir yazı, ertesi gün en zorudur... 
...
∂ Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, beğenmeyen biri çıkacaktır...
...
∂ Yayınlanan her yazıda şöyle olsa daha iyi olurdu diyebileceğiniz bir eksiklik vardır... 
...
∂ Yazmayı düşündüğün konuyu bir gün ertelersen, sabah ilk açtığınız gazetede göreceksin demektir...

 

Erkeklere sinir cümleler!

-İnanmıyorum... Beni tamamen yanlış anlamışsın...
-Çok hızlı gitmiyor musun?...
-Hadi annemlere gidelim... Hem bize de değişiklik olur...
-Benden daha iyilerine layıksın...
-Benim önemli değilim de, çocuklara giyecek almamız lazım...
-Sence yeşil olanı mı alayım sarı olanı mı?...
-Bu saçma program ne zaman bitecek, birazdan dizim başlıyor...
-Yakışıklı değil ama sempatiksin...

 

Bizim pano
Gece yarısı arkadaşlarıyla sahur yapıp, eve doğru yürünürken, sokağın hemen girişindeki bakkalın köşesinde bulunan çöp kutusuna, “İyi geceler abi” demek de Serdar’ın işi...
...Ve yanından geçtikten sonra, “İnsan bir karşılık verir” diye içerlemek...

İtirafım var

(...isim: şevki ...şehir: ankara ...yaş: yetişkin)
Ailemle dayımlara, iftara gitmiştik.
Biz önden eve çıktık, tabii ki park sorunu yaşayan babam arkamızdan geldi.
“Asansörün son kaldığı kattır” diye babam o kata çıkar ve açık olan kapıdan içeri girer... İftara az kalmıştır, mutfakta ellerine biraz suya tutar ve mutfak dolapları gözüne farklı gelse de önemsemez.
Taa ki ev sahibi bayanı karşısında görene kadar...
Hem ev sahibi kadın, hem de babamın çığlıkları eşliğinde bir üst kattaki dayımın evinde buluşulur...
Babacım, itiraf ettim rezil oldun...

 

Krampon

SİGTHORSSON: “Annemi ağlatmasalardı iyiydi. Hepsinden hesap soracağım. Nüfusun yarısı tanıdık zaten...”    (…krampon)
...
ARDA TURAN; hesap sormaya, Çeşme sahillerinden başladı…    (...jurnal)
...
ROY HODGSON: “İngiliz futbolunun en büyük zaafı, bulaşacak bir tarih profesörü yetişmiyor olması…”    (...ömer_ce)
...
AVRUPA İstatistik Kurumu “AİK” Avrupa Şampiyonası maçlarında kanal değiştirildiğinde “gol olma” ihtimalini %95 olarak açıkladı.“hurky”

 

Ana Kumanda

(...HABERTÜRK – Magazin)
SABA TÜMER: Sabahları hangi şarkınla uyanıyorsun?...
YILDIZ TİLBE: Her sabah şarkı söyleyerek uyanmıyorum ki... Sen sabahları program sunarak mı uyanıyorsun?...
HHH
(...ATV / Tatlı Sert)
STÜDYO KONUĞU: Gece tartıştık, sonra biraz sürtüşmemiz oldu.. Sabah kalktım evde yok...
MÜGE ANLI: Şiddet uygulandı galiba... Benim de hatalarım var diyebiliyor musun?...
STÜDYO KONUĞU: Ben affettim kendisini... Benim için geçmiş yoktur, dün ve bugün vardır... 

Temel bir gün...

Polis aşırı süratle giden Temel’i “Hooopp” diye durdurmuş...
Temel ceza yememek için, “Acil bir durum var efendim, kayınvalidem hücreleri süratle eritip acayip zayıflatan haplardan bir avuç içmiş, onu hastaneye yetiştirmeye çalışıyorum” demiş...
Arka koltuğa bakıp kimseyi göremeyen polis “Hani” diye sormuş;
“-Orada kimse yok?...”
Hızla geriye dönüp bakıp yüzünü ekşiten Temel ağlamaklı bir sesle cevaplamış,
“-Yapma yaa... Tüüühh, çok geç kalmışız bee...”

Gerçek...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.