Farzları yapmalı, haramdan sakınmalıdır

A -
A +
Bir ibadetin farzlarından biri terk edilirse, o ibadet sahih olmaz...
 
Sual: İbadetlerdeki farzları ve diğer farzları muhakkak yapmak ve haramlardan da muhakkak sakınmak mı gerekir?
Cevap: Bu konuda Miftâh-ül-Cenne diğer adı ile Mızraklı İlmihâl kitabında şu bilgiler verilmektedir:
“Bir ibadetin farzlarından biri terk edilirse, o ibadet sahih olmaz. Bilmeyerek terk edilince de, sahih olmaz. Bilerek terk edince, günah da olur. Sünneti yapmanın sevabı, farzın sevabından azdır. Sünneti bilerek terk etmek günah olmaz, azap yapılmaz ama azarlanır. Gayr-ı müekked sünnete, müstehab ve mendub da denir. Bunu yapmak, sevap olur. Yani, Cennet nimetine kavuşur. Bilerek yapmamak, günah olmaz. Nafile ibadet, yani emir olunmamış bir ibadeti yapmak, müstehabdır. Sünneti terk etmek günah değil ise de, özürsüz terk etmeyi âdet etmek günah olur. 
Mubah, yapması veya yapmaması, sevap veya günah olmayan şeydir. Yemesi haram olmayan şeyleri, doyuncaya kadar yemek, içmek mubahtır. Doyduktan sonra yemek, içmek haramdır. Haramdan kaçınmak sevaptır. Farzı yapmaktan da çok sevaptır. Mekruh işlemek de günahtır.
Harama helal diyen kimse kâfir olur. Alkollü içki mesela bira içmek, kumar oynamak, anaya, babaya asi olmak, yani, haram olmayan emirlerini yapmamak, Müslümanların kalbini kırmak, rızası olmadan malını almak haramdır.
Mekruha helal diyen kâfir olmaz. Midye, istridye, istakoz yemek, abdestte ve gusülde suyu israf etmek mekruhtur. Sünnet deyince, müekked sünnet anlaşılır. Mekruh deyince de, tahrimi olan mekruh anlaşılır.
Ödünç istemek, mubahtır. Ödünç vermek, müstehabdır. Borç ödemek farzdır. Borçlu fakiri sıkıştırmamak vacibdir.
Lazım olan din bilgilerini öğrenmek, kadınlara da farzdır. Başkalarına öğretecek kadar fazla öğrenmek, farz-ı kifâyedir. Daha çok öğrenmek mendubdur. İlmi ile övünmek, mekruhtur.
Bey'in yani alışverişin şartlarından olmayıp da, alıcı ve satıcıdan birine faydası olan bir şeyi şart ederek yapılan satış fasid olur, haram olur.
Her insana ilk farz olan şey, iman etmesidir. İmanı olmayana, kâfir denir. İmanı olana ise, Müslüman denir.
Bazı sözler, bazı işler, imanın gitmesine sebep olur. Müslüman iken, sonradan imanı gideren bir şey yapıp imansız olana, mürted denir. Bir Müslüman, mürted olunca, imanla beraber dinî nikâhı da gider.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.