"Bütün bu sıkıntıların geçecek inşallah..."

A -
A +
Nazan sessizdi. Neveser Hanım’ın kendisine hitap ettiğini neden sonra fark etti!..
 
Önder bir fırsatını kollayıp Nazan’la konuşmak için can atıyordu. O gün de erkenden eve gelmiş annesiyle genç kadına sahildeki restoranlardan birinde balık yemeyi teklif etmişti. Hem hava alacaklar, hem de Boğaz’ın o eşsiz manzarası karşısında karınlarını doyurup sohbet edeceklerdi. Neveser Hanım hemen atıldı:
- Harika olur Önder. Çok iyi düşünmüşsün oğlum...
Önder saatine baktı:
- Elif erken yatıyor nasıl olsa, matmazeli de alalım...
Omuzlarını kaldırdı yaşlı kadın:
- Sen bilirsin. Bir şey olursa Ayşen ilgilenir onunla. Çok iyi olur. Kadıncağız biraz nefes alır hiç olmazsa. Bütün gün çocuk peşinde koşmak yoruyor insanı.
Nazan sessizdi. Neveser Hanım’ın kendisine hitap ettiğini neden sonra fark etti:
- Ah, affedersiniz, dalmışım...
Neveser Hanım gülümsedi:
- Geçecek yavrum, bütün bu sıkıntıların geçecek inşallah...
Karar verilmişti. Matmazel de sevindi bu habere. Hemen hazırlandı. Gerçekten bunalmıştı evde oturmaktan. Üç kadın ve Önder arabaya bindiler. Önder şoföre seslendi:
- Cemil, sen dinlen bu gece, izinlisin. Arabayı ben kullanacağım.
Kanlıca’da bir balık lokantasına gittiler. Lokanta sahibi Önder’i görünce hemen koştu yanlarına. Önceden tanıyordu genç adamı:
- Önder Bey, şeref verdiniz. Tam sizin istediğiniz gibi bir masam var. Denizin kenarında. Hemen hazırlatıyorum.
Gerçekten denize sıfır bir masaya oturdular. Siparişler verildi. Matmazelin keyfine diyecek yoktu:
- Çok teşekkür ederim Önder Bey. Çok incesiniz.
- Afiyet olsun matmazel. Hep birlikte ailecek bir yemek yiyelim istedim.
Bu sözleri yan gözle Nazan’a bakarak söylemişti. Genç kadın irkilerek kaldırdı başını. Göz göze geldiler genç adamla. Bir an şaşırdı Nazan. Hemen kaçırdı gözlerini.
Yemeğin ortalarına doğru hiç hesapsızca sordu sorusunu Önder. Günlerdir kafasını kurcalayan içini kemiren cevabı almak için artık bekleyememişti:
- Nazan, ne yapmayı düşünüyorsun bundan sonra?
Başta Neveser Hanım olmak üzere herkes şaşkınlıkla baktı genç adama. Bu soru her yöne çekilebilirdi. Nazan dudaklarını ısırdı ve fısıldadı:
- Bir iş bulmam lazım Önder Bey...
Önder arkasına yaslandı ve dikkatle genç kadına baktı. Gülümsüyordu...
          ***
Nazan tabağındaki mükemmel pişmiş balıktan bir lokma daha aldı ağzına.  İyice çiğnedi ve yutkundu. Başını kaldırdı:
- Bana kucak açtınız, evinizi açtınız, şefkat gösterdiniz ve yaralarımı sarmama yardımcı oldunuz. Hayatım boyunca bunun karşılığını ödeyemem size. Ama bundan sonrası için bir şeyler yapmam, ayakta kalabilmem lazım. O nedenle arıyorum bu işi. Sizlerle dostluğum hiçbir zaman bitmeyecek tabii ki... Ama takdir edersiniz ki... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.