Ünal Bolat

“Banyoyu dahi iptal ettikleri için, sobada ısıtılan su ile ve bodrumda gusül abdesti alıyorduk!..”

“Ücret ne kadar istersin?” deyince, “Aman hocam, böyle bir teklifiniz beni üzer” dedim!..

“Günlerce uyuyamadım… Böyle bir sapığı nasıl olup da anlayamadım diye kendimi yedim bitirdim!..”

“Sen dellendin mi Nuri? Kendi evine sığmayan adamın senin evinde ne işi var ha?!.”

“Evim olduğunu ama evli olmadığımı, evimin kalmaya müsait olduğunu nasıl da hesaplamış!..”

“Türkiye Gazetesine abone olmanın ve her gün evimize gelmesinin önemini bu konferansla anlamıştık”

“Bu öğrencim, 7-8 yıl önce, bir hafta sonu, lise son sınıfta okuyan kızıyla ziyaretime geldi...”

“15 yaşından büyük isteklilerin ancak valilik onay belgesi ile kaydı yapılabilir” diyordu yönetmelik”

“Ne demekti şimdi bu? Kimdi bu insanlarımızı böyle ayıran, hor görüp aşağılayan?!.”

“Roman” kelimesinin bir edebiyat terimi dışında kullanıldığını ilk kez duyuyordum. Anlamadım!..

“Kantinde bir gevrek alamamaktan duyduğumuz açlık, babasız kalmaktan daha azdı bizim için...”

“Çocukluk işte… Ben de bilerek daldım içeri. Öğretmenim beni görünce toparlandı…”

"O güzel günlere vesile olan Enver Abimize ve Kıbrıslı Abi’ye Cenab-ı Haktan rahmet diliyorum..."

“Onun o kibar talebi bizim için emirdi. 'Baş üstüne abi' diyerek yerimden kalktım...”

“Kıbrıslı Abi merhum, günün belirli saatinde geldiğinde doğruca masama yönelirdi.”

“Bu kişi evliydi ve bir çocuğu vardı. Sürekli olarak da çocuğunu özlüyor, resmini öpüp kokluyordu...”

“Ahmet Amca o gün cebimde şu kadar para vardı, şu kadarını sana verdim inan dedim...”

“Ne olursa olsun, savaş kimsenin kazanamayacağı kadar acı bir kaybediştir...”

“Bir gün alay komutanımızın sınırdaki karakollarımızı ziyarete geleceği haberi gelmişti...”

“Baktık ayağı kopmuş. Karakola haber verdik. İlk müdahaleyle birlikte helikopter istedik...”