Uyarı!..

A -
A +
Siyasetçisi, sporcusu, sanatçısı, gazetecisi, aktivisti, akademisyeni ve sosyal medya denen çukurda debelenen çomarları...
Bu aralar hepsinin başı gözü ayrı oynuyor.
Siyasetçisi "Devran değişiyor" diyerek aba altından sopa gösteriyor. Sanatçısı, şarkı besteleyip, "Sıkıldık, git artık" diyerek iktidara yeni gezi ayaklanması mesajı veriyor.
Akademisyeni, "2021'de bu iktidar öyle ya da böyle gidecek. Seçimle olmasa bile başka yolla gidecek" diyor. Gazetecisi, bulabildiği bütün yalan haberleri doğruymuş gibi yayınlayarak isyana teşvik ediyor. Köşe yazarı, Cumhurbaşkanı'na "lan, ulan" diyerek milleti fiştekliyor. 
Sosyal medya teröristleri 17/25 Aralık dönemine aitmiş gibi sahte tapeleri yeniden sosyal medyaya yayıyor. Bana ve benim gibi onlarca gazeteciye açık hesaplardan, "Hesap günü yaklaşıyor. Kanırta kanırta hesap soracağız, acımayacağız" diye gözdağı vermeye çalışanlar cirit atıyor. 
Hepsi aynı niyet, aynı amaç için seferber olmuş gibi...
Belli ki ekonomideki küçük çaplı kıpırdanmalar kendilerini bayağı rahatsız etmiş. "Bunlar ekonomiyi bir kez daha düzeltirse, sittin sene gönderemeyiz" diyerek yeni bir oyunun provasını yapıyorlar. 
Belli ki yanlarına kattıkları FETÖ’cü hainler, PKK'lı teröristler ve DHKP-C'li azgın militanlarla beraber bu kez tek saldırı hâlinde gelmeyi hesaplıyorlar.
Belli ki kıyamet çatlağı oluşturacak bir alan arıyorlar. Belli ki sokakları yeniden ateşe vermenin hesaplarını yapıyorlar.
Ben de onlara diyorum ki...
Bu aralar bitiniz kanlanmış olacak ki yerinizde duramıyorsunuz. Tıpkı Gezi'deki gibi, tıpkı 17/25 Aralık'taki gibi ve tıpkı 15 Temmuz'daki gibi "Bunlar bu kez gidici" diye düşünüyor ve türlü hayallere dalıyorsunuz.
Keyfinizi kaçırmak istemem ama yanıldığınızı söylemek zorundayım efendiler!
Gezi olaylarında, "Bebeler enerjisini boşaltsın" diyenler, 17/25 Aralık'ta "Dur bakalım nereye kadar ilerlemeyi düşünüyorlar" diyerek sizi uzaktan, dikkatlice seyredenler ve 15 Temmuz gecesi çıplak ayak ve yalın elle tankların karşısına dikilenler aynı noktada duruyor bilesiniz!
Ama aynı sakinlikle, aynı sabırla beklemediklerini de bilesiniz.
Allah şahit olsun ki öyle bir girişimde bulunma ihtimaline karşı aylardır hatta yıllardır çelik bıçak gibi bilenen milyonlar var. Yani 15 Temmuz'da yapması gerekeni yapan ama yapmak istediği şeyleri yapamayan milyonlar sizi hazır vaziyette bekliyor olacak. 
Bu kez sizi onların elinden kimse alamaz söyleyeyim!
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun dediği gibi; 15 Temmuz’u rahmetle okur hâle getirirler sizi vallahi!
Hani demokratik eylem hakkınızı kullanmak istiyorsanız, aha da bütün meydanlar sizin. Gidin istediğiniz kadar "Faşizme karşı omuz omuza" diye ya da "Susma, sustukça sıra sana gelecek" diye bağırın.
Ama yok...
Gezi'de olduğu gibi yine ağaç bahanesiyle sokakları ateşe vereceksiniz, ağaçlara urgan asıp, "Tayyip burada asılacak" diyeceksiniz, Dolmabahçe'ye yürüyüp Cumhurbaşkanı'nı esir almaya çalışacaksınız ya da ne bileyim devletin aracını yakıp polisine saldıracaksınız.
Derim ki yapmayın!
Yapmayın, çünkü bu kez bunun affı olmaz.
Millet üzerinize ebabil kuşları gibi gelir de nereden geldiklerini bile bilmezsiniz.
Bilesiniz ki bugüne kadar Erdoğan'ın Başbakan ve Cumhurbaşkanı olması için çalışanlar, şimdi onun Cumhurbaşkanı olarak kalması için elinden gelen neyse ardına koymaz!
Onun için ben derim ki aklınızdaki her ne ise unutun!
Hemen unutun! 
Unutun; çünkü, düşüncesi bile çok sakat!
Sizi fiştekleyen her kim ise onların gazına galeyanına gelmeyin. Ege'de, Akdeniz'de ve Suriye sınırında ülkeyi kuşatmaya çalışanlarla mücadele edilirken, siz de içeriden vurmaya kalkışmayın.
Bu işin sonunda, "Bizimki basit ve çevreci bir eylemdi" gibi mazeretler bu kez sizi kurtarmaz.
Yüzde 53'ü bu kez Erdoğan bile evinde tutamaz bak...
Vallahi ben onlarla konuşuyorum.
Öyle dolmuşlar, öyle dolmuşlar ki bu kez evden çıkarlarsa sizi cehennemin kapılarına kadar kovalayacak pozisyondalar...
O derece yani!
Ben uyarımı yaptım, günah benden gitti.
Gerisi sizin bileceğiniz iş!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.