Ayaküstü...

A -
A +

Diktatör olduğumda; Evlilik öncesi çiftlerden en az 100 adet ağaç dikmelerini isteyeceğim. Ağaçların yarısını bunlara vereceğim. Yaşlandığında kimse ‘Benim dikili bir ağacım yok’ diyemeyecek...
***
Diktatör olduğumda; Temizlik şirketi kurup bütün heykel ve büstlerin temizliğini bu şirket üzerinden yapacağım. Kârımı artırmak için de güvercin besleyenlere teşvik vereceğim...
***
Diktatör olduğumda; Okullarda pastörize yerine köy sütü dağıtacağım. Unutmadan bu sütten öğretmenler de yoğurt yapıp yiyebilecekler (göz hakkı)...
***
Diktatör olduğumda; Maden suları hariç bütün gazlı içeceklerin satışını yasaklayacağım. Ha bire milletin gazını alıp durmaya mecbur muyuz arkadaş...
    (...Mustafa Koç-Okur/Yazar)

Öğrendim ki; “-Kaybedecek bir şeyin yoksa, kazanacak çok şeyin vardır...”

Bizim pano

Şirket hatlarını yeni aldığımız dönem...
Herkes seçimini arka arkaya numaralar alarak yapıyor, birini kendisine diğerini eve bırakıyor...
Serdar da...
Ancak her akşam evdekilere aynı fırçayı atıyor;
“-Yahu kiminle konuşuyorsunuz bu kadar... 6 saati şimdiden geçmiştir... Acayip fatura gelecek...”
Yenge; “Bugün kimseyi aramadık”, “Sadece eski komşuyu aradık”, “Seni aradık” türünden şeyler söylüyordu...
İki ay sonra olay anlaşıldı...
Serdar 70’le biten numarayı 69 diye kaydetmişti rehberine...
Tabii ki kendi numarasını...

Temel bir gün...

Temel, uluslararası bir toplantıya katılmış... Toplantı sırasında yanındaki iş adamına acil bir telefon gelmiş...
Adam telefonla kısa bir konuşma yaptıktan sonra ellerini ovuşturunca Temel sormuş;
-Hayrola dostum... İyi haber mi?..
-Avukatım... Karımın öldüğünü söylüyor... ‘Gömülmesini mi, mumyalanmasını mı, yoksa yakılmasını mı istersin’ diye soruyor...
“-Sen ne dedin?..”
-Bizim inancımıza ters bir şey olmadığı için üçünü de yaptırmasını söyledim... Çünkü öldüğünden iyice emin olmak isterim...
“-Dokuz canlıdır bunlar, diğer altısını ne yapacaksın?..”

İtirafım var

(...isim: saffet ...şehir: bilinmiyor ...yaş: hiç bilinmiyor)
Kaktüs son günlerin popüler çiçeği. Çevremizde bolca bulunan elektromanyetik dalgaları dağıttığı söyleniyor...
Evde bebek olması sebebiyle böyle şeylere ayrı bir özen gösterilmeye başlanmış, kaktüs alınıp mutfağın başköşesine kondurulmuştur.
Bir gün evin beyi kaktüsü alıp hanımına doğru uzatır;
“Annemler bayramın ikinci günü  beraber köye gidelim diyorlar’’ der...
Evin hanımı, “Çiçek ne alaka, evdeki kaktüsü mü hediye ediyorsun...’’
Evin beyi “Yok hediye diye değil, negatif elektriğini alsın da kavga çıkmasın diye...’’
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Gündemin kırıntıları

-CHP’nin Meclis’e getirdiği telefon israf faturası 5 milyona yakınmış…
Boşuna demiyorlar; onlar konuşur, AK Parti yapar…
***
-Birkaç gün bir yerlere gideceksiniz. Çocuğunuzu hangi lidere emanet edersiniz?..
***
-Celâl Kılıçdaroğlu’nun ne dediğinin bir önemi yok...
Bizim için önemli olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne dediğidir...
Onun için ‘evet’ diyoruz...
***
-Niye turşu suratlı dedikleri anlaşıldı... 
Meğer turşu yaşlanmayı geciktiriyormuş...
***
-Çok çalıştık...
Hamburger fiyatını bilip, ekmek fiyatını bilemeyen bir gençlik yetiştirdik...

KRAMPON

HAKAN Çalhanoğlu: “Daha güçlü bir futbol dünyası için sen de futboldan menolmaya var mısın kardeşim?..”
***
PFDK tarafından Aziz Yıldırım’a verilen 60 günlük hak mahrumiyeti cezası yeni cezaya yer açmak için kaldırıldı...

Şiir...

Şiir, boğazın orta yerindeki bir ülser.
Şiir, kafatasını temizleyen bir akbaba.
Şiir, gerçeklikten bir kaçma ödevi.
Şiir, sözcüklerin birbirini öldürdüğü sessizlik.
Şiir, bir çığırtkan ve etobur çiçek.
Şiir, sevecenliğin dibindeki bir isyan.
Şiir, sana kuşku şırıngalayan bir zehir.
Şiir, ağaçları deli bir bahçe.
Şiir, artık hiçbir şey öğrenmemek için aldığın ders.
Şiir, doğduğun okyanusa dönüşün.
Şiir, senden başkası olma mutluluğun.
    (...Alain Bosquet)

Ana Kumanda...

(...BEYAZ TV / Beyaz Futbol)
AHMET ÇAKAR: Bazen bunları kasıtlı söylediğini düşünüyorum...
RASİM OZAN: Ben yorumcuyum hocam, saçma sapan da konuşabilirim...
AHMET ÇAKAR: Merak ediyorum Rasim, bu kadar iri cüsseyi kemiksiz nasıl ayakta tutabiliyorsun?..

Ayaküstü...

 

 

 

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.