Virüsten daha tehlikeli olan…

A -
A +
Koronavirüs uzun zaman önce Türkiye'nin etrafını çepeçevre sarmıştı. Sağlık Bakanlığı'nın insanüstü gayretleri sonucu sınırlarımızın berisine girişini epey süre engellemeyi başardık.
Önceki gün itibarıyla kötü haberi Sağlık Bakanı verdi. Bakan Koca'nın dediği gibi, korkutucu bir durum yok. 
İnanın yok.
Zira virüsü kapan kişi ailesi ve yakınlarıyla birlikte karantina altına alındı. İnancım o ki bu kişinin karantina süresinin sonunda iyileştiği haberini alıp rahatlayacağız.
Paniğe kapılmaz ve işaret edilen temizlik kurallarına dikkat edersek, virüsü kendi içinde boğacağız.
Buna tüm kalbimle ve samimiyetimle inanıyorum.
Kurban olayım.
Ne olursunuz bu süre içinde felaket tellallığına soyunanlara aldırış etmeyin. "Halamın kızından duydum, virüsü kapmış çok kişi var ama bu durum kamuoyundan saklanıyor" diyen palavracıların pompaladığı korkuya teslim olmayın. 
İsmi, cismi açıklanmayan hayalî doktorlardan bilgi aldığını söyleyen, virüsün salgın hâline dönüştüğünü iddia eden haysiyetsizlere kulak vermeyin.
Tekrar söylüyorum arkadaşlar.
Türkiye'de virüsü henüz kapmış bir kişi bulundu ve anında müşahede altına alındı. Yani ortada kol gezen bir salgın veba yok!
Birileri çıktıkları ekranlarda alçakça algı operasyonu yürüten, "Salgına dönüştüğünü söylemiyorum ama doktor olan yeğenim bana farklı şeyler söyledi" diyen bazı sözüm ona televizyonculara aldanmayın.
"Yağmalanıyor demeyeyim ama herkes marketlere saldırıyor" diyerek halkın paniğe kapılmasına neden olan iftiracılığı tescillenmiş gazetecilere kulak asmayın.
Türkiye'de faaliyet gösteren bütün kurumlar ve kuruluşlar faal olarak işini yapıyor. Tarım, gıda, giyim ve temizlik üretimi yapan bütün firmalar taş gibi sağlam ve üretimlerine tüm hızıyla devam ediyor.
Salgın hastalığın kol gezdiği Çin, İtalya ve İran gibi ülkelerde dahi kimse açlıktan ölmedi. Bir kişi virüs kaptı diye gıda ve temizlik malzemeleri bir günde, bir haftada tükenecek değil.
Telaşa gerek yok!
Yok, çünkü boşalttığınız o rafların bir gün sonra yine ve yeniden dolduğuna gözlerinizle şahit olacaksınız. Ama böyle devam ederseniz, virüsten daha tehlikeli olan fırsatçıların ekmeğine yağ sürersiniz.
Marketlere saldırdıkça, daha önce 3 kuruşa aldığınız ürünlerin misliyle artmasına neden olmaktan başka işe yaramazsınız.
İlk gün saldırdınız diye fırsatçılar makarnanın fiyatını 5 kat artırdı. 7 liralık kolonyanın fiyatı 100 liraya fırladı ve yok satıyor. Maske deseniz yüzde 300 zam geldi. 
Dedim ya!
Yarın, sonraki gün ve ondan sonraki günlerde o rafların dolu dolu olduğunu gördüğünüzde kendinizi aptal gibi hissetmek istemiyorsanız, paniğe kapılmadan hareket etme zamanı.
"Virüs Türkiye'yi vurursa hükûmet devrilecek" diyen kaşarlanmış siyasetçilere, "Hükûmet, Dünya Bankası'ndan kredi almak için virüsü Türkiye'ye getirdi" diyen alçak zihniyetli vekillere ve gazetecilere prim vermeyin.
Bir kerecik olsun devletinize güvenin.
Eğer birlikte hareket edersek ve panik yapmazsak, diğer ülkeleri aptalca davranışları nedeniyle kasıp kavuran bu virüs, ülkemiz için tahmini mümkün olmayan bir fırsata dönüşecek.
Bütün uzmanların üzerinde mutabık kaldığı şu ki bu virüs, kendinden önceki virüsler arasında en az ölümcül etkiye sahip bir virüs. Yani alınacak tedbirlerden daha büyük bir virüs değil.
Kesin olan şu ki sakin olma ve gerekli tedbirleri alma sayesinde ayakta kalacağız. 
Siz sakin kalın, tedbirinizi alın, gerisi kendiliğinden gelecek, göreceksiniz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.