Ya golcü olsaydı?

A -
A +

Tribünler transfer, takım golcü, Fatih Terim sabır ve sükunet, Ankaragücü ise para bekler...    Ama Sinan Gümüş beklemez…
Onyekuru hiç beklemez...
Galatasaray 50 saniyede öldürücü darbeyi indirdi rakibine ve santrfor beklentisini biraz daha "sabır ve sükunet" moduna aldı...
Hemen ardından Ankaragücü son çareye başvurdu ve temaslı oyunu abartılı bir sertlikle uydurmayı ve rakibini öyle durdurmayı seçti. Bolca sağlık görevlisi izledik sonrasında...
Çok erken çözülen maçın kalan kısmında "sıfır santrfor, bolca kanat" sistemini (!) uygulayan Galatasaray; oyunu tek taraflı bir gösteriye dönüştürdü. Ozan Kabak’ın boşluğunu acilen doldurmuş olan Marcao gereken çabukluğu, zamanlama bilgisini ve hamle isabetlerini dökerek savunmaya antibiyotik gibi gelmiş...
Santrforu olmayan takımda herkesi o bölgeyle meşgul olacak bir oyun planı ile bu maç kolay geçilmiş olabilir ama sezonun kalan kısmı ve gelecek için yapılacak bir hamle mutlaka hazırlanmıştır.
İkinci yarısı hiç de farklı oynanmadı. İlk "hat-trick" Onyekuru'dan geldi. Sinan'dan da bekleniyordu aynısı ama bu takımın santrforu yok!!!
Hiç kimse bu altı gollü, bol fiyakalı skora aldanıp da takımın golcü transferine ihtiyacı olmadığını düşünmesin.
Ligin ikinci yarısı bambaşka zorlu bir yarışa gebedir.
Yine de altını çizerek yazmalıyım ki; kolu kanadı kırık bir takıma dönüşen Ankaragücü karşısında alınan bu rahat ve farklı galibiyet önümüzdeki hafta Göztepe deplasmanında geçerli değildir…
O maç başka bir maç olacaktır...

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.